Bedenin verdiği sinyalleri iyi algılamak gerektiğini belirten psikolog Pınar Or, “Bazen durmak ve dinlemeyi bilmek gerekiyor. Vücut önce fısıldar. Duymamakta ısrar edersen bağırmaya başlar; tümörle, kanserle, ataklarla. Bedenin her zaman konuşur. Dilini iyi bileceksin” diyor
Bazı insanlara sınırlar dar gelir. Kendini, mesleğini uluslararası boyutta geliştiren, işine âşık biri psikolog Pınar Or. ODTÜ Psikoloji sonrası, 10 yıllık uluslararası eğitim süreci olan integratif terapi ile danışanlarına yeni bir perspektif kazandıran Or’la Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde bir araya geldik...
Bir psikolog olarak, aldığınız eğitimlerden bahsedebilir misiniz?
İzmir Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra ODTÜ’de psikoloji okudum. Daha sonra yine ODTÜ’de klinik psikoloji alanında yüksek lisans yaptım. Ama psikoloji öyle bir dal ki; istediğin kadar master, doktora yap; yine de ömür boyu eğitime ve kendi terapine ihtiyaç var. Özellikle de kendinin bir terapiden geçmiş olması çok önemli. Bu nedenle ben hem kendim terapi aldım uzun yıllar hem de integratif terapi alanında uluslararası bir sertifika kazandım. Bu sertifikayı almak, inan ODTÜ’de okumaktan daha zordu. 10 yıla yakın bir süre uluslararası bir terapist, yazar ve Integratif Terapi’nin kurucusu olan Richard Erskine’den bu eğitimi aldım ve geçen sene de İtalyan, İngiliz, İspanyol ve Fransızlardan oluşan bir jüri karşısında sınavımı verdim. Hem Türkiye adına hem de kendi adıma gurur verici bir deneyim oldu benim için.
2003 yılında yüksek lisansımı bitirdim ve 17 yıldır psikolog olarak hem çalışıyorum hem de eğitimler almaya devam ediyorum. Yaşam koçluğu, EFT (duygusal özgürleşme tekniği), oyun terapisi, nefes terapisi, human design aldığım eğitimler arasında.
Artık tüm dünyadan danışanlarım var. Skype üzerinden Berlin, Miami, Singapur, Dublin, Paris’ten çalıştığım danışanlarım var. Zaten kendi terapistim de İngiliz. Yani artık terapistiniz telefonunuz uzaklığında. Bahaneye gerek yok. Lüks değil terapi almak. Almadığın zaman zaten bedensel hastalıklarla hastanelerde katbekat ödemeni yapıyorsun.
Doğru ve tam nefes!
İntegratif terapi nedir?
Bu terapi tekniği, birçok terapinin birleşiminden oluşan bir ilişki terapisi tekniğidir. Hem beden üzerinde hem de zihinsel süreçler üzerinde çalışır. Terapist ile danışan arasında kurulan ilişkinin kalitesi, iyileşmenin temelini oluşturur. Gelişim sürecimizde belli yaşlarda takılı kalırız ve kaç yaşına gelirsek gelelim, zor zamanlarda, stresli anlarda ya da hayatla başa çıkarken aynı bir çocuk gibi davranabiliriz. İşte bunları fark etmek ve yeni stratejiler geliştirmek için integratif terapi çok etkili bir yoldur. Terapist olarak ben de İngiliz bir terapistten yardım aldım ve kendimde de gerçekten çok değişimler sağladı.
Nefes terapisi, human design... Bunlar çok merak ediliyor, biraz daha açabilir misiniz?
Hepimizin dünyayı algılama şekli farklı. Bazımız bedensel tekniklerden çok fayda sağlıyor, bazımızın zihninin idrak etmesi gerekiyor hayatında değişiklikler yapabilmesi için, bazılarımıza spiritüel yaklaşımlar daha hitap ediyor. Bu nedenle ben kişinin ihtiyacı ve güçlü yönü ne ise o yönde danışmanlık veriyorum. Human design sistemi, kişinin kendi özüne ulaşma yolculuğunda eşsiz bir araçtır. Bu sistem ile kişi güçlü yönlerinin, potansiyelinin ve gerçek doğasının farkına varır. Enerji düzeyinin nerelerde etkiye açık olduğunu, nerelerde ise başka tasarımların etkisi altına girdiğini keşfeder. Karar alırken vücudunun neresini dinlemesi gerektiğini öğrenir ki, bu çok önemli bir bilgidir.
Nefes terapisi de kişinin doğru nefes almasını, vücudunda biriktirdiği blokajların açılmasını sağlıyor. Terapinin bazı seanslarında nefes terapisini kullanıyorum. Doğru ve tam nefes almak, sağlık açısından çok önemli.
Meditasyon önemli!
Psikoloji, eğitimi sanki ömür boyu süren bir meslek dalı. Doğu felsefesiyle mesleğin harmanlanmasına ne diyorsunuz?
Doğu felsefesi, insanın ruhsal gelişimine hitap ediyor. Batı, daha çok bedenle ve maddeyle ilgileniyor. İnsanlar doğalarından ve ruhlarından uzaklaştıkça hastalanmaya başlıyorlar. Aslında bedenin doğalında iyileşme var. Elinizi kesseniz hiçbir şey yapmasanız da bir süre sonra yara kapanır. Bedeniniz ne yapacağını bilir. Bu nedenle bedenimize ve ruhumuza doğru ortamı sağlayıp aradan çekilmek gerek. O zaten nasıl iyileşeceğini biliyor.
‘Çocuk sınır sever’
Günümüzde en çok hangi şikâyetlerle geliniyor?
İnsanların ilişkileri çok sağlıksız. Hem kişilerin kendiyle kurdukları ilişki, hem de karşı cinsle kurdukları ilişkiler. İnsanlar, kendilerini tanımadan evleniyorlar, çocuk sahibi oluyorlar, ya da o ilişkiden bu ilişkiye atlıyorlar. O kadar sağlıksız ki bu durum. Ne oluyor; mutsuz, hastalıklı bir toplum oluşmuş oluyor. Depresyon çok yaygın. Eşle mutsuzluk, iş hayatında mutsuzluk, çocukla yaşanan problemler, geçmişte atlatılamayan travmalar, en çok karşılaştığım konular.
Dünya tatlısı bir oğlunuz var. Çocuk yetiştirirken mutlu olsunlar diye biraz abartıldığı olabiliyor. Doğru çocuk yetiştirmenin püf noktaları var mı?
Benim 10 yaşında bir oğlum var. Bana çok şey öğretti. Beni aldığım eğitimlerimden fazla, oğlum geliştirdi diyebilirim. Zaten hayat okulu bence her şey demek.
Çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce kendini iyi tanıyacaksın. Geçmişini, kendi aile ilişkilerini gözden geçireceksin. Çünkü, kendi aile ortamında yaşadığın enerjiyi yaratma ihtimalin yüksek. Farkındalık, yeni kararlar vermeni ve seçim yapmanı sağlar.
Tüm gücü çocuğa vermeyeceksin. Çocuk sınır sever. Nerede durması gerektiğini bileceksin ve ona göre davranacaksın. Zayıfsan, çocuk bunu hemen fark eder ve seni ezer. Bunu unutma!
Çocuğunun nasıl bir insan olmasını istiyorsan ilk sen öyle olacaksın. Telefonunu elinden düşürmüyorsan, çocuğunun da bağımlı olma potansiyeli vardır.
Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Çocuğundan öyle olmasını, senin başaramadığın şeyleri başarmasını beklemeyeceksin. Onu iyi tanıyacaksın; onu doğru şeylere yönlendireceksin.
Kendini seveceksin. Kendine saygı duyacaksın. Aynı şekilde çocuğuna da... Kendini sevmeyen ve saygı duymayana, çocuğu dahil kimse saygı duymaz. Tek işin annelik babalık olmayacak. Kendini sadece çocuğunla tanımlamayacaksın. Sen çocuğun olmadan önce de vardın. Kendini her zaman geliştirecek ve çocuğuna model olacaksın.
‘Stresin sıfırı ölümle eşdeğer’
Peki ya bunca stresle baş etmenin yolları nedir? Stres yüzünden sadece ilişkilerimiz değil; işimiz, kendimiz, sağlığımız bile tehdit altında...
Sıfır stres, ölümle eşdeğerdir. Stres her zaman var ve her zaman da var olacak. O yüzden düzenli spor yapmak, sağlıklı beslenmek ve kaliteli uyumak çok önemli. Bedeninin verdiği sinyalleri iyi dinleyip bazen durmak ve dinlemeyi bilmen gerekiyor. Vücudun önce sana fısıldar. Bu fısıldama bir ağrı ile olabilir, birazcık burun akıntısıyla olabilir. Sen bunları duymamakta ısrar edersen bağırmaya başlar; tümörle, kanserle, ataklarla. Bedenin her zaman konuşur. Dilini iyi bileceksin. Duyduğunda da çantanda tekniklerin olacak, bir terapistin olacak. Ben her zaman iki şeyin hayatın kalitesini çok artırdığını söylerim: Bir psikolog, bir de avukat.