Gani MÜJDE
BU tarihi gerçeği ilk kez açıklıyorum.
Titanic'te ben de vardım.
Vapurlarda şarkı söyleyerek çiklet sattığım yıllardı o yıllar.
Fakirdik. Annem ekmeğin içindeki hamuru alır. Elleriyle şekillendirerek tavuğa benzetirdi, biz de tavuk eti yediğimizi sanır sevinirdik.
Babam bize bakabilmek için organlarını tek tek satıyordu.
Kalbini satmaması için çok dil döktük ama beynini daha önce sattığı için ısrarlarımıza kulak asmadı. Zaten duymasına yardım eden örs, çekiç ve üzengi kemiklerini de daha önce teker teker sattığı için beyni olsa da söylediklerimizi duyamayacaktı.
* * *
İŞTE böyle bir günde Titanic'e sızdım.
Güvertesinde hem dolaşıyor hem de o günlerin popüler şarkısı "Batsın bu dünya"yı söylüyordum.
Yolcular çikletlerimi alıyor, fal kağıtlarını açıyor ve
"Ey yolcu iyi bak geminin adına sanına,
Titanic'se adı, bugünün işini bırakma yarına
Evi, arsayı bırak kızına, karına
Can yelekleri tavandadır ey yolcu..."
yazılı fal kağıtlarını şaka zannediyor, buruşturup atıyorlardı.
Bunların birer uyarı olduğuna kulak assalardı bugün çoğu ya hayatta ya da kanserden ölmüş olurlardı.
Çok iyi hatırlıyorum kaptan bile kendisine çikletten çıkan
"Ey yolculardan sorumlu kaptan
Buz dağı çıksa da karşına sakın alma alttan"
yazılı fala kahkahalarla gülmüştü.
* * *
GEMİ o kadar büyüktü ki geminin ambarında rahatça kalabiliyordum. Ambarda benden başka iki çiklet satan çocuk ve Leonardo Di Caprio vardı.
Bir de kırmızı ışıklarda cam silen çocuk binmişti gemiye.
Kırmızı ışıklarda cam silen çocuğun hiç şansı yoktu.
O kazayı beklemeden, bir iki gün içinde açlıktan öldü.
* * *
GEMİDE kaza akşamı büyük bir eğlence düzenlenmişti.
Titanic saadet zincirinin ilk halkası olan bir grup
"hey hey hey" diyerek eğleniyordu.
Ne olduysa bu sırada oldu.
Önce bir garç sesi duyduk.
Sözlüklerde karşılığı yoktu garç sesinin.
Derin bir sessizlik oldu gemide.
Geminin biletli tek Türk yolcusu Mehmet Ali Erbil bile susuyordu, susuyordu.
Sular yavaş yavaş balo salonuna dolarken kaptanın anonsu duyuldu
"Sayın yolcular gemimiz batıyor. Herkes filikalara. Önce kadınlar ve çocuklar. Bu arada şirketimizi seçtiğiniz için teşekkür eder bir sonraki seyahatte de birlikte olmayı arzu ederiz".
Herkes bir anda filikalara üşüştü...
Bütün erkekler kadın olduklarını ama lezbiyen oldukları için böyle giyindiklerini iddia ediyorlardı. Kaptan kuku kontrolü yapacağını ve filikalara ona göre yolcu alacağını söyleyince salon bir anda yemek bıçakları ile cinsel organlarını keserek vajina yapmaya çalışan erkeklerle dolmuştu.
Çocuk olduğum için beni filikaya aldı kaptan Stuping. (Bu kaptanı daha sonra Aşk Gemisi adlı dizinin kaptanı olarak görmüştüm ve çok sevmiştim.)
Buz dağı, gemiyi kapatılan Refah Partisi gibi ikiye hatta üçe bölmüştü.
"Titan" kısmı suya batarken
"ic" kısmı hala yüzüyordu. Hatta yüzen kısımdaki yolcular yolculuğun hep böyle süreceğini sanarak tekrar yemek salonuna dönmeye başlamışlardı bile, kaptan işaret fişeklerini ateşledi.
Hava, bir anda Çırağan Sarayı'nda yapılan düğünlerin görkemine bürünmüştü.
Ortalık o kadar ışıl ışıl olmuştu ki filika kısa bir süre sonra Marmaris tur motorlarına benzemişti. Yolcular dümbelekle Çarşambayı sel aldı şarkısını söylüyor, bir grup da el çırparak dans ediyordu.
Her tarafım ter içinde kalmıştı... Galiba acıkmıştım da...
"Balık ekmek, balık ekmek" sesleri geliyordu uzaktan.
Sonra bir çaycı dikildi tepemde.
"Uyan birader Kadıköy'e geldik" dedi dürterek.
Etrafa utanarak baktım...
Şehit Mustafa Aydoğdu vapurundan sessizce indim...
HERKES yazdı ama bir kere de ben yazayım istedim.
Nedir bu Cine - 5 rezilliği a dostlar.
Gecenin bir vakti hem de yasal kullanıcı olduğum halde neden popoları ve göğüsleri çizgili hatunların arz - ı endam eyledikleri bir kanal seyrediyorum.
Belki ben işlerimin çokluğu nedeni ile gece Cine - 5 seyretmek için aldım bu dekoderi.
Niye saat 12'den itibaren enine çizgili miki filmi seyrediyorum.
Playboy kanalını çok istiyorsan başka bir frekanstan yayınla.
Bu kanaldaki şifreyi çözmek isteyenler dekoruna ek bir parça taktırsınlar ve yapsınlar mastırlarını.
Haa frekans yoksa bekle o zaman...
Sinemaların bile haftanın her gününe 24.00 matinesi koymayı düşündüğü bir ortamda saat 01.00'de parasını ödediğim frekanstan şifreli miki seyretmeye mecbur muyum?
* Erbakan Hoca başkan adayı olmama bozuldu. Kıvırtılacak ve "Ben Fenerbahçe'ye başkan adayı olmak istiyorum dediydim hocam" denilecek.
* Emanetçi lidere karşıyım sözleri yanlış anlaşıldı. Ben otogardaki emanetçiyi kastetmiştim denilecek.
* Her şeye rağmen yeni partinin başkanlığı için antrenmanlar yapılacak. Boş arsalara temel atılacak. Günde yedi vakit namaz kılınacak.
* İstanbul'a para yetişmiyor. Çarkıfelek'e katılınacak.
Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr