Pop müzikte geçen yıl

Gani MÜJDE

ACISIYLA, tatlısıyla, şımarığı ve canısıyla çikolata renkli bir 97 yılı daha geride kalmak üzere sevgili Milliyet okurları.
Her ne kadar pilot, mizah yazarı ve jinekolog olarak biliniyorsam da Türkçe sözlü pop müzik uzmanı olduğumu unutmamak gerekir.
Pop müzikteki patlamayı Sezen Aksu'ya veya Kadir Çöpdemir'e endekslemek isteyenler bu sözüm size. Bugün Raks diye bir firma varsa benim sayemdedir. Evet belki kaset ve CD almıyorum, ama Raks'tan iki adet vantilatör, bir tane de dilimli elektrikli radyatör alarak pop müziğe yaptığım önemli katkılar gözardı edilmesin lütfen... Lütfen... Lütfen...
* * *
EVET pop müzik uzmanı olduğumdan söz ediyorduk.
En azından Tansu Çiller'in politikacılığından, Ecevit'in şairliğinden, Tayyip Erdoğan'ın ise hem belediye başkanlığından hem de futbolculuğundan daha iyidir benim pop müzik uzmanlığım. Gelelim 97 yılına...
* * *
97 yılı gene Tarkan yılı oldu.
Amerika'da "askerlikten nasıl yırtarım" konulu bir mastır yapan Tarkan, gidip gelirken uçakta yaptığı bestelerle ve gümrük kapılarında yazdığı sözlerle oluşturduğu kasetiyle yılın şarkıcısı olmayı başardı.
Bu arada "Yakalarsam muck muck" sözlerinde meslek onurlarının zedelendiğini iddia eden bazı polisler tarafından Tarkan'a dava açıldı.
* * *
GEÇEN yıl yıldızı parlayanlardan biri de Doğuş'tu...
Sokak çocuğu olarak kendini tanıtan ve bir nevi kimsesiz çocuk Ömercik olarak müzik piyasasına giren Doğuş'un daha sonra Ömercik değil de zengin kadın Filiz Akın'ın oğlu Yumurcak olduğu anlaşıldı.
Robert Kolej mezunu olduğu iddia edilen Doğuş ise, "Şu attığım ters taklanın hayrını görmeyeyim abi" diyerek okur - yazar bile olmadığını iddia ediyor.
Show TV ana haber bülteninde Reha Muhtar'la birlikte ağlayarak ve gözyaşlarını Reha Muhtar'ın ceketine silerek olay olan Doğuş, kliplerde attığı taklalarla müzikseverlerin olmasa da jimnastikçilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Jimnastikçiler "bu klipte meslek onurumuz zedeleniyor" diyerek Doğuş'a dava açtılar.
* * *
SANIYORUM Bebek'te oturduğu için Bebeto olarak adlandırılan (N'apiyim kazık kadar adama neden Bebeto denildiğini kimse açıklayamadı bana). Burak Kut için iyi bir yıl olmadı geçen yıl.
Kıbrıs'ta tam sınırda Rum tohumu Aris ile birlikte vermek istediği "barış konseri" öncesinde otobüsü "meslek onurları zedelenen" MHP'lilerin saldırısına uğradı. Bu saldırı sırasında yanında bulunan Fahrigül otobüsten kaçarak Mükremin'e sığınırken, Burak Kut'u konser alanında daha acı bir sürpriz bekliyordu. Konsere Rauf Denktaş da gelmişti ve konser alanının büyük bir bölümünü tek başına doldurduğu için gelenlerin çoğu konser alanına girmemişti.
* * *
KADINLARDA ise Nadide Sultan göğüs farkı ile öne geçti.
Şahsen ben hiçbir şarkısını hatırlamasam da göğüsleri gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Yaşar Gaga ise - arkadaşım olduğu için söylemiyorum ama - iyi bir çıkış yaptı.
Tek talihsizliği Sezen Aksu'ya kendisini benzetmesi oldu bizim Yaşar'ın.
Sezen için de talihsiz bir benzerlikti bu. Herkesin "Aaa ne kadar Sezen'e benziyor" diye şaşırdığı bizim Yaşar'ı Ahmet de Sezen sanıp öpünce 76. evliliğini bitirmek sorunda kaldı Sezen. Ne diyelim Pop müzik sağolsun.
* * *
LEVENT Yüksel'in "Bi daha, Bi daha" adlı şarkısı da boşanmalara neden olan bir şarkı olarak yer aldı müzik marketlerde. Sevişme sonlarında bu şarkıyı farkında olmadan mırıldanan birçok kadın ve erkek soluğu mahkeme kapılarında aldı.
Bu şarkı yüzünden "meslek onurlarının zedelendiğini" iddia eden hamamcıların neden bu şarkıya dava açtıkları ise hala anlaşılamadı.
* * *
RAFET El Roman'ın "İnan artık seni hiccc sevmiyorum" adlı şarkısının klibinde ilk kez dans eden Rafet El Roman'a ise diyecek bişey bulamıyorum.
İnşallah Indiana Jones kılığı ile pop müziğe kesin dönüş yapan Erol Evgin seni ormanda dolaşırken şebek sanıp haklar; sen de kurtulursun biz de...
* * *
SPICE Girls'in taklidi olarak ortaya çıkan ve nurtopu gibi dördüzlerden oluşan Marmelat Kızlar ise bakalım marmelat kavanozlarını çatlatmadan ünlerini korumayı başaracaklar mı? Bu arada Marmelat Kızları da "meslek onurumuz zedeleniyor" gerekçesi ile "Reçelciler birliğinin" dava ettiğini unutmayalım.
"S"leri söyleyemeyen Seda Sayan'ın "R"leri söylemeyen Beyaz'la bir araya gelip "Sarsam saramam seni" adlı bir şarkı yaptığı ama şarkının sözlerinin anlaşılamaması yüzünden kasetin piyasaya çıkamadığı söyleniyor.
* * *
ŞARKICILARDA ise Atatürk modası sürdü.
Geçen yıl Çelik'in Anıtkabir'in önünde klip çekmesini kıskanan Kenan Doğulu'nun Atatürk'ün mozolesine girerek yaptığı klip uzun uzun konuşuldu.
Bu hamlenin altında kalmak istemeyen 007 Mustafa Sandal ise Anıtkabir'in altından tünel kazıp Atatürk'ün kemiklerini çalmak isterken yakalandı.

HAFTA içi yazılarımı takip edenler bilir, bir süredir yurtdışındayım.
Bu arada Türkçe gazete okuyamadım ve haberleri izleyemedim.
Bu yüzden Türkiye'de neler olduğunu bilmiyorum ama neler olmadığından adım gibi eminim.
* Susurluk'la ilgili hiçbir önemli gelişme olmadı.
* Metin Göktepe davasında hiçbir ilerleme kaydedilmedi.
* Herhangi bişeyin fiyatı ucuzlamadı.
* Boğaz trafiğini rahatlatacak bir düzenleme yapılmadı.
* Seda Sayan'la Mahsun Kırmızıgül barışmadı.
* Fenerbahçe'nin maçlarını kimin yayınlayacağı sorunu çözülmedi.
* Ali Şen purodan ve Toshack'tan vazgeçmedi. (Yani kavgadan diyorum.)
* Metro bitmedi... Bitmemeli... Bitmeyecek...

* Refah Partisi'nin yerine kurulduğumuzun anlaşılmaması için Atatürkçü bir parti olduğumuz iddia edilecek.
* Amblemimiz en kısa zamanda altı ok olacak.
* Laikliğin önce manası öğrenilecek, sonra savunulacak.
* Bir daha kapatılmamak için Şevki Yılmaz partiye sokulmayacak. "Kapıları yeni boyadık abi" denilecek.
* Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe tango yapıp davadan yırttı. Sincan Belediye Başkanı da Rock'n Roll dansı yapmayı öğrenecek, partiye öyle kabul edilecek.


Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr