Okula yeni başlayanlar ve kaşar öğrenciler için rehber

       SEVGİLİ minikler.
       Geçen hafta okula başladınız. Gözünüzü korkutmak gibi olmasın, ama hayatınızın en sıkıntılı 15 (veya benim gibi okursanız 25) yıllık dönemi başladı.
       Yüzünüzde çıkacak sivilceler, ergenlik sivilceleri değildir. Onlar sıkıntı sivilceleridir. Bu yüzden size milli eğitimin çemberinden yıllar önce geçmiş biri olarak seslenmek istiyorum.
       Bana kulak verin, yoksa öğretmen kapar kulağınızı...
       * * *
       FASULYEDEN A harfi B harfi yaparak vaktinizi boşa harcamayın. Salça ekleyip hafif ateşte kaynatılınca yemesi daha zevkli oluyor.

       "Kurbağaların üreme sistemleri bana niye öğretiliyor? Hayatta ne işime yarayacak?" diye düşünmeyin? Yarın öbürgün hamile bir kurbağanın çıkıp, "Bu larvaların babası Gani Müjde'dir" demesi yüzünden başınıza olmadık işler açılabilir. (Biliceksin ama yapmıyacaksın.)

       Arada bir cetvelle ellerinize vursalar da, öğretmenler aslında iyi insanlardır. O kadar parayı ben alsaydım değil cetvel, kızgın demirle döverdim öğrencileri.

       Asla uyuşturucu kullanmayın, ama arkadaşlarınıza tavsiye edin. Üniversite yarışında bir kişi bir kişidir. Onların beyinleri hellim peyniri gibi yumuşarken, siz Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyup keyif çatın.

       Saçlarınızın yarısını normal bir şampuanla, yarısını kepek şampuanı ile yıkasanız da sonuç değişmez. İlk tarih dersinde saçlarınızı yolacaksınız zaten...

       Sigaralarınızı tuvalette içmeyin. Orada dünyanın en iyi sigarası bile bok gibi geliyor insana.

       Havuz problemlerine boşu boşuna kafayı takmayın. Hiçbir havuzda boşaltma ve doldurma muslukları yoktur. Zaten havuz problemleri de zenginlere düşman olmanızı isteyen komünist öğretmenler tarafından uydurulmuştur.

       Okulun önündeki seyyar satıcılardan hiçbir şey almayın. (Sahte ortaokul diploması hariç).
       Uzay geometrisi öğrenicem diye kendinizi harabetmeyin. Uzay geometrisi diye bişey yoktur. Uzayda hayat yoktur zaten. Yıldız kaydığında dilek tutmayı öğrenin yeter.

       Okul kantinleri dünyanın en pahalı restoranlarıdır. Beslenme saatlerinde Çubuklu 29, La Maison, Park Fora, Aynalı Meyhane gibi yerleri tercih edin. Daha ekonomik olabilir.

       İstiklal Marşı'nı ilahi gibi söyleyin. Tarım Bakanlığı'nda işiniz garanti...

       Cam kenarında oturmayın. İstanbul'un başarı oranı en yüksek okullarından biri olan Saint Benoit'nın keraneye bakan sınıfının cam kenarında oturan bütün öğrencileri geçen sene sınıfta kaldı.

       Öğretmenler ikide bir anne ve babanızı okula çağırırlar. Tam bu sırada gözyaşları içinde anne ve babanızın sağır ve dilsiz olduğunu söyleyin öğretmene. Bu konu bir daha asla açılmaz...

       Eğitim sistemi güncel değildir. Sizin bilgisayar kullandığınızdan, İnternet'te sörf yaptığınızdan ve Gani Müjde okuduğunuzdan habersiz öğretmenin fişlerle cümle oluşturma çabalarına karşı olumlu olun. Hatta öğretmen fişlerle "Ali topu tut" yazdığında onu hararetle alkışlayın.

* "Sordum sarı çiçeğe annen, baban var mıdır?" Türkiye Cumhuriyeti'nin İstiklal Marşı değilmiş meğer. Yenisi her neyse öğrenilecek.
       * İstiklal Marşı söylenirken sadece ayağa kalkılacak. Eller hazırol vaziyetinde ve yanda olacak. Eller kulaklara götürülmeyecek.
       * Nota bilmiyorum mazeret olarak öne sürülmeyecek. İbrahim Tatlıses de nota bilmiyormuş?
       * İstiklal Marşı'nın söylendiği yerlerden uzak durulacak. Milli maçlar televizyondan seyredilecek.


Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr