Tarihimizde Osmanlı Devleti'ni kuran Osman abiyi saymazsak üç tane önemli Osman olduğunu görüyoruz.
Birincisi Asfalt Osman... İzmir'i baştan başa asfaltla kaplayan Belediye Başkanı...
İkincisi Mazhar Osman... Akıl Hastanesinin kurucusu...
Üçüncüsü ise muhtemelen oranın yakın gelecekteki misafiri Hakaret Osman...
Depremde Yunanlıların kanına ihtiyacımız yok diyerek ilk önemli icraatını yapan Hakaret Osman, makamından kovduğu başhekimle de gündeme gelmişti.
Geçenlerde de bir gazeteciyle hakaret tartışması yaşadı sevgili bakanım.
Aynen şöyle:
***
-Sayın bakan...
-Bana hakaret edemezsin efendim.
-Daha sorumu bile sormadım.
-Bak hâlâ hakaret ediyor...
-Sayın bakanım ...
-Sayın bakan sensin. Hatta senin sülalen sayın bakan... Bana hakaret etmeye utanmıyor musun sen?
-Ben daha bişey demedim ki?
-Demek ki desen hakaret edicen ha?
-Fakat...
-Ben seni Fakat... Terbiyesiz kadın... Çok dışarı...
-Siz çıkın...
-Bana çıkın diyemezsin. Sana iki diazem çakarım, çıkın diyen dişlerini hiçbir ortodontist yerine oturtamaz tamam mı?
-Alt tarafı bir soru yaaaa...
-Benim alt tarafımla ilgili soru soramazsın sen. Benim alt tarafımdan sana ne?
-Benzetme manasında söyledim sayın bakanım.
-Bakın beni benzetmek istediğini söylüyor. Ben sana küfür etme şansı tanımam. Atın şunu hastane bahçesinden dışarı.
-Lütfen biraz sükunet.
-Ben seni sükunet... Şuna bak ya herkesin içinde küfür ediyor...
-Sayın bakanım ben size herkesin önünde küfür etmiyorum.
-Haa yani baş başa kalsak edicen öyle mi?
-Sayın bakanım siz beni anlamıyorsunuz?
-Yaa bakın bana "anlamadın sabunluydu" demek istiyor...
-Bakanım sadece bir soru...
-Sen git o sormak istediğin soruyu Dr. Bilal'e sor. Doktor Osman'a o tür sorular soramazsın tamam mı?
-Ehhhh. Aman be...
-Ben seni aman...
Alkışlarım Gürdal Tosun için
SANATÇILAR alkış için yaşarlar. Perde kapanır, yevmiyelerinden önce gelir alkış. Önce ruhu doyar sanatçının alkışlarla. İster şarkıcı olsun, ister oyuncu, ister showman. Sadece bir alkıştır beklentileri.
Son zamanlarda Kadıköy müftüsünün başlattığı bir kampanya ile bu alkışlar sanatçılardan esirgenmeye başlandı nedense. Cenk Koray'ın cenazesi yangından mal kaçırır gibi bindirildi cenaze arabasına. Talihsiz bir vasiyetin bileti elinde son yolculuğuna öylece sessiz gitti Cenk abi...
Aynı uyarı Gürdal Tosun için de yapıldı geçen gün. Yani "alkışlamayın" uyarısı...
Ama kalabalık dinlemedi bu sefer.
Bir sanatçıyı en çok sevdiği şeyle, alkışlarla gönderdik son yolculuğuna.
Kimsenin içinden dua etmesine engel olmadan, coşkuyla ve bir sanatçıya en çok yakışan şekliyle... Gürdal'a ölüm yakışmamıştı yakışmasına ama onun çok fazla hak ettiği bişey vardı.
Alkışlar alkışlar alkışlar...
Alkışlarım genç yaşta kaybettiğimiz Gürdal için...
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr