Gani MÜJDE
EĞER 20. yüzyılın çehresini değiştiren birileri seçilecekse, Ata'm elbette ilk beşe girer, ama benim günahım ne?
Madonna veya Hitler kadar değerim yok mu bu dünyada?
Niye Time'a girmişken, Gani Müjde'yi de 'tıktık'lamıyorsunuz.
Benim - kendi çapımda da olsa -, 20. yüzyıla bir sürü katkım oldu... 20 yüzyılın çehresini değiştirmesem bile ufak tefek estetik operasyonlar yaptığımı tüm eş, dost bilir.
Örneğin:
* İran'da çıplaklar kampı açma teklifini, ilk ben götürdüm Hamaney yönetimine... Bugüne kadar mektubuma cevap verilmemiş ve Hatemi'nin cumhurbaşkanlığına getirilmiş olması, bu fikrimden vazgeçtiğim anlamına gelmez.
* Masaların altına sümük konuşlandıranları, 'Cam masalara dikkat ediniz' diyerek uyaran ilk insan benim.
* Bazı gazetelerin verdiği Kinex ve Lego'lardan suni 'vagina' yapan ilk dünyalı benim... Bu buluşum Lego yöneticilerinin de dikkatini çekmiş olacak ki, beni Danimarka'ya kadar çağırıp bir güzel dövdüler.
* Bodrum'a tatil için gelen ünlülere 'Merhaba Televole' demek mecburiyetini getiren gene ilk benim. Bu metin, ülkemize gelen yabancıların vize formlarında bulunmalı, bu cümleyi söylemeyen yabancı uyruklulara vize verilmemeli.
* Aslında okula gitmeden de jinekolog olunabileceğini ilk kez ispatlayan benim.
Evet diplomam yok, ama, sonuçta jinekologların temel görevi kadınların çocuk doğurmasını sağlamak değil mi?
Şu anda 50 ye yakın kadın benim sayemde doğurdukları çocukları ve kocalarıyla mutlu bir hayat yaşıyor.
Çocukların tümünün bana benzemesi ise, tamamen Allah'ın bir hikmeti işte...
* Ne yazık ki kullanıp çöpe attığımız (Ben kullanmıyorum lafın gelişi attığımız dedim) kanatlı orkidlerin kışları sıcak ülkelere göç ettiğini ilk kez bulan ve bu göçlerin haritalarını dünya kamuoyuna dağıtan ilk Türk gene benim.
* Ayrıca, her cuma namazı çıkışında sekiz yıllık eğitime karşı olan 'eğitim düşmanlarını' dağıtmanın yolunu da ben buldum. 'Koşun, laikler iki sokak ötede sekiz yıllık eğitimi destekleyenlere altın dağıtıyor' diye bağırmasaydım, bugün bu gösteriler hala sürüyor olacaktı.
* Suyun 60 derecede kaynadığını ilk kez bulan benim. Derecemin bozuk olduğu iddiaları ise kesinlikle yalandır.
* Metro açılmadan yıllar önce, metroda 'fort yapmak' için inşaat halindeki kapıda bekleşen 50 Türk'ten biriyim.
* Ülkemizin en önemli kurumu genelevlerde kendisini seyreden garibanların gözlüklerini kaparak, onları kendileriyle yatmaya zorlayan kadınlara karşı erkekleri korumak için gözlük ipini ilk kez ben keşfettim ve geliştirdim.
* Reha Muhtar'ın ekranda terlemesini önlemek için cildine beton dökme fikrim, en azından kamuoyunun belirli bir kesimi tarafından heyecanla karşılanmıştı.
* Üstüme vazife olmadığı halde, "Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?" cümlesini vecize haline getiren Türk vatandaşı benim.
* Liselerin orta kısımları ve imam hatiplerin tamamının kapatılarak bale okuluna dönüştürülmesi fikrimde hala ısrarlıyım. En azından 'Yürümeyi öğreniriz de, Beyoğlu'nda yürürken birbirimize çarpmaktan kurtuluruz' diye düşünüyorum.
* Övünmek gibi olmasın ama, suyun kaldırma kuvvetini ilk ben buldum. Arşimet denen adam benden binlerce yıl önce yaşamışsa suç benim mi yani? Üstelik ben suyun kaldırma kuvvetini bulduğumda, Arşimet'i, Spice Girls'lerden sarışın olanı sanıyordum. Şimdi sorarım size Allah aşkına. Madonna mı, Reagan mı, Hitler mi, yoksa ben mi?
Genel Yayın Yönetmenim, "Beşiktaş'ıma ilişme" diye beni uyarmıştı. Hatta bu uyarıyı, odasındaki akvaryumun içine kafamı bastırarak yapmıştı ama, gene de yazmadan edemeyeceğim.
Tamam adam iyi antrenör, disiplinli bir antrenör, ama Avrupa'da Monaco, Manchester, Barcelona, Porto gibi edepli takımlar varken, Toshack'ın takımına düşe düşe Göteborg düştü...
Toshack, Göteborg'a karşı...
Şimdi Televolelerde işin yoksa 'Toshack - Göteborg' esprileri seyret babam seyret...
Şu sıralar kaza haberlerinden çok rahatsızım.
En çok da, trafik kazası yapan insanların 'trafik canavarı' olarak gösterilmesine...
Bu ülkede ölenlerin çoğu, yol hatalarından dolayı ölüyor.
Canı isteyen İstanbul - Ankara arası kaza istatistiklerini incelesin. Otoyol yapıldıktan sonraki kaza oranında nasıl azalma var görsün.
İstanbul - İzmir, Ankara - Antalya, İstanbul - Antalya gibi en işlek yolları hala otoyolsuz bırakan sayın büyüklerim, hiç belli olmaz, bir gün üstü kaza haberi dolu bir gazeteyi sizin üzerinize de örterler ona göre...
Ama siz uçakla gidiyordunuz değil mi?.. Pardon, tabi yaa...
* Bundan sonra futbol maçları değil, atletizm maçları anlatılacak, ama heyecanıma hakim olunacak. En azından, Müşerref Tezcan'dan aldığım Türk Bayraklı yırtmaçlı uzun elbise naklen yayın sırasında giyilmeyecek.
* Sırıkla atlama yapan Yunan atletin elindeki sırıkla ilgili benzetmeler yapılmayacak.
* Gülle atan Bulgar sporcuya, 'Herkesin elindeki kendine' demişim; yanlış anladılar. Halbuki ben, 'Herkesin elindeki güllenin kendine faydası var' demek istemiştim. Yani 'rekor' anlamında.
* Herkes üstüme geliyor. Üstüme gelenlere, "Gelmeyin lan, Galatasaray - Sion maçını bi daha anlatırım" denilecek...
* Göteborg maçını anlatmak için İnterstar kanalına üste para teklif edilecek. İnşallah maçı bana anlattırırlar. Esprilerim de hazırdı üstelik ya.
Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr