Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gani MÜJDE

BEN bilmem sayın büyüklerimiz bilir...
Ama şeriatçı yayınların gözlerini korkuttuğu bir dönemde RTÜK diye bir yasa çıkarttıklarına göre büyüklerimin bildiği bişey var.
Benim o kadarına aklam ermez.
Ne yapsak da bu memleket için faydalı kanunlar çıkartsak diyerek ceylan derilerine gömülen milletvekillerimiz bir gerek görmüş ki RTÜK adlı ceza organını oluşturmuşlar.
Bakın madem ki böyle bir yasa var, boynum kıldan ince ama "neden ben?" sevgili RTÜK'çü büyüklerim.
Sayın abilerim ve ablalarım neden ben?
* * *
BU saygıdeğer organ yani RTÜK, şubat ayında Kanal D'ye üç gün kapatma cezası verdi.
Cuma günü yayınlanan Huysuz Virgin ve bir başka programdan dolayı...
Hiçbir kanalın şu veya bu nedenle kapanmasını, ekranının faşist Mussolini dönemini andıran siyaha bürünmesini onaylıyor değilim ama el insaf Sayın RTÜK yetkilileri.
Cuma ve pazartesi gecesi yayınlanan programlara kızıp neden perşembe günü televizyonu kapatıyorsunuz.
Üstelik iki perşembe üst üste...
Kanal D iki haftadır perşembe günü kapalı olduğu için hiçbir suçu ve günahı olmayan Şafak Vakti ve Akasya Plajı adlı yapımlar iki haftadır yayınlanamıyor.
Kapatma olayları ile en ufak bir ilgisi olmayan bu iki yapımın yapımcıları 30 milyara yakın zarara girdiler.
Durup dururken.
Hiçbir suçları ve günahları yokken...
Ve ben bu iki programın yazar grubunun başı olarak tarifsiz kederler içindeyim.
Maddi zarara mı yanayım, yoksa programların arasının soğumasından dolayı rating yarışlarında gerilerde kalma ihtimalimize mi?
Şimdi elinizi cüzdanıma değil vicdanınıza koymanın zamanıdır Sayın RTÜK adlı organın sayın yetkili organları.
* * *
BİR kanala cuma gecesi yayınlanan programdan dolayı kapatma cezası veriyorsanız, kanalı cuma gecesi kapatmalısınız bu biiiiiir.
Ben, ekran karartmayı sevimsiz buluyorum ama eğer illa ki kapatıcaz diyorsanız - diyelim söz konusu program Huysuz Virgin'in programıdır - o programın bir hafta süreyle ekrana gelmesini yasaklarsınız bu ikiiii.
Ekran karartma yerine aynı saat dilimi içerisinde bir belgesel yayınlama zorunluluğu getirebilirsiniz bu üüüüç.
Hadi bunları hiç iplemiyorsunuz ama bari iki hafta aynı gün kanalı üst üste kapatmayarak başka programların mağdur olmasını engelleyebilirsiniz bu döööört.
* * *
RTÜK'ün pireye kızıp yorgan yakması yüzünden konu ile hiçbir alakası olmayan Şafak Vakti ve Akasya Pasajı'nın yüzlerce oyuncusu, emekçisi ve sanatçısını perişan etmeye ne hakkınız var?
Dünya hukukunda temel esaslardan biridir. Suçsuz ceza olmaz, suçsuz ceza olmaz, suçsuz ceza olmaz...
Niye başka bir program yüzünden suçsuz ve günahsız programlara zarar veriyorsunuz?
Lütfen RTÜK'çü abilerim, ablalarım...
Elinizi vicdanınıza koyun, cüzdanıma değil...
Siz oraya, şeriatçı yayınları engelleyesiniz diye seçildiniz.
"Şeriatın kestiği parmak acımaz" dedirtmeye değil...

* Ağır Roman ağır ağır 1 milyon seyirci sınırına yaklaşıyor. 2 milyon seyirciyi aşan Eşkıya ise Oscar adaylığını kılpayı kaçırdı.
Bunların hepsi sinemamız adına çok güzel şeyler ama Masumiyet adlı filmin suçu neydi de 30 bin kişi seyretti sevgili okurlar. Derya Alabora'nın, Güven Kıraç'ın ama illa ki Haluk Bilginer'in olağan - üstünün de - üstü bir oyun sergiledikleri, Zeki Demirbukuz'un nefis anlatımı ile bir oyunculuk ve yönetmenlik şölenine dönüşen bu filmi niye gidip izlemediniz ey 2 milyon sayın seyircim. Hiç olmazsa 200 bininiz gitseydi yahu.
Bir daha olmasın.
* İzmir'de Efes Oteli'nin arkasındaki sevgi yolunda kitap dostları Ti Kitabevi adlı bir kitabevi açmışlar. Kitap okumayı Ti'ye almayın, kitap alacaksanız Ti'den alın.
* "Seni sevdiğimi kimseye söyleme, çünkü ben herkese söyledim" isimli kitabımın 4. baskısının imza turnesi için çok yakında Ankara, Eskişehir, Bursa, İzmir ve Denizli'de olacağım. Bu sütunlardan izleyiniz...

* Trabzon'daki maçlara bundan sonra kask ve çelik yelekle çıkılacak.
* Taşın ağrısı ile yere düşerken söylediğim Hırvatça kelimelerin tercümesi yapılmayacak.
* Hipokratla bir olunacak ve bana bişeyin yok diye rapor veren doktora taşın parçalanan üçte biri atılacak.
* Allah'tan arkam dönüktü. Taş önüme gelseydi sadece o maç değil bütün maçlar yarıda kalacaktı. Bir daha tribüne önüm dönülmeyecek.


Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr