Nil Erkoçlar’ın Rüzgar olması üzerine koparılan gürültüyü anlayamıyorum. Asıl erkek egemen
21. yüzyılda erkekliğinden vazgeçip kadın olarak yaşamayı tercih edenleri alkışlamak lazım
Fotoğraf: Emre Yunusoğlu (Hürriyet’ten alınmıştır.)
Oyuncu Nil Erkoçlar’ın ameliyatla erkek olup Rüzgar ismini alması çok ses getirdi medyada ve kamuoyunda.
İnsanın vücudu ve hormonlarıyla bu denli oynamasına genel olarak karşıyım ama insan vücudunun üzerindeki tüm tasarrufların da insana ait olduğuna inanırım ve bu karara
saygı duyarım.
Zaten karşı çıktığım üstünde koparılan gürültü.
Her gün bir-iki kadın cinayetinin işlendiği, hastanelerin acil servislerinin “kapıya suratını çarpan” kadınlarla dolduğu, parası alınan, tenhada kıstırılan, çocukları kucağındayken terk edilen, ailesi tarafından horlanan, biraz gülse aşağılanan, saflarımızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadın olmak zor bu ülkede.
Rüzgar sırf bunun için bile kadınlığından vazgeçmiş olsa hakkıdır.
O yüzden esas alkış erkek egemen 21. yüzyılda erkekliğinden vazgeçip kadın olarak yaşamayı tercih edenlere gelmeli.
Oscar goes toooooo...
Yüzde 61 mutluyuz
Memnuniyetsizlik anketi yapılmış güzel ülkemde. Ve mutlu olanların sayısı bir önceki seneye göre yüzde 1 azalarak yüzde 61’e inmiş.
Kim bu mutlular diye sorarsanız ve düz mantık uygularsanız gayet kolay. Türkiye’nin sağ seçmen sayısı üç aşşa beş yukarı bu kadar. Son genel seçimlerle AKP’nin aldığı yüzde 49 ile
MHP’nin aldığı yüzde 13’ü toplarsanız kolayca 62 rakamına ulaşabiliyorsunuz.
Sol seçmen her şeyi yerli yerinde bile olsa “Ne olacak bu memleketin hali!” deyip şişeye sarıldığı için mutluluk yüzü görmüyor anlaşılan.
Lakin mutluların oranının yüzde 62 den yüzde 61’e düşmesi sağ partiler için tehlike işareti. Demek ki ilk seçimlerde bu iki partiden birinin oyu düşme eğiliminde ama hangisi?
Gerard Depardieu, Zulu oldu bu sefer de...
Ya Gerard usta bi dur gözünün yağını yiyeyim.
Tatile gittiği her kasabadan arsa alan necip Türk insanı gibisin.
Seni en son Fransızlık’tan Rus vatandaşlığına geçerken bırakmıştık. Bi duyduk geçen hafta da Çeçen olmuşsun. O kadar çok ülkenin vatandaşısın ki artık ne çalsa ayağa dikilip saygı duruşunda bulunman gerek. Çalan senin milli marşın olabilir çünkü. Bu kadar çok milli marşı nasıl öğreneceğin bir yana, uluslararası bir suç işlesen o mahkeme bitmez sayın abim. Seni hangi ülkeden iade isteyeceğine karar verene kadar emri hak vaki olur.
Ayrıca ülke değiştireceğine şu soyadını değiştir bi zahmet. Yazana kadar 50 kere bakıyoruz Google’a. Depardie mi, Depardiuo mu, Deparduyo mu? Zaten oldum olası yazıldığı gibi okunmayan dillere sinir olurum, sana da oldum bak şimdi.
Artık bi yerinde dur Allah’ını seversen.
Zelig kesildin başımıza mübarek.
Aykut Kocaman Tokyo’da...
“Koşan oyuncu istiyorum. Koşmazsanız kaybedersiniz” felsefesi ile yola çıkan Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman oyuncu seçmeleri için Tokyo’ya gitti. Tokyo Maratonu’nda bol bol oyuncu izleme fırsatı yakalayan Kocaman’ın maratonu birinci olarak tamamlayan Kenyalı atlet Zuba Tokamuku ile orta sahada görev yapmak üzere el sıkıştığı, üç yeni oyuncu için de maraton yetkilileri ile temasta olduğu açıklandı.
Arabeks diyen bizden değildir
Bu kelimeleri yanlış kullananlarla görüşmeyelim lütfen. Hatta telefonlarına çıkmayalım, rehberden isimlerini silelim.
Dost kaybederiz belki ama bu kadar riks almaya değer. Ne riks mi dedim?
Beni de silin!
* Amarika
* Arabeks
* Şarz
* Dekarasyon
* Laylon
* Veleybol
* Aparlör
* Okşizen
* Şemşiye
* Kirbit
* Paşaport
* Askeri ücret