Baz istasyonlarını sökenin dişini sökerim

       Sayın ve sevgili büyüklerim...
       Millet ve memleket menfaatine yapılan her şeyin düşmanı bazı şer odakları baz istasyonlarının sökülmesi için kampanya açmış durumda.
       Baz istasyonlarının ne kadar hayati önem taşıdığı kimsenin umurunda değil.
       Baz istasyonları sayesinde kolaylaşan hayatlar ve renklenen akşamlardan vazgeçmek istemiyoruz efendim.
       Efendim inanın bunları şebekelerden para aldığım için yazmıyorum.
       Aslında alıyorum ama dolaylı olarak alıyorum.
       Bizim evin köşesinde bir adet baz istasyonu var efendim.
       Hani cep telefonları ile görüşme yapmamıza yarayan vericiler...
       Bunun için bir miktar para alıyormuş apartman. Dolayısıyla bana da bir faydası oluyordur elbet ama bunun dışında herhangi bir maddi menfaat söz konusu değil efendim.
       ***
       Fakat bu baz istasyonunun faydaları saymakla bitmez efendim.
       Bir kere elektrik masrafından kurtulduk.
       Baz istasyonları çevreye o kadar güzel bir şua yayıyorlar ki bizim çocuğun ağzına ampulü takıyoruz abajur gibi yanıyor çocuk. Hem onun canı sıkılmıyor evin içinde hem biz enerjiden tasarruf ediyoruz.
       Elinizle herhangi bir ampule dokunduğunuzda ampulün yanması az şey mi efendim?
       Şer odakları bu şuaların kanser yaptığını söylese de siz itibar etmeyin.
       Elektriğin bile olmadığı köylerde kaç kişi kanserden ölmüştür ayol...
       Son kullandığım ayol için özür dileyerek mektubuma devam ediyorum sayın büyüklerim.
       Bu baz istasyonu sayesinde evin ısınma problemi de bitti efendim.
       Öyle güzel bir ısı yayıyor ki insanın kemikleri eriyor...
       Gerçek anlamda kemikleri eritse bile razıyım efendim...
       Birçok telefon görüşmesini ücretsiz olarak yapmak da az mutluluk değil efendim.
       Baz istasyonuna bir metre kadar sokulup numaraları çevirip alo sesini duyduktan sonra telefonu kapatıyor ve bağırarak konuşmaya devam ediyorum.
       Bir güzel bir güzel oluyor anlatamam.
       Baz istasyonunun bulunduğu pencerenin altında yatan babam gırtlak kanseri olduğunda öleceğine değil, arkadaşları ile böyle bedavadan konuşma şansını kaybettiği için üzülmüştü.
       Karım saçları dökülmeden önce o güzelim sırma saçlarını kuruturdu baz istasyonunun yanında...
       "En güzel saç kurutma şekli" derdi...
       Kayınvalidem ise orta kulak tümörü olmadan önce kulağını bu baz istasyonuna dayayıp ünlülerin konuşmalarını dinlerdi.
       Sibel Can'ın, Hülya Avşar'ın kocalarıyla neler konuştuğu bir bilseniz efendim...
       Geçen yıl ölenleri de sayarsak biz ve baz istasyonumuz çok güzel bir aileyiz efendim.
       Lütfen onu evimizin köşesinden alıp götürmeyin.
       Şer odaklarının kampanyalarına kanmayın.
       Baz istasyonlarının kimseye zararı yok efendim. Apartmanımızdaki kanser vakalarının çoğu çaydaki radyasyon yüzünden...
       Yoksa avuç içi kadar teneke bir kutunun kime ne zararı... zararı... zarar... zaaaaaaa...

Sağlık Bakanı Durmuş'un tost - iti

     �

Hanımı alıp basının önünde kavga edilecek.

Beni kapıda karşılamayan beş hastane başhekimi görevden alınacak. Merdivenlerde karşılayan üçünün görev yeri değiştirilecek, koridorda karşılayanlara ise novaljin iğnesi ağır ağır yapılacak...

Görevden aldığım başhekimin kızını da görevden almışlar. Başhekimin ilkokulda okuyan çocuğu da sağlık kolundan alınacak...

Ağzımdan çıkan her cümle yanlış anlaşılıyor. Artık başka bir yerimden konuşulacak...

Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr