Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gani Müjde


-Dear Bacı Bond...
Körfez savaşı sırasında Kral Fahd'a vermen gereken mektubu , Saddam Hüseyin'e vermeni bir talihsizlik olarak kabul ediyor ve sana yeni bir görev daha veriyoruz.
Kafkas petrollerinin Afganistan üzerinden Hint okyanusuna inmesi gerekiyordu.
Ama Kızıl kapitalist Ruslar petrolün Kırım üzerinden aktarılmasını sağladılar.
Şimdi Azerbaycan'da darbe yaparak Rusların dikkatini oraya çekeceksin.
Sonra da Afganistan'daki dinci örgütlere yardım eden partiyle ilişkiye girecek ve bu petrollerin Afganistan üzerinden Hint okyanusuna akmasını sağlayacaksın...
Dikkatli not al ve günahsız bir ülkenin başını yakma. Çünkü bu bant 10 saniye içinde yok olacaktır. Eğer düşman tarafından ele geçirilirsen seni , dört işlemi güç bela yapabilen kocanı ve saçlarına o kötü röfleyi yapan kuaförünü tanımıyoruz. Görevinde başarılar 007 Bacı Bond.
- Ama bi dakika tam not alamadım. Petroller Mısır üzerinden Nil nehrine mi dökülecekti? Yoksa İspanya üzerinden Belçika'ya mı?
- Yedi, altı...
- Sana diyorum manyak teyp. Tekrarla çabuk...
- Dört, Üç, iki, bir fışıırrrrrtt.
- Ehhh lanet olsun...
(İçeri bu sırada koca girer)
- Yedi kere sekiz otuzsekiz... Nooldu hayatım niye sinirlisin bu gün yine?
- Sorma yeni bir görev aldım. Alman petrollerinin Tuna üzerinden Romanya'ya dökülmesini sağlamamı istediler benden.
- Bu çok kolay hayatım. Hollanda'yı ortasından bölen Misisipi diye bir nehir var.
- Saçmalama Dozi. Misisipi bir kere Fransa'da. Benim görevim İsveç petrollerini Uganda üzerinden kutup denizine aktarmak. Bu yüzden Arjantin'de darbe yapmamı istediler.
- Ohoo üç otuz paraya yapılacak iş mi bu ya? Üstelik sigortası bile yok bu işin.
- Madem ki çok biliyorsun, Ruanda'ya beraber gidiyoruz o zaman.
- Ama ben niye geliyorum? Bunun için para alan sensin.
- Utanmaz... O paraları boğaza bakarak yiyen de sensin ama... Hadi yürü, hem evde bırakırsam kibritlerle oynayıp yangın çıkartıyorsun.
- Zırrrr...
- Radyonun sesini kısın telefon çalıyor. Belki de kapıdır... En iyisi biri telefona, biri de kapıya baksın.
- Necmettin bey geldi efendim...
- Oo hocam buyrun buyrun.
- Ne buyrunu be Dozi... Hocam kusura bakma biz de şimdi çıkıyorduk. Kazak petrollerinin Yelekistan'a aktarılması için bazı çalışmalar yapmak üzere Madagaskar'a gideceğiz de...
- Yooo, hiç zahmet etmeyin muhterem bacım. O iş halloldu.
- Nasıl halloldu?..
- İlaç gibi oldu. O petroller İran üzerinden Libya'ya aktarıldı bile...
- Ama nasıl olur?..
- Vallahi Bal gibi olur bacım. Libya'dan gelen emir böyleydi. Ben de Kaddafinin emireri olarak emrini yerine getirdim.
- Ya CIA ne olacak? Ben de onların emireriyim Necmettin...
- Eee onu da sen düşün!.. Ha ha ha ha...
- Satılık...
- Sensin...

* Gişelere para uzatırken ağlanmayacak. Metin olunacak.
* "Köprüye bu kadar para vermektense, intihar ederim daha iyi" diyenler için sağ şerit boş bırakılacak.
* Gişe memurlarına "Aaa kuşa bak" denilecek. Gişelerden kuş olup uçulacak.
* Milliyet gazetesi Anadolu yakasına taşınmazsa istifa edilecek. (Daha karlı olur benim için)
* Yeni bir zam ihtimaline karşı gişelerden sık sık geçilecek. Stok yapılacak.

Size " 1.Huni vakasını" bu hafta anlatacaktım ama memleket meseleleri buna izin vermiyor işte. Yaşar Kemal ceza aldığında bir arkadaşı olarak "özür dileyen" Mesut Yılmaz iktidarda.
Şimdi politikacıların ağzından çıkanı ciddiye alan her vatandaş gibi benim de fikir adamlarını içeri tıkan yasaların düzenlenmesini istemek hakkım Mesut Bey'den...
Yoksa sırada özür dileyecek daha çook insan var.
Işık Yurtçu var.
Ertan Aydın var.
Eşber Yağmurdereli var.
İsmail Beşikçi var.
Ve adını burda sayamadığımız nice gazeteci ve aydın...
Hayır Mesut bey özür dilemeyecekse, ben dileyeyim bari...
Özür dilerim...

Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr