Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Geleceğe Yatırım Türkiye’ye Yatırım” başlıklı Milliyet toplantılarının 16’ncısı için Van’dayız. Konuğumuz Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz. Önce Türkiye’nin geneline sonra da övgüye ilişkin detaylı bir sunuş yaptı.
Kalkınma hedeflerini, 10. planın hazırlık çalışmalarını bölgede sağlanan ekonomik ve sosyal gelişmeleri özetledikten sonra toplantıda BDP Van İl Eş Başkanı Figen Yaşar’ın itirazına da yanıt verdi. BDP İl Eş Başkanı Yaşar ve beraberindekiler, Bakan’ın konuşmasında, “terör” sözcüğünü kullanmasını, toplantıyı terk ederek protesto ettiler.
Bakan’ın bu sözcüğü kullanmasını, “kendini inkâr” olarak nitelendirip, bir de basın toplantısı düzenlediler.
Oysa Bakan, tümüyle ekonomi ve kalkınma hakkında teknik bir konuşma yapmıştı. Sadece konuşmasının bir-iki yerinde terörün olumsuz etkisinden söz etti. BDP’lilerin gösterdiği tepki, orantısızdı.
Bakan Yılmaz, toplantıyı bitirirken, BDP’lilerin tavrına yönelik şu eleştiriyi dillendirdi:
“Hiç kimsenin kan dökmeye hakkı yoktur. Bir insanın hayatı, insanlık kadar önemlidir. Bizim, teröre karşı dik durmamız lazım. İkinci olarak da şu yaklaşımı ilke edinmeliyiz. Kimsenin kimseye hakaret etmeye de hakkı yoktur. Herkes karşısındaki kadar insandır. Kimsenin hakaret etme üstünlüğü yoktur.”

Çekilen çekilmiş
Van’ın durumunu özetleyen en çarpıcı cümlelerden birini CHP milletvekili adayı ve eski Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zahit Kandaşoğlu kurdu.
Kandaşoğlu, ekonomik göstergelerdeki iyileşmeleri büyük bir memnuniyetle karşıladıktan sonra asıl meseleyi şöyle dile getirdi:
“Bütün bunlar gayet, iyi, güzel. Ama asıl mesele şu ki, bize lazım olan en önemli şey barıştır. Van, zaten çekeceğini çekmiş. Eğer barışı yakalarsak, bundan sonrasını kendisi halledecektir. Buna kaynaklarımız, bilgimiz, potansiyelimiz müsaittir.”

“Yeter ki terör olmasın”
Van Valisi Münir Kahramanoğlu da, “Terörden önce, terörden sonra Van” konulu konuşmasında bölgenin durumunu çok iyi anlattı.
Terör döneminden önce Van bölgesinde 6,5 milyon küçük baş hayvan olduğunu, Van’ın Türkiye’nin toplam meralarının yüzde 10’una sahip olduğunu hatırlatan Vali Kahramanoğlu, terörle birlikte küçük baş hayvan sayısının 2 milyona gerilediğini ve meralarının kullanılamaz hale geldiğini belirtti.
“Eğer” dedi Kahramanoğlu, “Terör olmazsa Van’ın kendi olanakları kalkınması için yeterlidir.”
Van depremi ve yarattığı acılara da değinen Kahramanoğlu, bu deprem sırasında sadece fay hattındaki enerjinin ortaya çıkmadığını, aynı zamanda Türkiye’de gönüllerdeki enerjiyi de açığa çıkardığını vurguladı. Türkiye’nin dört bir tarafından Van’a yardıma koşan insanların Van’ın nüfusunun 75 milyon olduğunu gösterdiklerine değindi.
Vali Kahramanoğlu, terörsüz geçen kısa süre içinde küçük baş hayvan sayısının 2 milyondan 2 milyon 600 bine çıktığını ve Van’a özel sektör yatırımlarında belirgin bir artış gözlendiğini de ekledi. Kahramanoğlu, barışın, “b”sinin duyulduğu andan itibaren Van’ın ekonomisinde, sosyal hayatında, yatırımında, gözle görülür bir yükselme kaydedildiğini vurgulayan mesajlar verdi.
Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk de Van’ın örnek yatırımlara başladığını, tekstil kent projesinin alt ve üstyapısı birlikte devlet tarafından hazırlanan ilk proje olarak cazibe merkezi haline geldiğini vurguladı. Terörün olmadığı ortamda Batı Anadolu’ya kadar uzanan Urartu medeniyeti ve devletinin başkenti olan Van’ın, tekrar tarihi ve turistik cazibesiyle Türkiye’nin parlayan yıldızı olacağına inancını dile getirdi.
Van, artık terörün “t”sini duymak istemiyor. Enerjisini, kaybettiği yılları telafi etmek için kullanmak istiyor.