Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Suriye’deki çatışmaların Türkiye’nin sınırına dayanması üzerine birlikleri takviye eden Türkiye, Resulayn’ın bombalanması üzerine Şam’a verdiği NOTA’yla, “Halep Protokolü”ne uyulmasını istedi.
Ankara’nın, Şam’ı uyarırken, Suriye ile imzalanan 1971 tarihli “Halep Protokolü”ne dayandığı öğrenildi. Bu protokole göre tarafların, kendi uçaklarının sınıra 5 kilometreden fazla yaklaşmasını önlemeleri gerekiyor.

Halep Protokolü ne diyor?
Ankara’nın yasal dayanak olarak gösterdiği Halep Protokolü, 29 Mayıs-9 Haziran 1971 tarihleri arasında Türkiye ile Suriye arasında Halep’te yapılan toplantı sonrasında imza altına alınmış bulunuyor. Bu protokolün 15 numaralı kararı şöyle:
“Taraflar karşı taraf hava sınırının kendi uçaklarınca 5 kilometreden fazla yaklaşmalarının müessir tedbirlerle önlenmesi hususunda görüş birliğine varmışlardır.”
Ayrıca 5 kilometrelik alan içinde yangın ve doğal afet nedeniyle görev yapacak uçaklarla ilgili olarak karşı tarafın bilgilendirilmesi kararı da bulunuyor.
Halep Protokolü yürürlüğünü koruyor.
Ankara, bu protokole dayanarak Şam yönetimine duyarlı davranması konusunda NOTA gönderdi.

Değişen angajman kuralları
Barış döneminde iki tarafın da özenle uyguladığı Halep Protokolü yürürlüğünü korurken, Suriye’nin, Türk RF-4 keşif uçağını uluslararası hava sahasında düşürmesinden sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, angajman kurallarının değiştiğini açıklamıştı.
Yeni angajman kurallarında 3 millik (yaklaşık 5 kilometre) mesafe korunurken, Başbakan Erdoğan’ın angajman kurallarının tehlikeli biçimde ihlali veya sınır ihlali halinde Suriye birliklerinin vurulması konusunda Genelkurmay Başkanı’nı yetkilendirmesinden sonra Türk tarafı, F-16 ve F-4’lerden oluşan bazı filolarını, scramble (alarm-reaksiyon) pozisyonunda tutmaya devam ediyor. İncirlik, Diyarbakır ve Malatya’daki uçaklar, bu görev emri nedeniyle Suriye uçaklarına karşı önleme yapmak üzere sınır boyunda, “vurma yetkisiyle” uçuşlarını sürdürüyorlar.
Ayrıca yeni angajman kuralları çerçevesinde sınırdaki kara ve hava savunma birliklerinin de yetkilendirildikleri öğrenildi. Genelkurmay Başkanlığı, Başbakan Erdoğan’ın verdiği yetkiyi, kendi hiyerarşisi içinde sınırdaki birlik komutanlarına kadar aktardı.
Bu, sınırda görev yapan birlik komutanlarının 24 saat sınır ihlali veya tehlikeli yaklaşma gösteren Suriye askeri unsurlarına karşı vur yetkisi taşıdıkları anlamına geliyor.

Saldırılar kesilmezse
Ankara, sınır boyunca hem havadan hem de karadan Suriye güçlerini yakın takip ediyor.
Suriye’nin sınır ihlali, sınırdaki kasabaların Türkiye’ye doğru kitlesel göçe ve ölümlere yol açacak şekilde ateş altına alınması veya Suriye birliklerinin tehlikeli biçimde yaklaşmaları halinde Türk sınır birlikleri, ikinci bir emre ihtiyaç olmadan yetkilerini kullanmakta serbestler.
Suriye’ye verilen NOTA’da belirtilen hususlar konusunda Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı, sınırdaki gelişmeleri 24 saat koordineli biçimde izliyorlar.