Çift başlı yönetim tartışmasının kaynağı 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’nde verdiği resepsiyona dayanıyor. Tartışmayı başlatan soru, “Barikatı kaldırma talimatını kim verdi” sorusuydu. Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyon öncesinde Ulus’ta Birinci Meclis’e oradan da Anıtkabir’e yürümek isteyenlere polis engel olmuş ve müdahale etmişti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı ve biber gazından etkilendiği arbededen sonra, Kızılay yönündeki barikatlar açılmış ve yürüyüşe katılanlar oradan Anıtkabir’e yönelmişlerdi. Akşam saatlerinde başlayan Köşk’teki resepsiyonda gazeteciler, barikatın kaldırılması talimatını kimin verdiğini araştırıyorlardı.
Erdoğan: Ben vermedim
Bu soru önce Başbakan Erdoğan’a yöneltildi. Başbakan, böyle bir talimat vermediğini söylediği gibi, polisin görevini tam yapmadığı eleştirisinde de bulundu.
Gül, Sever’i işaret etti
Barikatların kaldırılması talimatını Başbakan vermediğine göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül vermiş olabilir miydi? Bu soruya yanıt almak üzere, Cumhurbaşkanı Gül’e yönelen gazeteciler, yanıtı Cumhurbaşkanı yerine Başdanışmanı Ahmet Sever’den aldılar. Cumhurbaşkanı Gül, “Barikatın kaldırılması talimatını siz mi verdiniz” sorusuna yanıt vermedi, ancak Başdanışmanı Ahmet Sever’i işaret ederek, “Ahmet Bey orada. O, konuyu biliyor” diyerek gazeteci grubundan uzaklaştı. Aynı soruyu bu kez Ahmet Sever’e yönelttik.
Sever, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’i iki gün önce Köşk’e çağırdığını söyledi. Sever, Cumhurbaşkanı’nın Vali’ye, “Gerginlik olmasın, arzu edilmeyen görüntüler oluşmasın, gerilim artarsa esnek davranın” talimatı verdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, bayramdan önce valiliklere yazı yazdığını ve bayramın coşku içinde kutlanmasını istediğini de belirtmişti.
Tartışmanın kaynağı
Cumhurbaşkanı Gül’ün Başdanışmanı Ahmet Sever, Gül’ün olay sırasında barikatların kaldırılması talimatı verdiği yönünde bir ifade kullanmamıştı. Sadece, iki gün önce Cumhur- başkanı’nın Vali’ye esnek davranılması talimatını verdiğini söylemişti. Buna karşın, kulislerde barikatın kaldırılması talimatının Cumhurbaşkanı tarafından verildiği yolunda bir algı oluştu.
Bu algıya dayanarak, aynı konu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bu kez Esenboğa Havalimanı’nda, “Barikatların kaldırılmasında, Gül ile valinin yaptığı görüşmenin payı olduğu yorumları yapıyor. Bir değerlendirmeniz olacak mı?” biçiminde soruldu. Başbakan Erdoğan, bu soruya, “Benim o barikatların kaldırılmasıyla ilgili herhangi bir talimatımın olmadığı doğrudur. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Valime böyle bir talimat verdi mi vermedi mi, bu konudan da haberim yok. Ben Cumhurbaşkanımızın böyle bir talimat vereceğine de inanmıyorum” yanıtını verdikten sonra yönetim konusuna şöyle girdi:
“Çünkü bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bugüne kadar getirmedik. Bundan sonra çift başlı bir yönetimle bu ülke bir yere varmaz. Eğer bu ülkede bir başkanlık sistemi arzu ediliyorsa ben bundan yanayım. Bir başkanlık sistemi gelir, o zaman bu adımları çok daha rahat atarız. O zaman böyle bir sıkıntı olmaz ama bunun dışında kimin ne yapacağı bellidir. Dolayısıyla bir Başbakan olarak benim görevim bellidir, Sayın Cumhurbaşkanımızın da görev alanı bellidir. Kimse de böyle bir gayretin içerisine girerek durumdan vazife çıkarmasın.”
Gül’ün yanıtı
Başbakan’ın bu değerlendirmesi de Cumhurbaşkanı Gül’e dün soruldu. Gül de, çift başlı yönetim konusunda, “Önce tabii Cumhurbaşkanı olarak Cumhuriyet Bayramı’nın bütün ülkede nezih bir şekilde kutlanmasıyla ilgili yetkililerin dikkatini çekmemden daha doğal bir şey olmaz. Ayrıca çift başlılık gibi bir şey de olmaz. Memleket idaresinde, ülke idaresinde çift başlılık doğru da değildir. Böyle bir şey zaten söz konusu da değildir” yorumunu yaptı.
Anlaşıldı ki, Cumhurbaşkanı Gül de Başbakan Erdoğan da, olay sırasında “barikatı kaldırın” talimatı vermemişlerdi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de dünkü Milliyet’te yer aldığı gibi, böyle bir talimat vermemişti. Şahin, barikatların kargaşa sırasında açıldığını söyledi. Sonuç olarak, “Barikatı kaldırın talimatını kim verdi” sorusu, kimse böyle bir talimat vermediği halde, “Çift başlı yönetim” tartışmasına neden olmuştu.