TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmalarını değerlendirirken Çankaya-hükümet ilişkilerinde uyum için 4 partinin model seçmeleri gerektiğini vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın umudunun azaldığını ifade etmesinden sonra yeniden gündemin ön sıralarına çıkan yeni anayasa çalışmaları konusunda Meclis Başkanı Çiçek, uyumlu bir yönetim için bir sistem seçilmesi gerektiği üzerinde durdu.
Çiçek, bu konuyla ilgili sorularımı yanıtlarken Türkiye’de ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceğini anımsatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir model seçilsin”
“Yeni anayasa çalışmalarında takvimin gerisine düştük. Bu çalışmaları hızlandırmamız gerekiyor. Ben Meclis Başkanı olarak koordinasyonu sağlıyorum ama taraflardan biri değilim. Yeni anayasada yasama ve yürütme organlarının yetkileri belirlenecek. Türkiye’de 2014’te yapılacak seçimde cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçilecek ve en az yüzde 51’lik destekle Çankaya’ya çıkacak. Bu destek daha yüksek de olabilir. Bu durumda daha az destekle seçilmiş bir başbakanla nasıl çalışılacak? Görüş ayrılığı çıktığında nasıl çözülecek? Bunlar çok önemli sorular. Türkiye Çankaya ile hükümet arasındaki uyumsuzluklardan çok çekmiş bir ülkedir. Biz yeniden bu tür çatışmaların yaşandığı bir yönetim sorunuyla karşılaşmak istemiyorsak yeni anayasada bir modele karar vermeliyiz. Bunu yapacak olan da uzlaşma komisyonunda temsilcileri bulunan 4 siyasi partidir.”
Özal-Demirel örneği
Çiçek, hangi seçim olursa olsun Çankaya ile hükümet arasında uyumu sağlayacak bir modele karar verilmesi gerektiğini belirtirken geçmişten de şu örnekleri verdi:
“Yönetim uyumu çok önemlidir. Geçmişte Çankaya ile hükümetler arasında, başbakan arasında önemli çekişmeler, çatışmalar yaşandı. Hatırlayalım, Evren ile Özal arasındaki görüş ayrılıkları Türkiye’yi etkiliyordu. Keza Özal-Demirel arasında da benzer sorun yaşandı. Özal ile kendi partisinden olmasına rağmen Akbulut’un başbakanlığı döneminde yurtdışına asker gönderme konusunda gerginlikler yaşanmıştı. Yine Demirel-Erbakan ilişkisini hatırlayalım. 28 Şubat bu dönemde yaşandı. Keza Sezer-Erdoğan dönemi de gerginliklerle doluydu. Bütün bunlardan ders çıkarmalıyız. Bir daha yaşanmasını istemiyorsak da yeni anayasada model belirlenmeli. Bana başkanlık sistemi soruluyor. Ben şu anda Meclis Başkanı olarak yeni anayasa çalışmalarını koordine ediyorum. Bu nedenle güncel tartışmalara girmiyorum. Bu model rahmetli Özal döneminden beri tartışılıyor ve o zamanlarda görüşlerimi açıklamıştım. Bugünkü tartışmalara girmem doğru olmaz, çünkü Meclis Başkanı olarak taraflardan biri değilim.”
“Sorun sistemde”
Çiçek, Cumhurbaşkanı-Başbakan çekişmelerinde sorunun esas olarak kişilerden değil sistemden kaynaklandığını da şöyle vurguladı:
“Bu çekişmeler kişilerden çok sistemden kaynaklanmıştır. Sistem kendi içinde uyumlu çalışacak bir işleyişe sahip değil. Bu da anayasadan, oradaki yetkilerin bölüşümünden kaynaklanıyor. Sorunu sistem üretiyor. Eğer yeni anayasayla uyumlu sistem seçimi yapılmaz ve Türkiye bu anayasayla giderse 2014’te cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle sistem yeni zorluklarla karşılaşabilir. Bu gerçeği görerek 4 partinin karar vermesi gerekiyor. Aksi halde, ileride geçmişte yaşadığımız gibi çatışmalar yaşanması ihtimali çok yüksek. Bu 4 parti hangi modeli seçecekse onun üzerinde uzlaşma sağlamalıdır.”
“Liderler biliyor”
Çiçek, yeni anayasa çalışmalarının nasıl seyrettiği konusunu liderlerin bildiğini de belirtirken, şunları söyledi: “Bu çalışmalar hakkında bilgi almak için liderlerin benimle görüşmelerine gerek yok. Komisyondaki üyelerinden zaten bilgi alıyorlar. Anayasa çalışmalarına başlayalı bir yıl oldu. Başlarken ‘Bu yılın sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz’ demiştik. Ama takvimin gerisinde kaldık. Halka 4 siyasi partinin de taahhüdü var. Bu taahhüdün yerine getirilmesi artık bir mecburiyettir.”