CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e başvurarak, Meclis lokantasında, Muharrem iftarı vermek için izin istedi.
Çiçek, bu talebi kabul etti. Meclis lokantasında Muharrem iftarı verilmesine onay verdi.
Çiçek, onay vermekle de kalmadı, dün Akkiraz’ın Meclis lokantasında verdiği iftara da katıldı. Alevi geleneklerine uygun olarak iftar yaptı.
Cemil Çiçek’in Meclis Başkanı olarak bu iftara katılması, başlı başına birleştirici bir mesaj niteliği taşıyor.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, ramazan ayında Meclis’te sadece bir kez şehit ve gazi ailelerine iftar veriyor. İftar davetlerine, özellikle lüks otellerde verilen iftarlara katılmıyordu. Lüks otellerde verilen iftarları eleştirmişti. Şova dönüşen iftarlara karşı durmuştu.
Personel de memnun
Çiçek’in, Meclis’te ilk kez verilen Muharrem iftarına katılması, Alevi kökenli milletvekilleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Çiçek’in bu tutumu, sadece milletvekillerini değil, Meclis’te çalışan Alevi personeli de rahatlatmış.
Onlar da bir yandan servis yaparken öbür yandan Çiçek’in iftar için Meclis lokantasını açmasının kendilerini de rahatlattığını söylüyorlardı.
Çiçek’in üslubu
Meclis lokantasını Muharrem iftarına açan ve iftara katılan Çiçek, bu tutumuyla ilgili olarak ne diyor?
Çiçek, bu soruya genel yaklaşımıyla yanıt verdi: “Her sorun uhuvvetle (kardeşlik) ve suhuletle (nezaket, yumuşaklık, uygun ortam) çözülür. Her sorunun üslubu ve çözülme usulü farklıdır. Sorunlara uhuvvetle ve suhuletle yaklaşılırsa çözüm de kolay olur. Sorunlar kavgayla, kutuplaşmayla, inatlaşmayla çözülmez, aksine diyalogla çözülür. Benim siyasetteki yaklaşımım budur.”
Uzlaşma gerekince
Bu yaklaşımı bilindiği için olmalı ki, uzlaşma gerektiren sorunlarda hep Çiçek görev üstleniyor. Adalet Bakanlığı döneminde de toplumun tamamını ilgilendiren büyük yasaların hazırlanması ve görüşülmesi sırasında muhalefetin desteğini de çoğu kez alabilmişti. Ceza yasası, usul yasası, borçlar yasası gibi çok büyük düzenlemelerde Çiçek’in uzlaşmacı kişiliğinin katkısı büyük oldu.
Bu yönünün Meclis Başkanı seçilmesinde de etkisi olduğu biliniyor.
Nitekim Meclis Başkanı olarak şimdi üstlendiği en önemli işlev de yeni anayasanın hazırlanmasında partiler arası uyum ve uzlaşmayı sağlamak. Yeni anayasa için Uzlaşma Komisyonu oluşturulmasında da, Türkiye’nin neden yeni anayasaya ihtiyacı olduğunun kamuoyuna anlatılmasında da payı büyük. Bu süreçte il il gezerken, arkasına, bazıları birbirinden çok farklı görüşlere sahip 28 büyük sivil toplum kuruluşunu ve dört partinin temsilcilerini alarak halkın karşısına çıkabilmesi de uzlaşmacı siyaset anlayışının başarılı bir yansımasıydı.
Siyasete hakim olmalı
Çiçek’in ilke edindiği bu yaklaşımın, siyasetin bütününe hakim olması gerekiyor.
Böyle olması gerekirken, siyaset, hakaretlere varacak kadar sert bir üslupla yapılıyor. Bu da toplumda gerginliği, kutuplaşmayı artırıyor, siyasi tansiyonu sürekli yüksek tutuyor.
Bu ortam içinde de özellikle uzlaşma gerektiren ulusal nitelikli sorunlarda bile ortak bir çözüm yolu bulunamıyor.
