BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, dün yaptığı açıklamayla 1 Ekim’de TBMM’de olacaklarını ve çalışmalara katılacaklarını duyurdu. Bu beklenen bir karardı.
BDP’nin kararını açıklamasından önce Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Meclis’e dönme tavsiyesinde bulundu. Tavsiye kararını da Ahmet Türk açıkladı.
Çiçek’in rolü
BDP’nin Meclis’e dönme kararıyla sonuçlanan sürecin yönetilmesinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in olumlu anlamda büyük rolü olduğunu belirtmek gerekir.
Çiçek, TBMM Başkanı seçildiği gündem bu yana Meclis’in normal çalışma düzenine geçebilmesi için büyük çaba gösterdi. CHP ve BDP’yle kurduğu temas her iki partinin de boykot kararını değiştirmesinde etkili oldu.
İki partinin de TBMM Başkanı’na güveni var. CHP bu güvenini anayasa çalışmalarına Çiçek’in öncülük etmesi koşulunu açıklayarak gösterdi. BDP’nin 1 Ekim’de Meclis’e gelme kararı, Çiçek’le kurduğu dolaylı temasın bir sonucu.
BDP, aracılar vasıtasıyla TBMM Başkanı Çiçek’in görüş, değerlendirme ve önerilerini aldı. Bu temaslar sonrasında da Meclis’e dönme kararı alındı. Demirtaş’ın Meclis’e dönme kararını kamuoyuna açıklamadan önce Çiçek’e telefonla bildirdiği bilgisini arkadaşlarıyla paylaştığı belirtildi.
Çiçek ziyaret edecek
BDP’nin bu kararına karşılık TBMM Başkanı Cemil Çiçek de yarın BDP’yi ziyaret edecek.
Çiçek, daha önce kendisini ziyaret eden BDP’ye boykot kararı nedeniyle iade-i ziyarette bulunmamıştı. BDP 1 Ekim’de Meclis’e gelme kararı alınca Çiçek, yarın için iade-i ziyaret kararı aldı.
Siyasette uzun sayılan 24 saat içinde olağanüstü bir gelişme olmazsa TBMM Başkanı, cuma günü BDP grubunda eşbaşkanları ziyaret edecek.
Ziyaretin önemi
Çiçek’in BDP’ye yapacağı iade-i ziyaret, nezaket ziyaretinin üstünde bir önem taşıyor. BDP’nin beklentisi ve değerlendirmesi böyle...
Demirtaş, 1 Ekim’de Meclis çalışmalarına katılacaklarını açıkladı ancak yemin edip etmeyecekleri konusunda bir bilgi vermedi.
BDP’den yansıyan bilgilere göre yemin edip etmemek konusunda karar, Çiçek’in ziyaretinden sonra verilecek. BDP, TBMM Başkanı’ndan daha önceki temaslarında da dile getirdikleri bazı konularda katkıda bulunacağına ilişkin söz almak istiyor.
TBMM Başkanı Çiçek ise BDP’lilerin seçmenden aldıkları görevin gereğini yerine getirmelerini, yemin ederek Meclis’in normal çalışmalarına katılmalarını bekliyor.
Yeni anayasa
TBMM Başkanı Cemil Çiçek yeni anayasa çalışmalarını da başlattı. Önce anayasa profesörleriyle bir toplantı yaptı. Meclis’in açılacağı 1 Ekim günü de partilere yazı göndererek uzlaşma komisyonuna üye vermelerini talep edecek.
BDP normal çalışma düzenine girerse bu yazı onlara da gidecek. Çiçek’in BDP’ye yapacağı ziyaret bu açıdan da önem taşıyor.
Şahin Mengü’nün açıklaması
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın iddialarını dün yansıtmıştım. Şahin Mengü de cevap hakkı doğduğu gerekçesiyle aşağıdaki açıklamayı gönderdi:
“Milliyet gazetesinin 28.09.2011 tarihli nüshasında Fikret Bila tarafından kaleme alınan köşe yazısında; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç özetle;
- Wikileaks belgesinde yer alan görüşmeyi yaptığını,
- Ancak görüşmenin içeriğinde belgede yer verilen Anayasa Mahkemesi gündeminde olan bir kısım dava ve konularla ilgili herhangi bir yorum ve izahta bulunmadığını, iddia ederek, Wikileaks dokümanında yer alan detayları kamuoyuna yansıtanları ahlaksızlıkla ve onursuzlukla itham etmiştir.
Ekte sunduğumuz Wikileaks belgesi incelendiğinde yazımda belirttiğim hiçbir noktanın gerçek dışı olmadığı, tam aksine yer darlığı nedeniyle, ‘askerlerle ilgili konuda mahkemeye baskı geldiği’ yönündeki ifadesine yer verilmediği görülecektir.
Asıl onursuzluk ve haysiyetsizlik, hem tevilli ikrarda bulunduktan sonra gerçekleri ortaya çıkaranları suçlamaktır.
Haşim Kılıç, ABD Büyükelçisi ile iade-i ziyaret maksadı ile makamında görüştüğünü kabul etmekle birlikte, her nedense Wikileaks belgesinin varlığını ve bu belgede Türk kamuoyunun bilgisine sunduğum hususların bulunmadığını iddia edememiştir.
Aydınlık gazetesinde yayınlanan köşe yazısında yer alan açıklamalar benim yorum ve beyanlarım değildir.
Belge ABD Büyükelçiliği tarafından kaleme alınmıştır.
Belgeyi kaleme alan Elçilik yetkililerinin Haşim Kılıç ile yapılan bir görüşmenin içeriğini, kendi devlet merkezlerine gerçek dışı ifadeler ekleyerek raporlamalarını gerektiren neden ortaya konmadıktan sonra, bu belgeye dayanarak Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın tutumu hakkında yorumda bulunanlara cevabın, onursuzluk ve ahlaksızlık suçlamaları ile geçiştirilemeyeceği her türlü izahtan varestedir.
Yapılan görüşmenin pek de bir iade-i ziyaret olmadığı ortadadır. 19 Haziran 2009 tarihinde yapıldığı iddia edilen ziyarete tam altı ay on dokuz gün sonra yapılanın bir iade-i ziyaret olarak kabul etmek mümkün olmadığı gibi ABD veya başka ülke büyük elçilerinin Anayasa Mahkemesi Başkanlarını ziyaretleri olağan mıdır? Örneğin Türkiye’nin ABD’de görev yapan Türk Büyükelçileri Yüksek Mahkeme Başkanı’nı ziyaret edip ‘Ülke ve Dünya’ sorunları hakkında görüşüyorlar mı? Belgede Dünya sorunlarından hiç bahis edilmediğine göre Dünya sorunları ya hiç görüşülmemiş veya Haşim Kılıç’ın bu konudaki görüşleri ciddiye alınmamıştır.
O Yüce Makama gelen insanlar, çeşitli seçim hesapları ile oraya gelmiş olsalar bile o makama yakışan tutum ve davranış içinde bulunmaları gerekir.”