Yerel seçimlerin öne alınması için yapılan anayasa değişikliğinin, referandum aralığında geçmesi sebebiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Meclis’e iade edilmesinden sonra AKP, yeniden temaslara başladı.
Önceki gün MHP ile görüşen iktidar partisi Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli ve Mahir Ünal, dün de CHP Genel Başkanı Yardımcısı Gökhan Günaydın ve CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’yi ziyaret ettiler.
CHP, dün de yansıttığımız gibi sadece seçim tarihinin belirlenmesi için anayasa değişikliği yapılmasına sıcak bakmıyor. Büyükşehir yasası olarak bilinen ve 8 Ekim’de Meclis’e getirilen yasa konusunda da uzlaşmak gerektiğini düşünüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP’nin bu talebini büyükşehir belediye hizmet alanlarının, “pergel yöntemi”yle belirlenmesi olarak açıklamıştı.
Ali Cengiz oyunu
Dün, CHP’li Gökhan Günaydın ve Muharrem İnce ile iktidar partisine verdikleri yanıtları konuştum. İnce ve Günaydın, iktidar partisinin, Meclis’e getirdiği yeni büyükşehir yasasıyla, “Ali Cengiz oyunu”na yöneldiğini belirterek, şu yaklaşımı gösterdiler:
“AKP’nin yaptığı; oyunun başlama saatini beraber saptayalım, ama oyunun kurallarını biz kendi başımıza belirleyeceğiz, demektir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü, seçim çevreleri ile oynayan bu yeni yasa ile Ali Cengiz oyunları yapılıyor. Örneğin, İstanbul’da Maslak ve Ayazpaşa, Şişli’den alınıp Sarıyer seçim bölgesine bağlanarak bir taşla iki kuş vurulmak isteniyor. Hem Şişli’den oy götürülüyor hem de Sarıyer’i 5 bin oy farkla kazanmış olan CHP’nin elinden bu ilçe alınmak isteniyor. Böyle birçok düzenleme ile CHP’nin elindeki belediyelerin alınması hedefleniyor.”
İnandırıcı değil
CHP’li Günaydın ve İnce’nin, Canikli ve Ünal’a verdikleri yanıtta iktidar partisinin seçimi öne almak için gösterdiği kış koşulları gerekçesini inandırıcı bulmadıkları da anlaşılıyor.
Bu konuda, CHP’nin görüşünü şöyle yansıtıyorlar:
“Mart ayı kış koşulları oluyor da, kasım ayı kış koşulları değil mi? Bu öne alma girişiminin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmüş olmasıyla izah edilmeye çalışılmış olması da gerçekçi değil. Bu öne almanın Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi kariyer planlamasına ilişkin bir girişim olduğunu biliyoruz. Biz, ‘büyükşehir belediye yasasıyla birlikte ele alın’ dediğimizde AKP’liler, ‘bunlar ayrı konular, biri anayasa değişikliği diğeri ise kanun konusu’ diyorlar.
Oysa bunlar ayrı konular değil. Biri seçimin tarihini belirliyor, diğeri de seçimin içeriğini. Biz, kendilerine, ‘gidin yetkili kurullarınızla görüşün, eğer bu yasa ile ilgili görüşlerinizi gözden geçiririz, demokratikleşmeyle ilgili görüşlerinizi gözden geçiririz diyorsanız, oturur konuşuruz. Aksi halde CHP, sizin erken seçim tarihi dayatmanıza alet olmayacaktır’ dedik.
Sürecin başlangıcında iktidar partisi, MHP ile anlaşarak 27 Ekim tarihini getirdi. Biz ise Cumhuriyet Bayramı’nı düşünerek ‘3 Kasım olsun’ demiştik. O zaman büyükşehir yasası yoktu. Sonra 8 Ekim’de büyükşehiri getirdiler. Bu durumda seçim tarihini bu yasa ile birlikte ele almak gerekir. Biz, AKP’nin vereceği kararı bekleyeceğiz.”