Başbakan Tayyip Erdoğan, büyükelçilere verdiği iftar yemeğinde, Suriye’nin düşmanca tavrını sürdürmesi halinde, Türkiye’nin “misliyle” karşılık vermekten çekinmeyeceğini vurguladı.
Erdoğan’ın, “misliyle karşılık” vurgusu, Suriye’de giderek yaygınlaşan kaos ortamında, Şam’ın Ankara’ya karşı bir çılgınlık yapması ihtimaline karşı ciddi bir uyarı niteliğindeydi.
Ankara, Şam yönetiminin çekilmesinden sonra ülkenin kuzeyindeki gelişmeleri çok yakından izliyor. PKK’nın kolu olarak bilinen PYD’nin bu bölgede fiilen yönetimi ele almaya yönelik girişimleri, bölgeye Kuzey Irak’tan, Suriyeli olduğu belirtilen silahlı grupların girmesi, Barzani’nin temas ve açıklamaları yakın takip altında.
Kaos ortamından faydalanarak PKK ve PYD’nin silahlı güçlerini Kuzey Suriye’ye yığmaları ve Türkiye’ye yönelik eylemlerde bulunmaları olasılığına karşı Ankara askeri önlemlerini almış durumda.
Suriye’de devlet çökmesin
Ankara’nın bu süreçteki endişesi Irak’taki hatanın Suriye’de tekrarlanması. Irak’ın fiilen üçe bölünmesi ve kaosa sürüklenmesinin önemli nedenlerinden biri olarak Saddam’ın devrilmesiyle birlikte Irak devletinin çökertilmesini gören Ankara, Suriye’de aynı hatanın yapılmasını istemiyor.
Irak ordusunun dağıtılması sonrasında ortaya çıkan güvenlik boşluğunun Irak’ı şiddetli bir iç savaş ve bölünmeye sürüklediğini anımsatan Ankara, Suriye’de benzer bir süreç yaşanmasından endişe ediyor.
Türkiye’nin önerisi
Dışişleri kaynaklarına göre Ankara bugün Suriye’de yaşanan gelişmeleri öngörerek Beşar Esad’a bir an önce reformlara yönelmesi üzerinde durmuştu. Esad yönetimi devam ettikçe Suriye’de iç savaşın şiddetleneceği düşüncesini Ankara, Washington’a ve Moskova’ya iletmişti. Ancak Esad bu önerileri dikkate almadı ve Suriye bugünkü kaosa sürüklendi.
Dışişleri uzmanlarına göre Ankara, bu aşamadan sonra, Beşar Esad’lı bir yönetimle kaosun önlenemeyeceği görüşünde. Hatta kaosun sona erdirilmesinin ilk koşulunun Esad’ın yönetimden ayrılması olduğunu düşünüyor.
Ankara, Esad ve Baas rejimi devreden çıkarken, Suriye’nin ordu başta olmak üzere devlet yapısının yıkılmaması gerektiğini vurguluyor. Doğrudan Esad’a bağlı ve kan döken birlikler dışında kalan ordu kuvvetlerinin güvenliğin oluşturulması için dağıtılmaması gerektiği inancında. Ordunun eli kana bulaşmamış, katliamlara katılmamış birliklerinin Esad sonrası güvenliğin sağlanmasında ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasında işlev görebileceği düşünülüyor.
Muhaliflere mesaj
Ankara’nın, Kuzey Suriye’nin Kuzey Irak’a dönüşmemesi için muhaliflere de mesaj verdiği biliniyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, muhaliflerin oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetini iletti.
Barzani’ye de benzer mesajlar gönderilmiş olması yüksek olasılık.
Türkiye yeni bir Kuzey Irak’la karşılaşmak istemiyor.
Gelişmeler Türkiye’yi bu anlamda tehdit etmeye başlarsa, Ankara seyirci kalmamak niyetinde görünüyor.