Karar Günü: Çiller’den Ecevit’e öneri

23 Temmuz 2002


<#comment>MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "3 Kasım’da erken seçim kararı alınmazsa hükümetten çekiliriz" resti Başbakan Bülent Ecevit’i karar noktasına getirdi. Başkent Ankara’da dün yaşanan yoğun siyasi trafik sonucunda Ecevit ile DYP lideri Tansu Çiller’in bugün yapacakları görüşmeyi "kritik zirve" niteliğine dönüştürdü.
Bahçeli’nin hükümetten çekiliriz restinden sonra DSP’li bakanlarla toplantı yapan Ecevit, hükümetten çekilme ve seçim konusunda bakanlarının tek tek görüşlerini aldı. MHP’nin restine karşılık, "DSP her olasılığa hazırdır" kararı çıkan zirveden Ecevit’in Çiller’in getireceği yaklaşım ve önerileri dinledikten sonra karar vermesi gerektiği sonucuna varıldı.
Ecevit’in bakanlarıyla yaptığı toplantı sonrasında Çiller de partisinin başkanlık divanını toplayarak durum değerlendirmesi yaptı.
Ecevit’in bakanlarıyla Çiller’in de başkanlık divanında yaptığı toplantılar sonrasında DSP ve DYP liderleriyle geç saatlerde konuşma olanağı bulduk.
Ecevit, bakanlarıyla yaptığı toplantıda çekilme kararı almadıklarını vurguladıktan sonra, "Yarın (bugün) Sayın Çiller ile görüşeceğiz. Sayın Çiller’i ve önerilerini dinlemek istiyorum" dedi.
Ecevit, bu

Yazının Devamı

AKP ve HADEP’i diğerleri büyüttü

22 Temmuz 2002


<#comment>
Başbakan Bülent Ecevit, bir yandan seçim hazırlıklarına yönelirken bir yandan da seçimin önümüzdeki yıla kalması gerektiğinde ısrar ediyor. Başbakan Ecevit’in bu isteğine Saadet Partisi destek veriyor. Ancak diğer partiler 3 Kasım’da seçimden yana görünüyor. DYP lideri Çiller, ANAP lideri Yılmaz’ın seçim konusunda samimi olmadığını düşünüyor. Seçim kararı almadan önce AB yasalarının çıkarılmasını isteyen Yılmaz’ın, dönüş içinde olduğunu savunuyor. Çiller, seçimde samimi olan partilerin bugün Meclis’i açıp seçim kararı almaları gerektiği üzerinde duruyor.
DSP lideri ve Başbakan Ecevit, seçimin ertelenmesi konusunda neden bu kadar ısrarcı. Başbakan’a dün sorduk:

Seçimin önümüzdeki yıla kalması için ısrar ediyorsunuz. Seçimin ortaklarınız için de iyi olmayacağı mesajı da verdiniz. Bu ısrarınızın nedeni iktidar yıpranması mı? Hükümetin yaptığı reformların, ekonomi programının iyileştirici sonuçlarının halka yansıması gerekir. Henüz yansımadı. Aldığımız birçok karar, reform, yeniden yapılanma niteliğinde. Ancak vatandaşa yansıması biraz zaman alır. Bu nedenle zamana ihtiyaç olduğunu belirtmeye çalışıyorum.

Yazının Devamı

Kuzey Irak’a girilir mi?

21 Temmuz 2002


<#comment>ABD, Irak’a müdahale ederse, Türkiye de Kuzey Irak’a girer mi? Ankara’da askeri konularda çalışan stratejistler bu soruya şu yanıtı veriyorlar:
- Girer ve bu meşru olur.
Bu yanıtın gerekçesini de şöyle özetliyorlar:
- Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kuvvet bulundurması ve gerektiğinde bunu aktif olarak kullanması doğal ve meşrudur. Çünkü, Kuzey Irak, Körfez Savaşı’ndan bu yana Türkiye’nin ulusal güvenliğine ve ulusal bütünlüğüne dönük saldırıların merkez üssü olarak işlev görmüştür ve bugün de aynı yönlerde tehdit oluşturacak durumdadır. Irak’ın toprak bütünlüğünü veya idari yapısını değiştirecek gelişmelere Türkiye kayıtsız kalamaz.
Bu gelişmeleri ise şöyle tanımlıyorlar:
- Kuzey Irak’ta altyapısı fiilen oluşturulan devletin siyasi olarak ilanı, Türkmenlerin güvenliğini tehdit edecek bir oluşum, Türkiye’ye yönelik çok büyük bir göç dalgası. Bu gelişmeler karşısında Türkiye’nin müdahale etmesi meşru hakkı olur. Bu tür gelişmeler, doğrudan Türkiye’nin güvenliğini ve bütünlüğünü tehdit niteliği taşır.

Yazının Devamı

Hükümet, seçim ve Derviş

20 Temmuz 2002


<#comment>Saadet Partisi, hükümetin Meclis desteğinin 276’nın altına düşmesi nedeniyle gensoru verdi.
Daha önce desteğin 276’nın altına inmesi halinde istifa edeceğini açıklayan Başbakan Ecevit, ortakları Bahçeli ve Yılmaz’la görüştükten sonra bu düşüncesini değiştirdi. Ecevit, "Ortaklarım ayrılmamı istemiyor, seçime bu hükümetle gitmemiz gerektiğinde ısrar ediyorlar" diyerek, çekilmeyeceğini açıkladı. Koalisyon ortakları muhalefete bir anlamda, "bulun 276’yı düşürün" diyor.
SP’nin verdiği gensoru, muhalefetin 276’yı bulup bulmayacağını da gösterecek.
Muhalefet 276’yı bulabilir mi?
Meclis aritmetiğine bakılırsa muhalefetin sandalye sayısı 276’ya ulaşmıyor. Koalisyonun "seçime kadar devam" kararı almasının nedeni de bu.
Koalisyon açısından bir diğer güvence de Yeni Oluşum’un hükümeti düşürmeye niyetli olmayışı. Bugün itibariyle Yeni Oluşum’un milletvekili sayısı 63. Bu grup, gensoruda hükümet aleyhine oy kullanmazsa, muhalefetin hükümeti düşürmesi mümkün olmadığı gibi düşürecek rakama ulaşması da zor görünüyor.

Yazının Devamı

Ecevit: ABD’ye söz vermedik

19 Temmuz 2002


<#comment>ABD’de Irak’a müdahale konusunda siyasi iradenin oluştuğu artık anlaşıldı. Washington şimdi müdahalenin yöntemi ve kapsamı konusunda planlama çalışmaları yürütüyor. Bu amaçla Irak’a komşu ülkelerden alacağı desteği saptama sürecinde. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz’in Türkiye ziyareti de aynı amaca yönelikti.
Wolwofitz’in ziyareti sonrasında Ankara’nın Washington’a söz verdiği, muhtemel operasyona her yönüyle yardım edileceği, bunun için mali pazarlık yaptığı öne sürüldü. Başbakan Bülent Ecevit, bu iddiaları doğrulamadı. Ecevit, bu konudaki sorumuzu şöyle yanıtladı:
"Kimseye söz vermedik. Aksine, Irak konusundaki düşüncelerimizi tekrarladık. Irak’a müdahalenin doğuracağı sakıncaları anlattık. Anlaşılıyor ki, ABD’nin Irak’a müdahale kararı kesinleşmiş görünüyor. Ancak biz kendi görüşlerimizin, Türkiye açısından yaratacağı sakıncaları bir kez daha söyledik. Herhangi bir taahhütte bulunmadık. Gelişmeleri yakından izliyoruz. Ve kendi açımızdan önlemlerimizi alıyoruz."
Amerika’nın son zamanlarda yaptığı hazırlıklar dikkat çekici. Körfez’deki üslerini Kuveyt, Katar gibi ülkelere doğru çekti. Bu bölgedeki ABD yanlısı emirliklerdeki altyapı çalışmalarını

Yazının Devamı

Baykal’dan Derviş’e: "Hükümette kal"

18 Temmuz 2002


<#comment>Başkentte siyaset kazanı kaynamaya devam ediyor. Gündemin tam ortasındaki kişi ise Devlet Bakanı Kemal Derviş. Herkes Derviş’in hareketlerine ve siyasi tutumuna bakıyor.
Yeni oluşumla birlikte olacağını açıklayan, ancak hükümetteki sorumluluğunu da devam ettireceği anlaşılan Derviş, dün de CHP lideri Deniz Baykal’la uzun bir görüşme yaptı. Baykal - Derviş görüşmesi de siyasileri meraklandırdı.
Baykal - Derviş görüşmesinden sonra CHP lideri Baykal’la konuştuk. Baykal, görüşme ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sayın Derviş’le bir durum değerlendirmesi yaptık. Ülkenin tablosuna baktık. Anlaşılıyor ki, Türkiye, 3 Kasım’da seçime gidiyor. Seçim sözcüğünün toplumu ve piyasaları olumlu etkilediğini de gördük. Benim Sayın Derviş’e telkinim ve tavsiyem, hükümetteki sorumluluğunu devam ettirmesi yönünde oldu. Çünkü, ekonominin ve ülkenin buna ihtiyacı var."
CHP lideri Baykal, Kemal Derviş’in de paylaştığını belirttiği ortak değerlendirmelerini şöyle özetledi:
"Çok açık görülüyor ki, Türkiye’nin 3 Kasım sonrasında ağır sorunlarla baş edebilecek çok güçlü bir iktidara ihtiyacı var. Bu bakımdan iktidarda olsun, muhalefette olsun herkesin bu

Yazının Devamı

Çiller’in girişimi

17 Temmuz 2002


<#comment>MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, AB yasalarını çıkarabileceklerse Meclis’i toplayıp çıkarsınlar, mesajından sonra DYP lideri Tansu Çiller harekete geçti.
Çiller, dünkü görüşmemizde, Bahçeli’nin bu sözlerini şöyle değerlendirdi:
"Sayın Bahçeli, bizim başından beri savunduğumuz noktaya geldi. Böylece AB bağlamında Türkiye’nin önü açıldı. Artık Meclis’i toplayıp bu yasaları çıkarabiliriz. Tabii, eğer Sayın Yılmaz, bu konuda samimiyse. Ben sözümün arkasındayım."
- Bu konuda bir girişiminiz olacak mı?
- Evet. Zaten Meclis’i toplantıya çağırmıştık. Şimdi, süratle yasaları hazırlatıyorum. TRT - İNT’ten, Kürtçe dahil anadillerde yayın olanağı sağlayacak bir yasa ile eğitim dilinin Türkçe olması koşuluyla, Kürtçe dahil anadilde kurslar açılmasına olanak verecek bir yasa teklifi hazırlatıyorum. Hemen Meclis’e vereceğiz.
- İdamın kaldırılması konusunda bir girişiminiz olacak mı?

Yazının Devamı

Ecevitler’in duruşu

16 Temmuz 2002


<#comment>Ankara’da gelişmeler birbirine kovalıyor. Siyasi gelişmeleri belirleyecek iki önemli konu, hükümetin ve DSP’nin geleceği...
Önce hükümetten başlayalım...
Başbakan Ecevit, MHP’nin, Devlet Bakanı Kemal Derviş’in hükümetten ayrılmasında ısrar etmesi halinde istifa edebileceğini belirtmişti. MHP lideri Bahçeli, Ecevit’in bu yaklaşımına uyumlu bir yanıt verdi. Derviş, konusunda takdirin Başbakan’a ait olduğunu belirtti. Böylece, Ecevit’in istifa gerekçelerinden birini geçersiz kıldı. Ecevit, Derviş sorununu aşmış oldu.
Ancak, Ecevit’in istifasını zorunlu kılacak ikinci gerekçe kontrol altında değildi. DSP milletvekillerinin istifaları sonucu, hükümetin arkasındaki desteğin 276’nın altına düşmesi halinde yine Ecevit’in istifası söz konusuydu. Başbakan, böyle bir durum doğduğunda istifa edeceğini, güvensizlik oyunu beklemeyeceğini açıklamıştı.
MHP lideri Bahçeli, bu konuda da Ecevit’in elini rahatlatacak bir açıklama yaptı. Hükümetin düşmesi için iktidarın değil, muhalefetin 276’yı bulması gerektiğine dikkat çekti.
Bu durumda Başbakan Ecevit’in tutumu ne olur?

Yazının Devamı