PARANIN fazla sorun olmadığı sektörlerin başında, futbol piyasası geliyor olmalı ki, miadı dolmuşlar bile üzerlerine yapıştırdıkları fiyat etiketinin üzerine “3 milyon 200 bin Euro bana, 800 bin Euro yardımcılarıma” diye yazabiliyor.
Kim o?
Giovanni Trapattoni.
Arkadaş, Deniz Baykal’la aynı yaşta ama Türk Milli Takımı’na gelmek için 4 milyon Euro para istemekten çekinmiyor.
Haklı.
Meraklısı varsa, neden istemesin?
Tamam.
Milan, Juventus ve İnter’de başarılı olmuş vakti zamanında.
Ama sonra...
2000-2004 arasında İtalya Milli Takımı’nın patronu olmuş meselâ.
2002 Dünya Kupası’nda da, 2004 Dünya Kupası’nda da nal toplamış İtalya!
Ardından bir miktar Benfica, biraz da Stuttgart havası solumuş.
Boşuna.
Avrupa’nın sıradan liglerinden Avusturya’nın Salzburg takımında iki yıl oyalanmış ve nihayet tarihinde hiçbir başarısı olmayan İrlanda Milli Takımı’na gidecek kadar havası kaçmış.
Şimdi Türkiye hava basıyor Trapattoni’nin sönmüş topuna, “Ne olur gel” diyor.
O da, “Gelirim ama 4 milyon Euro’yu önce yan cebime koy” diye mesaj yolluyor.
* * *
Bu arada geçenlerde sözünü ettiğim anket sonuçlandı.
Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesindeki “her kullanıcının sadece bir kez oy verebildiği” ankete, 324 bin 883 kişi katıldı.
Üç seçenekten biri olan Giovanni Trapattoni için, sadece 9 bin 67 kişi oy kullandı.
“Diğer” seçeneği, arada kaldı.
Buna karşılık Yılmaz Vural ise yüzde 90.9’luk desteklenme oranının karşılığı olan 295 bin 383 oyla, halkın tartışmasız biçimde tercih ettiği isim oldu.
* * *
Normal koşullarda teğet geçtiğim futbol sahasına bu kez balıklama dalışımın üç nedeni var.
İnsanların meteliğe kurşun attığı bir dönemde, Futbol Federasyonu’nun, milletin parasını başarılı olacağına zerre kadar ihtimal vermediğim bir adama kaptırmasını istemiyorum.
Zira Futbol Federasyonu Başkanı Özgener, dostumuz, arkadaşımız. Onun üzülmesi, bizi de üzer.
Ve ayrıca sesimize kulak vereceğini umduğumdan, “Ben bu işi başarırım” iddiasını ortaya koyan yürekli bir adama, bu şansı vermesini diliyorum.
Suçluyu buldum!
YEREL seçimler öncesi istediği kişiler belediye başkan adayı yapılmayınca, “Efendim, bu isimlerle çok zorlanırız” demesine karşılık, Deniz Baykal’dan yüzde 60’ı önüme koyan siz değil miydiniz? “Çalışın kazanın” cevabını alınca...
Aziz Kocaoğlu çok kızmış.
Kızmakla da kalmamış, bir de dilekçe yazmış meğer:
“Gördüğüm lüzum üzerine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığından istifa ediyorum.”
O dilekçeyi Mehmet Ali Susam alıp, yırtmasaymış eğer...
Sonrasında ne olacağını, Hamdi Türkmen dün yazdı:
“Bugün Aziz Kocaoğlu ne Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı ne de CHP’de siyaset yapan bir politikacı. Bornova’da beyaz eşya satan bir işyerinin sahibi ve İzmir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey olacaktı.”
Epeydir arıyordum:
“Suçlu kim?”
Sonunda buldum işte.
Mehmet Ali Susam’mış!
Tek karelik eller yukarı