SAYESİNDE farkında olmadığımız bir garabet gündeme geldi ve Ayşe Arman hayatındaki en “hayırlı” yazıyı yazarak, belki de referandumun kaderini etkiledi.
Bizler “iş işten geçtikten sonra” basacaktık feryadı.
Ama o testi kırılmadan uyandırdı herkesi:
“Yurtdışında yaşadığım için Türkiye’ye girişte havaalanında oyumu verdim. Ve birden kendimi çok kötü hissettim.
‘Ben başka bir şey söyleyecektim, acaba başka birşey mi söyledim’ duygusuna kapıldım.
Panik oldum.
Şöyle ki...
Kâğıdın solunda ‘Evet’ yazıyor, sağında ‘Hayır’.
Sana mührü veriyorlar, kabine gidiyorsun.
‘Hayır’ı işaretliyorsun ama ‘Evet’ yazıyor.
‘Bu ne ya!’ oluyorsun, dumura uğruyorsun.
Ben öyle oldum yani.
Ben ‘Hayır’ diyecektim, burada ‘Evet’ yazıyor!
Çünkü mühre ‘Evet’ yazmışlar.
Yani şıkların sadece ‘Evet’ ve ‘Hayır’ olduğu bir durumda; mührün ‘Evet’ şeklinde olması tuhaf değil mi?”
* * *
Ayşe Arman’ın yazısından sonra Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ali Em, “Mühürlerde ‘evet’ ya da ‘tercih’ yazmasını genelgeyle belirleyeceklerini” açıkladı.
CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol ise YSK Başkanı’nı yalanladı:
“YSK, ülke çapında uygulama birliğini bozarak bazı il ve ilçelerde ‘Evet’, bazılarında da ‘Tercih’ mühürleri dağıtarak şimdiden kargaşaya yol açmış bulunmaktadır.”
Böyle rezalet olmaz.
Akıl var, mantık var.
İki seçenekten biri “evet”, diğeri “hayır” ise eldeki mührün üzerinde “evet” yazamaz.
İnsanları düpedüz yönlendirmeyi amaçlayan bu teşebbüs, referandumun sağlığına ve güvenliğine vurulan “balyoz” gibi bir darbedir!
Bu uygulamayı savunanın ya niyetinden kuşku duyulur...
Ya da aklından.
Uyarıyorum.
12 Eylül’de “bir oy” dahi büyük değer taşıyacak.
O nedenle referandumda “Evet” mührü kullanılmasında ısrarın tek anlamı olacak:
YSK, iktidara teslim olmuş; sonucun “Evet” lehine çıkması için çalışıyor!
Bu da tek kelime işe...
Suçtur!
Tek karelik yakın çekim!
Bıçak sırtı
HAFTA başında yayımlanan “İşte hesap, işte kitap” başlıklı yazımın finalinde
“12 Eylül’de de, tıpkı yasaklar referandumunda olduğu gibi ‘bıçak sırtında’ geçecek saatler yaşanacaktır, son sandık açılana kadar” diye yazmıştım ya...
O yazının mürekkebi kurumadan, SONAR Araştırma Şirketi’nin anketi açıklandı:
“Halkın yüzde 50.8’i Anayasa paketine ‘Hayır’ derken, ‘Evet’ler yüzde 49.1’de kaldı.”
Aynı araştırma bugün yapılsa ve sonuç tam tersi çıksa ne fark eder?
Ha Ali Veli.
Ha Veli Ali.
Oylama her koşulda “bıçak sırtında” geçecek yani.
Öyleyse tekrarlayalım.
AKP’den memnun olanlar “Evet” demek için.
AKP’den memnun olmayanlar “Hayır” demek için.
12 Eylül’de sandığa gitmeli.
Çünkü verilecek her oy, bu kez gerçekten çok önemli.
Özay Şendir
ABD’de yaşama hayali
12 Ocak 2025
Abbas Güçlü
Eğitimi neden düzeltemiyoruz?
12 Ocak 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcı güvenli limanlara sığındı
12 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Burak Kut: ‘‘Hayatım mucizeler, iniş ve çıkışlarla dolu’’
12 Ocak 2025
Güldener Sonumut
Trump Avrupa’yı stratejik otonomiye mi itecek?
12 Ocak 2025