Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Daha göreve başlamadan açıklamalarıyla dünya gündemini meşgul etti. Bir yandan Grönland’a göz dikti, diğer yandan Panama Kanalı hakkındaki planlarını açıkladı. Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti olmaya davet etmesi ve Meksika Körfezi’ni “Amerika Körfezi” olarak adlandırma niyeti dikkat çekti. Tesla ve X’in sahibi Elon Musk ile Ukrayna’da barışı tesis edeceğini söylemesi de gündem oldu. Trump’ın bu “yıkıcı” söylemleri, ‘Trump 2.0’ın çerçevesini belirginleştiriyor. 

Musk-Trump ortaklığı, kamuoyunda “Mump” olarak anılıyor ve gelenekleri bozma niyetini açıkça ortaya koyuyor. Musk’ın Almanya’da aşırı sağcı ‘Almanya için Alternatif’ (AfD) partisine desteği ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ı küçümseyen ifadeleri bu tutumun örnekleri. 

Haberin Devamı

Trump, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için bir plan geliştirdiğini ve en azından ateşkes sağlamayı hedeflediğini açıkladı. 

Trump Avrupa’yı stratejik otonomiye mi itecek

Ayrıca, Avrupa’nın bu ateşkesi gözlemlemesi gerektiğini belirtti. Bu plan, Avrupa’yı stratejik otonomiye yöneltebilir. Çünkü bu görev, NATO veya AB şemsiyesi altında değil, gönüllü ülkelerden oluşacak bir koalisyonla gerçekleşebilir. Bu da Avrupa’nın ulusal düzeydeki kabiliyetlerini kurumsal bir yapıya taşımasını ve eksikliklerini de gidermesini gerektirir. 

İngiltere, Fransa, Hollanda ve İtalya gibi ülkelerin Ukrayna’da sürdürülebilir bir ateşkes gözlem gücü kurmaları şu an mümkün değil. Türkiye’nin bu süreçte yer alması, hem ‘Rusya yanlısı’ olduğu algısını kırar hem de Ukrayna’nın yeniden inşasında önemli rol üstlenmesini sağlar. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa’nın güvenliğine stratejik katma değerini açıkça ortaya koyar. 

Sonuç olarak, Trump, istemeden de olsa Avrupa’nın ABD’den bağımsız bir stratejik otonomi yolunun taşlarını kendi elleriyle döşemiş olup, AB’nin de bu zeminde ilerlemesine zemin hazırlamış olur sanki. 

Trump kaygısı ve AB-Türkiye ilişkileri 

Avrupa’da Trump’ın iktidarıyla ilgili endişeler, AB-Türkiye ilişkilerinde olumlu bir etkiye dönüşebilir. Alman eyaletlerinin AB nezdindeki temsilciliklerinde, Trump’ın AB’ye olası mali ve ticari etkileriyle Suriye’deki rejimin geleceği tartışılıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin bölgede artan etkinliği de dikkat çekiyor. 

Haberin Devamı

Almanya’da yapılacak genel seçimlerin sonrası, AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği’nin (GB) modernizasyonuna yönelik sürecin başlatılması önemli bir fırsat penceresi olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Komisyonu, Trump’ın Çin’e yönelik ticari yaptırımlarının etkilerini hafifletmek için bu süreci hızlandırmayı planlıyor. Almanya ve Hollanda bu adımı desteklerken, Fransa daha temkinli bir duruş sergiliyor. Ancak Ankara’nın Fransa ile bakan düzeyinde başlatacağı diyalog, bu çekinceleri aşabilir.

Ayrıca Avrupa Komisyonu üyelerinin Ankara’ya yapacağı ziyaretler, ilişkilerin ivme kazanmasına katkı sağlayabilir.

Örneğin, Avrupa Komisyonu’nun insani yardım ve kriz yönetiminden sorumlu üyesi Hadja Lahbib’in önümüzdeki haftalarda Ankara’da temaslarda bulunacak olması ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın benzer hazırlıklar içerisinde olması önemli birer işaret.

Haberin Devamı

GB anlaşmasının modernizasyonu ve Suriye’nin yeniden inşası çerçevesinde ilişkilerde bir ivmelenme süreci yaşanabilir.