Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ŞÜKRÜ KIZILOT Hürriyet’teki köşesinde, yaşanan vurgunu zeka fukaralarının anlayacağı basitlikte, tane tane yazmış:
Madde 1- Perakende satış fiyatı 7 TL olan sigaranın, 5.48 TL’si yani yüzde 78’i vergi... Başka bir anlatımla fabrika çıkış fiyatı, nakliye ve aracı kârı da dahil toplam 1.52 TL olan sigara, bunun yüzde 461’i olan bir fiyata yani 7 TL’ye satılıyor.
Madde 2- Türkiye’de 7 liraya satılan sigara, Rusya’da 1 doların altında. Suriye, Ermenistan, İran ve Irak’da 1.29 dolar ile 1.52 dolar arasında değişiyor.
Madde 3- Kaçakçılar, bir kamyon kaçak sigaradan 2 milyon lira kazanç sağlıyorlar.
Hal böyle olunca...
Madde 4- 2010 yılının ilk iki ayında yakalanan kaçak sigara miktarı, geçen yılın ilk iki ayında yakalanan kaçak sigaranın yüzde 370’i oranında artmış durumda!
Gidiş o gidiş ki...
Kaçak sigaranın piyasa payı arttıkça, Devletin vergi zammından beklediği paraların üzerine Mart karı yağacak!
Öte tarafta kaçakçılar ise hiç şüphe yok, yatıp kalkıp dua ediyorlardır bu duruma.
Çünkü hesap ortada.
Bir kamyondan 2 milyon (2 trilyon) TL kazanç.
Durmak yok, yola devam!
* * *
Bir daldan, ötekine atlayalım şimdi.
Rıfat Serdaroğlu “ibretlik” bir hikâye anlatıyor:
Ulu çınarın dibinde küçük bir “kabak” filizi boy göstermiş, bahar ilerledikçe çınara sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmur ve güneşin etkisiyle büyüyerek çınarla aynı boya gelmiş.
Dayanamayıp çınar ağacına sormuş:
“Kaç ayda bu boya geldin ağaç?”
“76 yılda” demiş çınar. Kabak gülmüş, “ben iki ayda senin boyuna geldim” demiş. “Doğru” demiş ulu çınar: “Doğru...”
Günler günleri kovalamış. Sonbahar gelmiş, soğuklar arttıkça kabak ufalmaya yüz tutmuş.
Sormuş çınara:
“Neler oluyor bana ağaç?”
“Ölüyorsun” demiş çınar. “Niçin?” diye sormuş kabak.
Ağaç cevap vermiş:
“Benim 76 yılda geldiğim yere, sen iki ayda gelmeye çalıştığın için sevgili kabak!”
Serdaroğlu “kıssadan çıkan hisseyi” ise şöyle özetliyor:
Kabaklar, kabak tadı vermeden “hadlerini bilmeyi” öğrenmelidirler.
Rıfat Serdaroğlu’nun bu hikâyeyi “kime ithaf ettiğini” merak edenler, egedesonsoz.com internet sitesindeki yazısından öğrenebilirler.
Benim “ithaf listem” uzun... Çok uzun.
Onun için hangi birinin adını anacağımı bilemedim!


Bastırın, Phiryx Caudata’lar
DUMANSIZ orman yangını gittikçe büyüyor, önüne çıkan çam ağacını kavuruyor.
Bu arada iyi bir haber, Gaziemir’den geldi.
Yamyam tırtıllar, Sarnıç’taki 2 bin 379 hektarlık alanda her 10 çam ağacında altısını sarınca; Gaziemir Belediyesi farklı bir yöntem denemeye başladı.
Yapılan şu:
Ağaçlardaki tırtıl keseleri, orman alanda güneş gören yerlerde öbek haline getiriliyor. Altına sera naylonu serilip, etrafına suyla doldurulan hendekler açılıyor.
Anladığım, bu kümeler çürümeye bırakılıyor.
Ve tabiat ananın işi işte...
Zamanla çam kese tırtılının paraziti olan, sinekler ürüyor buralarda.
Sonra...
Adı “Phiryx Caudata” sinekler, “Thaumetopoea Pityocampa” namıyla bilinen tırtıl larvalarına karşı hücuma geçiyor.
Böylece yılanın başı, küçükken eziliyor!
Gaziemir Belediyesi’ne giriştiği mücadelede başarı, diğer sorumlu kurumların da bu çalışmayı örnek almasını diliyorum.
Haa.
Çevre ve Orman Bakanı bu arada ne yapıyor, merak ediyorum!


Tek karelik protesto

Yola devam