DEM Parti İmralı heyeti dün HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile de görüşerek ilk turunu tamamladı. Bu turda görüş ve önerileri alınan yedi siyasi parti arasında Meclis’te temsil edilmesine rağmen HÜDA PAR yer almadı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşülmesi tarihiydi. Eğer HÜDA PAR ile olsaydı o da tarihi olacaktı. İki partinin geçmişten gelen çatışmaları malûm. Öte yandan barış adına yürütüldüğü söylenen bir girişimde, muhafazakar Kürtlerin sivil siyasetteki temsilcisi olarak konumlanan bir parti ile bu çerçevede görüşülmemesi bir yönüyle de çelişkili.
Acaba DEM mi randevu talebinde bulunmadı, yoksa bulundu da HÜDA PAR mı kabul etmedi? HÜDA PAR Batman milletvekili ve Parti Sözcüsü Serkan Ramanlı’ya sordum, talebin hiç gelmediğini söyledi. Kendileri için bunun çok anlam ifade etmediğini söylese de Ramanlı, “PKK’nın silah bırakmasından söz edilmektedir. Bu konuda muhatap, PKK ve lideri olan Öcalan’dır. Eğer DEM bunun için arabuluculuk yapıyorsa bu değerlidir. Gelirlerse kapımız açıktır. Kapımız kimseye kapalı değil. Örgütün silah bırakması için yapılan girişimlerin başarıya ulaşmasını istiyoruz ve bu girişimi destekliyoruz” diye konuştu.
‘Kapıyı çalarlarsa açarız’
Ramanlı, HÜDA PAR kurulduğunda DEM Parti’nin öncülleri olan partilere davetiye gönderdiklerini, bayramlarda bayramlaşma talebinde bulunduklarını söyledi. Ramanlı, “6-8 Ekim olaylarında parti binalarımız yakılmak istenmesine ve Yasin Börü ve arkadaşları vahşice katledilmesine rağmen, dört yıl sonraki 2018 seçimleri öncesinde seçimlerde gerginlik yaşanmaması için diğer partilerden randevu istediğimiz gibi HDP’den de randevu istedik, dönüş olmadı. O günden sonra herhangi bir görüşme talebimiz olmadı. Bütün bunlara rağmen, şayet bugün kapımızı çalacak olurlarsa evde yokmuşuz gibi davranacak halimiz yok. Kapıyı açmamazlık da etmeyiz. Herkes kendi inandığı zeminde siyaset yapma hakkına sahiptir. İletişim ve diyalog içerisinde olmak ayrı partilerin kendi müstakil siyasi çalışmalarını yapmalarına engel değildir” diye konuştu.
DEM’in Kürtlerin tek temsilcisi olmak istediğini, HÜDA PAR ile bir görüşmenin olumlanmaları anlamına geleceği için bunun istenmediğini belirten Ramanlı, “Bunu istemiyor zira seçmen tabanının bize kayması korkusunu yaşıyor. Çünkü Kürt meselesinde HÜDA PAR, DEM Parti’den daha net ve daha ilerde taleplerde bulunuyor. Biz ise ideolojik olarak birbirinden oldukça uzak iki partinin diyalog ve iletişim içerisinde olmasının, Kürt toplumunun sosyal barışına hizmet edeceğini düşünüyoruz. Neticede her iki partinin de Kürt seçmende ciddi bir karşılığı var” ifadesini kullandı.
‘Hatalardan ders çıkarılmış’
Ramanlı’ya başlayan girişimi nasıl değerlendirdiklerini de sordum. Bu kez, bir önceki çözüm sürecinde, Kürt meselesinin çözümü konusunda yapılan hatalardan ders çıkarılarak bir yol izlendiğini gördüklerini vurguladı. Geçmişte iki konuyu eleştirdiklerini hatırlatan HÜDA PAR Sözcüsü, “Birincisi silahlı örgütün (PKK’nın) sorunun çözümünde tek muhatap olarak alınması ve ikinci olarak da Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri konusundaki gelişmelerin örgütün silah bırakma şartına bağlanmasıydı. Bugün mesele örgütün silah bırakması olarak tanımlanmıştır. Örgütün silah bırakması en fazla Kürtlere yarar sağlayacaktır. Çünkü on yıllardır süren silahlı çatışmada en fazla Kürtler mağdur olmuştur. Örgüt en fazla Kürtlere zarar vermiştir” dedi.
Kürt meselesi için silah ve şiddetin bir çıkmaz sokak olduğunu, mücadelenin şiddete başvurarak değil, sivil siyaset zemininde ve meşru vasıtalarla yapılması gerektiğine inandıklarını belirten Serkan Ramanlı, “Bugün sivil siyaset zemininin önü açıktır. Türkiye eski Türkiye değil” dedi.
