Yiğitlik sizde kalsın
Yeni bir düzenleme yapıldı geçenlerde.
Buna göre:
244 hastane yüzde 90, 138 hastane yüzde 75, 50 hastane yüzde 60, 25 hastane yüzde 45, 3 hastane yüzde 30’a kadar ilave ücret alabilecek bundan böyle.
İyisi mi, özel hastanelere gitmek zorunda kalırsanız eğer, SGK’lı olduğunuzu söylemeyin bence.
Sıkı bir pazarlık yapın önce.
Sonra da kaç paraysa sağlığınıza biçilen bedel, ödeyin aslanlar gibi.
En azından, yiğitlik sizde kalsın!
Kalsın ki, sizin sırtınızdan devletin, dolayısıyla milletin soyulmasının da önüne geçin böylece.
* * *
Çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri, sağlık kurum ve çalışanlarının performansını inceleyince şaşıp, kaldı.
Türkiye’de 120 bin doktor vardı ama bunlardan 861’i bir başkaydı!
Öylesine müthiştiler ki onlar, günde ortalama 60 ile 300 reçete yazmışlardı.
Hele ikisi, geçen yıl günde 471’er reçete yazarak rekor kırmıştı!
Yine o 861 doktorun 2011’de yazdığı reçete sayısı 13.5 milyon, ilaç ise 49 milyon 640 bin kutu, bu ilaçların bedeli de 635 milyon liraydı.
“Vay anasına” ya.
Vay anasına!
* * *
Başka?
Geçen yıl özel hastaneler yaklaşık 17 bin kişiye estetik ameliyat yaptı.
Ve yalnızca bir hastane, bir yılda 502 burun ameliyatı yapmıştı ki “kayıtlara göre” gel de bu işin içine burnunu sokma!
* * *
Devam edelim.
Nezle, grip, baş ağrısı olan hastalar bile “acil” diye gösterilmiş.
Özel hastanelerden 259’u hastalarının yüzde 40’ını, 60 tanesi yüzde 80’ini, 6 tanesi de yüzde 90’ını acil gösterip, 48 milyon 219 bin 517 TL fatura etmiş.
Malum.
Acile gelen hastaların parasını devlet ödüyor!
* * *
Şimdi sıkı durun işte.
94 özel hastane, yoğun bakım servisi olmadığı halde SGK’ya 4 milyon liradan fazla yoğun bakım faturası kesmiş!
Merak ediyorum.
İstediği kişinin attığı adımı, aldığı nefesi, söylediği kelimeyi, harcadığı kuruşu an be an izleyenler; yaşanan onca kepazeliğin, bunca zaman sürmesine nasıl kayıtsız kaldılar?
Tek karelik arayış!
Başladı...
“Başkan Aziz Kocaoğlu salona eşi Türkegül Kocaoğlu ile birlikte girdi. Başkan Kocaoğlu, duruşma salonunda jandarmaların arasındaki tutuklular yerine genelde izleyicilerin bulunduğu yerde, Sait Ersu Hızır’la yan yana oturdu.”
“İzmir Büyükşehir Meclisi’ndeki CHP’li üyelerin tamamı duruşma salonunun yapıldığı binada. Üyelerden İrfan Aras, Hüseyin Çalışkan, Hüseyin Ercan ve Sırrı Aydoğan da sanık”.
“Duruşma salonunun sağ ve sol tarafına, kimlik tespiti yazılarının görünmesi için iki adet LCD televizyonlar konuldu. Mahkeme heyetinin oturduğu kürsüdeki 40 ayrı klasör de dikkat çekti. “
“Tutuklu ve tutuksuz sanıklardan salonda bulunanların kimlik tespiti tamamlandıktan sonra Kocaoğlu’nun avukatı Ercan Demir, mahkeme heyetine, görevsizlik talebini içeren 55 sayfalık bir dilekçe sundu.”
“Şu anda sanıkların adres, gelir, sabıka ve çocuk sayıları gibi bilgileri sorularak kimlik tespiti yapılıyor. Başkan Kocaoğlu 80 bin TL aylık gelir beyan etti. Gelir beyanı sırasında Kubilay filmi yönetmeni Ahmet Faik, ‘Davadan önce gelirim aylık 10 bin TL’ydi... Şimdi işsizim ve gelirim’ yok dedi.”
Buna benzer notların aktarımı, günler boyu sürüp, gidecek.
Ve İzmir Adliyesi’ne, hakkında 397 yıl arasında hapis cezası istenerek “Örgüt Lideri” sıfatıyla giren Aziz Kocaoğlu; yargılama sonunda aynı kapıdan çıkarken “iddia ile gerçek arasındaki fark” bakalım nasıl şekillenecek?
