Asgari ücret kötümser tahminlerin de altında kaldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 22 bin 104 lira olarak ilan edildi...
2024 yılının enflasyonu yüzde 45 dolayında hesaplanıyor...
Böylece yapılan yüzde 30 zam, resmi enflasyonun yüzde 15 gerisindedir...
Çarşı pazardaki enflasyon ise en iyimser rakamlarla yüzde 50 ile yüzde 100 arasında...
Dahası... 6 ay sonra yeni bir zam öngörülmüyor. 9 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren son asgari ücret önümüzdeki tüm yılı kapsayacak.
Bu asgari ücret yakında açlık sınırının altında kalacak. Türk-İş’in hesabına göre açlık sınırı Kasım itibariyla 20 bin 562 liradır. Açlık sınırı malum; 4 kişilik bir ailenin yalnızca gıda harcamalarından ibaret. Buna kira, eğitim gibi giderlerin eklenmesiyle oluşturulan yoksulluk sınırıysa 66 bin lira. Asgari ücret bunun üçte biri!
Yılbaşı ertesinde açıklanacak emekli aylıkları ise daha da acı verici... Yeni bir düzenleme yapılmazsa, 4 milyon kişiyi kapsayan 12 bin 500 liralık taban emekli maaşına hiç zam yapılmayacak. Memur ve işçi emekli aylıkları yüzde 16’yı geçmeyecek!
Toplumlar zamanında geçim zorluklarına da katlanırlar. Ancak bu zorluğa fedakârlık eşit dağıtılırsa katlanılır. Toplumun bir kesimi para içinde yüzerken emeğiyle para kazananların sefalet içinde yaşamasını vicdanlar kabul etmez. Ekonominin yükü sadece çalışan kesimlerin sırtına yüklenemez... Anayasaya göre devletin her yurttaşını insana yakışır şekilde yaşatma görevi vardır.
KUMAR
Hayatta zaman zaman kumar oynanır.
İç ve dış politikada da kumar vardır.
Ancak kumarda herkesin şansı aynı değildir.
Büyük oyuncu olmakla küçük oyuncu olmak arasında fark vardır.
Küçük oyuncular şu gerçekleri bilmek zorundadır:
- Birinin kazanması için başka birinin kaybetmesi lazımdır...
- Uzun dönemde kaybedecek olan küçük oyunculardır.
- Büyük oyuncu oyun sırasında aklını kullanır, küçük oyuncu duygularını...
- Kumarda duygusal olan kaybeder...
- Küçük oyuncu kumarda hile yapmayı beceremez.
- Büyük oyuncu kazanmanın hakkı olduğunu düşünür.
Bu yüzden hile bile yapar.
- Büyük oyuncu bir elde kaybederse ikinci elde kazanır.
- Küçük oyuncu bir elde kaybederse parası olmadığından masadan kalkar.
- Kumarda dürüst olan kazanmaz.
Kurnaz ve acımasız olan kazanır.
MENEMEN
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Menemen’de Devrim Şehidi Teğmen Kubilay’ı anma töreninde yaptığı konuşmada Kubilay’ın katlinin azmettiricisinin kabrini ziyaret eden AKP’li Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’a tepki gösterdi.
Özgür Özel, aynı belediye başkanının Şehit Kubilay anmasına da katılarak çelenk koymasını da eleştirdi: “Şimdi o görüntüyü veren birinin orada mı burada mı olduğunu Menemenlilere bırakıyorum” dedi.
Özgür Özel, sözü geçen kabrin geçen şubat ayında okul çocuklarına ziyaret ettirildiğini de anımsatarak Milli Eğitim Bakanı’na tepki gösterdi.
Bu arada, Veryansın TV Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Teğmen Kubilay’ı şehit eden Cumhuriyet düşmanları için türbe yaptırılmasına 2017 yılında CHP’den Belediye Başkanı olan Tahir Şahin’in izin verdiğini yazdı. Bunu da not edelim...
ZİZEK
Gece sokağa çıkma yasağı konulmuş. Saat 10’dan sonra dışarı çıkmak yasak. Devriye geçen iki asker saat 10’a 10 kala sokakta yalnız yürüyen birini görür. Askerlerden biri silahını doğrultur ve tetiği çekerek adamı vurur. Öteki bunu neden yaptığını sorar. Asker:
- Ben bu adamı tanıyorum, buradan çok uzakta oturuyor. On dakikada evine zaten varamazdı. Ben de işi uzatmadan şimdi vurdum.
Bu ve benzeri fıkralar Slavoj Zizek’in oluşturduğu “Zizek’ten Nükteler” adlı kitapta yer alıyor...
★★★
İşte bir başkası...
- William Shakespeare’in oyunlarını gerçekte kim mi yazmıştı?
- William Shakespeare değil aynı adı taşıyan başka biri...
★★★
Eve erken dönen adam karısını başkasıyla aynı yatakta görünce donup kalmış. Kadın öfkelenmiş:
- Neden erken geldin?
Adam kendini toparlamış:
- Senin yatakta başkasıyla ne işin var?
Kadın baskın çıkmış:
- Önce ben sordum benim soruma cevap ver, olayı saptırma...
DÖNME
Suriye’de Esad yönetiminin düşmesi ve yönetim boşluğu doğması üzerine bizdeki Osmanlı hayalleri yeniden canlandı...
Profesör Örsan Öymen Cumhuriyet’teki yazısında bu “Osmanlıya dönme” merakına değiniyor ve bir merakını dile getiriyor:
- İtalyanlar neden Roma İmparatorluğu dönemine, Yunanlar neden Bizans İmparatorluğu dönemine dönmek için çaba sarf etmiyor?