Yerin 77 kat dibi!

Tunceli’de 1994 yılında intihar ettiği iddia edilen
Albay Kazım Çillioğlu, 1994 yılında Tunceli’de intihar mı etti, yoksa öldürüldü mü?
Bu sorudan başlayın ve işin içinde Yeşil’den morciverte (!) kadar akla gelen kırk türlü soruyu ve kuşkuyu seslendirin.
Ne o sorular, ne de cevapları; olaydaki şu ayrıntı kadar can yakamaz.
Bilmeyenler, öğrensin.
Devlet, Çillioğlu’nun silahından çıkan merminin parasını almış ailesinden.
Cidden!
Hem de kullanılan mermi 9,19’luk olduğu halde (artık arada kaç kuruş fark varsa) 9,22’lik mermi parası alınmış.
Vay be.
Bu kadar da girilir mi yerin dibine?
Üzgünüm.
Girilir.
Yerin altı “yedi kat” denir ama 77 kat olsa, ta oraya kadar gidilir.

Nitekim gidildi de.
Yıllar önce...
Aydın Menderes sağken, tam olarak sağlıklıyken ve hatta annesi Berrin Hanım hayattayken...
Ankara’da, İran Caddesi’ndeki evlerinde oturmuş, sohbet ediyorduk.
Söz nereden, nasıl geldi şimdi hatırlamıyorum ama rahmetli Aydın Menderes öyle bir şey anlattı ki; işte o yerin 77 kat dibine giresim geldi.

Evin reisi, Türkiye’nin Başvekili, düzmece bir mahkemede yargılanıyor ve idama mahkzm ediliyor.
Bu kadarını zaten herkes biliyor.
Ve sonra...
İdam gerçekleştikten çok sonra, Menderes Ailesi yaşadığı büyük acının şokunu atlatmaya çalışırken; kapı çalınıyor bir gün.
Kapıda resmi bir görevli.
Elinde resmi bir evrak.
Menderes Ailesi’nden, Adnan Menderes’in ipini çeken cellâdın “mesai ücreti” isteniyor!
Aile şaşkın.
Aile üzgün.
Aile bitkin.
Aile çaresiz.
Talep edilen parayı ödüyorlar.

Bayanlar, baylar Türkiye bu utanç sahnesi ile yaşadı yıllar yılı.
Olanlara bakılırsa...
Benzerlerini yaşamaya da devam ediyor.

Tek karelik İzmirli

Vah arkdaşım...

Bir kavga çıkıyor, polis geliyor, baba fena halde dayak yiyor, kucağında tuttuğu 1,5 yaşındaki oğlunun yüzüne de biber gazı sıkılıyor.
Biraz eksik, biraz fazla geçen Temmuz ayında böyle bir olay yaşanıyor Trabzon’da.
İçişleri Bakanı’na sorsak “Olur böyle vakalar” diyecektir muhtemelen!
Hayır.
Olmaz.
Olamaz.
Hele bir çocuk varsa orta yerde, onu kazadan beladan kurtarmak başta polis, herkesin ilk işi olmalı asıl.
Çocuğu adı, Feyzi.
Adaşım yani.
Hem gözü önünde babasının dayak yemesi, hem de biber gazı yüzünden bunalımdaymış kendisi.
Peki.
Ne olacak şimdi?