EĞER CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenlenmeseydi... Eğer Deniz Baykal, o toplantıda CHP Genel Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıklamasaydı...
Bugün, bu köşede çıkacak yazım, aynen şöyle olacaktı:
“Çok kişi gibi, malum görüntüleri ben de izledim.
Söyleyebileceklerim de, yine çok kişiden farklı değil.
Evli bir kadın ile evli bir erkeğin birlikte olması, sadece onların bileceği iştir.
Ayıpsa ayıp.
Günahsa günah.
Bunun hesabını kadın kocasına, erkek de karısına verir.
Asıl ayıp, insanların özel hayatlarını gözetlemektir.
Asıl günah, fütursuzca mahreme girmektir.
Bir siyasetçiye bel altından vuran da, bunu el altından servise koyan da aşağılığın tekidir.
Yok.
İşin içinde örgütlü bir eylem varsa...
Eyvah.
Türkiye büyük tehlikededir.
Deniz Baykal’a gelince...
Eminim, canı acıyordur.
Çünkü iki dizinden değil ama çok daha hassas bir yerinden vurulmuştur.
Doktor olsam, kendisine ‘kesin istirahat’ tavsiye ederdim!”
* * *
Ve şimdi... İki önemli şey var.
Deniz Bey’in istifası “günü kurtarmak” amacıyla kurgulanmamışsa... Açıklamasındaki her cümle ciddi ve samimi bir tavrın yansımasıysa... Yani genel başkanlığa “temelli veda” anlamı taşıyorsa...
İşte o zaman... Baykal’ın açıklamasındaki her cümle bir zıpkın gibi iktidara saplanacaktır.
Kim ne derse desin...
AKP iktidarı “Ana muhalefet liderine yönelik bu kadar kaba ahlaksızlık, bugünlerde iktidarın onayı olmadan gerçekleştirilemez. Komployu ayıplar gibi yapanlar, aslında bizzat ayıbı işleyenlerdir” gibi bir iddianın altından kalkamaz.
AKP iktidarı Devleti temelden ele geçirme operasyonunu, Anayasa paketi marifetiyle uygulama amacına ulaşamaz.
Deniz Baykal, “Umarım bütün bu yaşananlar ve benim istifam Türkiye’de yeni bir uyanışın başlangıcı olur” diyor ya...
Hiç merak etmesin.
O sözünün arkasında durdukça, Türkiye’de dürüstlüğün ve samimiyetin hâkim olduğu yeni bir uyanış mutlaka yaşanacak ve kendisi de bu “uyanışın” simgesi olacaktır.
Fırtınalı deniz!
FIRTINA koptu, dalgalar apartman boyunu aştı.
Yine de bir soru, dalgalarla boğuşan tekne misali yol alıyor fırtınalı denizde:
“Bundan sonra ne olacak?”
Haberleri izliyorum.
“Baykal istemese de biz onu zorla genel başkan yapacağız” diyenler çoğunlukta.
Belli ki onlar, Deniz Baykal’ın verdiği kararın ciddiyetine ya inanmıyor, ya inanamıyorlar!
Ama deniz bittiyse gerçekten...
Yeni bir uyanış bekleniyorsa sahiden...
Deniz Baykal tıpkı Almanya’nın efsanevi sosyal demokrat lideri Willy Brant gibi- onursal bir görevin onurunu yaşamayı tercih edecektir.
Yerine de, er ya da geç, CHP’yi iktidar yapacak çapta, liderlik kumaşına sahip biri gelecektir.
Keşke İzmir’den önerebileceğim bir isim olsaydı.
Maalesef yok.
Sanırım...
CHP’nin “yeni ve gerçek” genel başkanı İstanbul’dan çıkacak.
Tek karelik yemek