Herkes siyaset yapar. Herkes ilçe başkanı, il başkanı, belediye başkanı, genel başkan olur.
Fakat herkes “lider” olamaz, “liderlik” yapamaz.
Çünkü liderlik pek çok şeyin yanında “iddialı” olmayı gerektirir.
Ve elbet iddiasını kanıtlamayı da.
Şimdiye kadar envai çeşit iddia duydum.
Çoğu “fos” çıktı. Zira iddianın sahipleri liderlikten zerre kadar nasiplenmemiş insanlardı.
Yine de hiçbirinin iddiası, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın ki kadar “iddialı” değildi:
“Şimdi bir düdük çalayım, 5 bin kişiyi bir saat içinde rahat toplarım.”
İlk anda “Arkamda beş bin kişi var” türünden, siyasi palavra örneklerini andıran bir söylem olsa da, Çalkaya’nın iddiasını ciddiye alıyorum.
Dahası...
Gerçekten de “Bir düdük çalsa, 5 bin kişiyi bir saat içinde toplayabileceğine” inanıyorum.
Biliyorum.
Benim inanmam yetmez.
Bunun kanıtlanması lâzım.
* * *
Balçova’da yuvarlak hesap 80 bin kişi yaşıyor.
Bu durumda Mehmet Ali Çalkaya, ilçe nüfusunun 16’da birinin yapacağı çağrıya cevap vereceğine inanıyor.
Merak ediyorum.
İzmir’in öteki belediye başkanları da aynı iddiayı ortaya koyabilir mi acaba?
Örmekse Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, bir saat içinde 29 bin kişiyi...
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, 27 bin kişiyi...
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ile Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, 25 bin kişiyi...
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ile Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ 20 bin kişiyi...
Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, 10 bin kişiyi. . .
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, 4 bin kişiyi bir saat içinde toplayabilir mi?
* * *
İşte “iddia” bu.
“Varım” diyen var mı başka?
Varsa, yapalım bir yarışma.
Kimin ilçesinde ne kadar sevildiğini, ne kadar ciddiye alındığını görelim hep beraber.
* * *
Hatta siyasi partilere de yapıyorum aynı çağrıyı.
Genel merkezlerine, dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdiğiniz üyelerin 16’da birini toplayabilir misiniz bir saat içinde?
Haydi.
Gösterin kendinizi.
Tek karelik lunapark!
Kadere bak
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2011 yılı rakamlarına göre kadınlarda ortalama yaşam süresinin 76, erkeklerde ise 72 yaş olduğunu açıkladığı günün ertesinde acı haber duyuldu.
Meral Okay artık yoktu.
Ölüm bu.
Ortalama falan dinlemiyor.
Geldi mi kapıya, 53 yaşındaki Meral Okay’ı da alıp, götürüyor.
11 yıl önceydi.
İZFAŞ’ı yönetirken, “İzmir’i marka şehir yapma” hayaliyle iki yaratıcı grubu davet edip, Ahmet Piriştina’ya sunum yaptırmıştım.
Burhan Özkan’ın başında bulunduğu grupta Meral Okay da vardı. Hiç unutmuyorum. Yazın göbeğiydi. Meral başka bir işi nedeniyle erken ayrılmak istedi. Onu havaalanına gönderdik.
Fakat müthiş bir dolu yağdı. Trafik tıkandı. Geri döndüler.
Ama bu kez, geri dönüşü olmayan bir yolculuğa uğurluyoruz onu.
Sevgiyle, özlemle.
(İlginç bir not: Yıllar sonra Meral Okay “Muhteşem Yüzyıl” dizisini yarattı. O zaman patronu olan Burhan Özkan ise “Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam” dizisini.)