Usule uygun işler!
Bir işi “usulüne uygun” yapmak, gerçekten “doğru, düzgün, dürüst biçimde” yapmak anlamına da gelir mi?
Vay, vay, vay.
Soruya bak!
Örnekse...
Kooperatif usulü, 4 bloktan 10’ar katlı, her katta dörderden, 400 daireli bir site inşa ediyorsunuz.
Hani müteahhit olsanız, mal ve hizmetleri en ucuza temin ederek çok para kazanabilirsiniz daireleri satarken.
Ama kooperatiflerde satıştan kâr sağlamanız söz konusu değil.
Çünkü usul böyle.
Yine de işin başındaki kişi isterse, çok para kazanmasına engel yok.
Yapması gereken tek şey var:
Plağı tersine çevirmek.
Yani...
Parayı, daireleri satarken değil de, daha araziyi alırken ve inşaatı yaparken kazanmak!
İşin erbabı neyin, nasıl yapıldığını iyi bilir.
Yine de şu kadarını herkes bilir ki, 100 birim mal alırken, faturayı o miktar üzerinden kestirmek ama fiilen 80 birim alıp, sadece onun parasını ödemek ve sonuçta yüzde 20’lik farkı cebe indirmek; vicdanı sızlamayan için gayet sıradan bir iştir.
Ha.
Sorarsanız:
İş usule uygun mu?
Eldeki fatura “naylon” değilse, kooperatif denetçileri her kamyon geldiğinde, inen binen her malı tek tek sayacak kadar “işgüzar” değilse...
Mesele yok.
Yapılan iş “usule uygundur” kâğıt üzerinde!
Aslında şu kooperatif örneğini, sadece lafı uzatmak için yazdım.
Zira asıl mesele çok daha başka.
Ve buralardan biraz uzakta yaşanıyor, Mısır’da.
İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesinin haberine göre, Körfez ülkelerinden gelen zenginler burada 320 ila 3 bin 200 dolar (900-9 bin TL) arasında ödeyerek yaz tatilleri sırasında Mısırlı kızlarla evleniyorlar, ülkelerine dönerken de boşanıyorlar.
Adına da “sezonluk gelin” deniyormuş.
Nikâh var mı?
Var.
Kızlar “kâğıt üzerinde” helâl mi?
Helâl.
Yaz tatili biterken üç defa “boş ol” dedin mi de, evli evine, köylü köyüne!
Yani...
Normal koşullarda alenen “fuhuş” olan bir eylem, “usulüne uygun” olarak yapılınca “suç ve ayıp” olmaktan çıkıyor yine!
Tek karelik yazlık model!
Umudumuz kadınlar
IQ testleri konusunda dünyaca ünlü yazar James Flynn‘a göre, son yüz yıl zarfında hem erkeklerin hem de kadınların IQ düzeyleri artmış.
Ancak bu artış, kadınlarda daha yüksek düzeyde yaşanmış.
Ve nihayet...
İlk zeka testlerinin yapılmaya başlandığı yüz yıl öncesinden günümüze dek kadınlar hep erkeklerin beş puan kadar gerisinde kalırken, fark giderek kapanmış ve bu yıl, kadınlar ilk kez erkekleri geçmiş.
Bu hızlı gelişimin başlıca nedeni ise “kadınların potansiyel olarak erkeklerden biraz daha fazla zeki olduklarını fark etmesi ve artık zekalarını daha sık kullanır hale gelmesi” olmuş.
Sevindirici bir gelişme bu.
En azından ben öyle umuyorum ki, kadınlar dünyanın hal ve gidişine zarif dokunuşlarla ve daha fazla müdahil oldukça; çoğu “ahmaklıktan” kaynaklanan sorunların bir bölümü de, kendiliğinden çözülmeye başlayacaktır.
Şu kadarından eminim.
Bundan beteri zaten olmaz!
