Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Yıl 2012, ya 2050’ye gelindiğinde ne olacak Türkiye’nin hali?
Sorunun yanıtlarından birini Türkiye İstatistik Kurumu verdi:
2050 yılında Türkiye’nin nüfusu 94 milyon 585 bin kişi olacak.
Hesaba göre:
2010-2015 dönemi tahminleri, dünya nüfusunun artış hızının yüzde 1,1 olduğunu gösteriyor.
Buna karşın aynı dönemde, Türkiye’nin nüfus artış hızı yüzde 1,3 olacak.
Ve 2050’nin son 5 yılında ciddi bir azalma olacağı öngörülüyor nüfus artış hızında.
Dünyada beklenen oran yüzde 0,4.
Türkiye’de ise onun da yarısı:
Yüzde 0,2.
* * *
Hesabı yaparken dikkate alınan faktörler nedir, sorunun cevabını bilmiyorum.
Malum.
İktidarın ısrarla ve yüksek sesle uyguladığı bir politika var:
“En az üç çocuk yapın.”
Başbakan her yerde, her fırsatta “üç” diyor; hani maçlarda taraftarın, takımından üç gol atmasını bekleyen tezahüratına benzer şekilde.
Üç yetmedi.
Kazakistan’a gittiğinde, onlara da “Beş çocuk yapın” dedi.
Baktım.
Bazı bakanlar “beş çocuk” hedefini daha çok sevdi.
Örnekse...
Çevre ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, milletvekili olduğu şehirde o hedefe doğru işareti çakmış:
“Başbakanımızın yeni evlilere ‘3 çocuk yapın’ tavsiyesi var. Biz onlara 1- 2 daha ekleyerek Afyonkarahisar’da en az 5 yapın diyoruz.”
* * *
Madem öyle...
O ünlü şarkının sözlerini de marş yapalım kendimize:
“Hey Tanrım
Bana üç tane (Ooooooo)de yetmez beş tane (Aaaaaa)
Beş de yetmez yedi tane
Ver ver ver ver
Ver Allah’ım ver”
* * *
Bu durumda nedir mesele?
Türkiye İstatistik Kurumu, hesabı yaparken neyi esas aldı?
Başbakanı mı?
Bakanını mı?
Ve dahası...
Birinin de çıkıp, “Üç de yetmez beş tane... Beş de yetmez yedi tane” demesi ihtimalini; acaba hesaba kattı mı?

Haberin Devamı

Tek karelik ahı gitmiş, vaha kalmış!

Üç mü, beş mi Yoksa

Alarm niye çaldı?

Çarşamba’nın gündemi önceden belliydi. Aziz Kocaoğlu, İzmirli belediye başkanlarını “proje ve yatırımlar, kentsel dönüşüm ve afet riski altındaki alanlar” gibi önemli konuları görüşmek için toplantıya davet etmişti.
Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki toplantı sürerken bir ara salondaki alarm çalmaya başladı.
Kocaoğlu sustu.
Ama alarm susmayınca dayanamadı, “Operasyon var herhalde” dedi!
Eh.
Bunca badireden sonra esprilerin bile “operasyon” konulu olması, normaldir.
Ne var ki, normal olmayan veya alarmın çalmasına neden olan (!) bir şey dikkatimi çekti.
Az önce vurguladığım gibi önemli konularla dolu bir gündem olmasına karşın, toplantıya; Konak, Bayraklı, Urla, Selçuk, Karabağlar, Bornova, Bayındır, Seferihisar, Torbalı, Menemen, Menderes, Aliağa belediye başkanları katılmamıştı.
Haliyle merak ediyor insan...
Acaba sayın başkanların daha önemli işleri mi vardı?