TİM’e bir rica, bir öneri
Üretim, istihdam, ihracat... Sihirli sözcükler bunlar. Rakamlar iyiyse, vezir olur o ülke.
Kötüyse...
Rezil.
“Vezir” olmak için gidecek daha çok yolumuz olsa da, en azından ihracat rakamları her yıl yüzümüzü biraz daha güldürüyor.
Dolayısıyla da en çok ihracat yapan firmalar önemli.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı, en çok ihracat yapan 1000 firma listesindeki bazı veriler ise dikkat çekici.
Örnekse...
Yapısal dağılımdaki tablo iyi.
İlk 1000 firmanın yüzde 69’u, üretici ihracatçı, yüzde 20,6’sı grup dış ticaret şirketi, yüzde 10,4’ü de sektörel sermaye dış ticaret şirketi.
Yani.
Üretimden ihracata “aracısız” giden firmalar büyük çoğunluğu oluşturuyor.
İlk 1000 firma içinde merkezi İstanbul olan firmaların sayısı 475 olması, bilinen bir gerçeği tekrar gözler önüne seriyor: İstanbul bir yana, geri kalan şehirler bir yana.
İşte o geri kalan şehirler arasında “canım İzmir” 66 firma ile ikinci olmuşsa da, şahsen “züğürt tesellisi” ile yetinmeyi ne doğru bulurum, ne içime sindiririm.
Aynı dağılım şehirlerden bölgelere doğru kaydırıldığında, uçurum iyice derinleşiyor.
Çünkü İstanbul’un Marmara’sında 614 firma, ilk 1000 arasına girmiş durumda.
Bu durumda geride ne kaldığını, yüreği kaldıran hesaplasın.
Ama açık yüreklilikle tekrar haykırmak gerekiyor: Türkiye’yi yönetenler şehirler ve bölgeler arasındaki dengesizliği veya daha doğru bir tanımla “adaletsizliği” hızla ve mutlaka düzeltmek zorundalar.
Aslına bakarsanız ilk 1000 firma listesi de, bir başka adaletsizliğe yol açmış olabilir.
Onun için TİM yönetimden önemle rica ediyorum.
Aynı hesaplamayı lütfen ilk 1000 firma yerine, ilk 500 firma için yapın lütfen.
Bakalım o zaman ne olacak? İlk 1000 içinde yüzde 11,8 orana sahip Ege, bu hesaplama sonucunda nereden nereye çıkacak? Şöyle mi demeliyiz yoksa...
İlk 500 arasında yer alan Egeli firmaların oranı, acaba yüzde 10’unun ne kadar altında kalacak? Çünkü ilk 1000 listesindeki en çarpıcı nokta şu: Türkiye ihracatının yüzde 55,5’ini ilk 500 firma yapıyor.
Yüzde 35,2’sini ilk 1000 listesine giremeyen firmalar gerçekleştiriyor.
Dolayısıyla... İkinci 500 firmanın payına da sadece yüzde 9,3 kalıyor.
Bu kez TİM’e öneririm: Boşuna 1000 firma açıklayıp, milletin kafasını karıştırmayın. İlk 500 firma ne olduğunu veya ne olmadığını anlamaya yeter!
Tek karelik süt molası!
Canım yanıyor
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz açıkladı.
1984’den yılından 8 Haziran 2012 tarihine kadar 6 bin 169 şehit vermiş Türkiye...
Bunun 411’i subay.
375’i astsubay.
585’i uzman çavuş.
4 bin 798’si ise er ve erbaş.
Büyük çoğunluğu, mesleği askerlik olmayan ve sadece “vatan görevi” için silah altına alınan gençlerin oluşturduğu çok açık.
Her kayıp acı veriyor.
Her can çok önemli ama...
Yeter.
“Kınalı kuzulara” artık “kurbanlık koyun” muamelesi yapılmasın.
Ve 6 bin şehidin yanında, yine aynı sayıda gencimizin vatani görevlerini yaparken maruz kaldıkları terör ve benzeri olaylar nedeniyle “akıl sağlığında zafiyet oluştuğu” ve çoğunun “gazi sayılmadığı” da unutulmasın!
