Tabelalar değişmeli

İşleri yolunda olan için sorun yok. O yol neyse artık, vardığı yerde zenginlik var.
Daha çok mal, daha çok mülk, daha çok para...
Baksanıza, memleketteki milyoner sayısı istikrarlı biçimde artıyor boyuna.
Diğer yanda bankalar, en kârlı kuruluşlar.
Alıyorlar takkeyi, veriyorlar külâhı; kasalarını dolduruyorlar.
Bir yerde maraza çıktığında da icra memurları hemen harekete geçiyor.
Ahşap veya kerpiç hiç fark etmez.
Yeter ki “ev” olsun.
Ha bir apartmanın tamamı, ha apartmandan bir daire.
Veya bir konak ya da villâ.
Otel, pansiyon.
Lokanta, çamaşırhane.
Fabrika, atölye, imalâthane.
Garaj, ofis, dükkân.
Arsa, tarla.
Bağ, bahçe.
Çiftlik, zeytinlik.
Kafe, bar, sinema.
Bakkal, market, AVM.
Ne varsa armut gibi topluyorlar!
* * *
Anadolu Ajansı’nın bazı bankaların internet sitelerindeki satış ilanlarını araştırması sonucu ortaya çıkan manzara, bir başka “Türkiye gerçeğini” yansıtıyor aslında.
Bankalara olan borcunu ödeyemedikleri için ipotekli gayrimenkulleri ellerinden alınan insanların sayısı da, sanki milyoner sayısı ile paralel şekilde çoğalıyor.
Ve sonuçta:
Halk Bankası’nın 197 arsa, 36 fabrika, 286 işyeri, 41 bina, 806 mesken, 610 tarla, 280 diğer olmak üzere toplam 2 bin 256 gayrimenkulü...
Ziraat Bankası’nın 219, Vakıfbank’ın 460, Türk Ekonomi Bankası’nın 476, Garanti Bankası’nın 313, İş Bankası’nın bin 458, Yapı Kredi Bankası’nın 260, Denizbank’ın 293, Finansbank’ın 515, HSBC’nin 114, Albaraka Türk’ün 176 adet satılık gayrimenkulü bulunuyor.
Hiç şüphem yok:
Bu listenin eksiği vardır, fazlası yoktur!
* * *
3 Haziran 1926 tarihinde “Emlak ve Eytam Bankası” adı altında kurulan ve Bankacılık Denetleme Düzenleme Kurulu’nun 3 Temmuz 2001 tarih ve 24451 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4684 sayılı kararı ile tasfiye edilen Türkiye Emlak Bankası vardı hani.
Şimdi yeni bir karar alma zamanı geldi.
Bütün bankaların adına acilen “Emlâk” sözcüğü eklenmeli.
Örneğin “Halk ve Emlâk Bankası” gibi!

Tek karelik tam teçhizat!

Zengin devlet

Emlâk zenginliğinde Sıra Devlet’e gelince, bankaların esamesi okunmaz elbette.
Örnekse...
Devlet’in Konya’da 147 bin 927 adet mülkü bulunuyor.
İkinci sırada 135 bin 169 mülk ile Antalya, üçüncü sırada 131 bin 395 mülk İstanbul var.
Ya İzmir?
Mersin, Balıkesir, Muğla ve Kayseri’den sonra; 93 bin 248 taşınmaz ile sıra İzmir’ geliyor.
Ülkenin bütününe bakıldığında ise ortaya çıkan sayı baş döndürüyor:
3 milyon 690 bin 723.
Onca mülkün kapladığı alan, daha da çarpıcı:
Tam 208 milyar 800 milyon metre kare.
Üç büyük ilde Hazine taşınmazlarının kapladığı alan bakımından hesap yapıldığında da Devlet, İstanbul’un yüzde 44,6’sına, Ankara’nın yüzde 21,7’sine, İzmir’in ise yüzde 36,6’sına sahip.
Boşuna dememişler...
“Allah Devlet’e zeval vermesin” diye!