One minute: 300 bin!
Hem TİM’in, hem de TBMM’nin internet sitelerinin altını üstüne getirdim ama “Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın, Meclis personeline yaptığı sunuma göre...” diye başlayan haberin kaynağına erişemedim.
Onun için “Eğer doğruysa” şerhini koymam gerekiyor önce.
Eğer doğruysa:
“Sunumdaki bilgilere göre, 1 dakikada; 168 milyon e-posta gönderiliyor, arama motorlarında 694 bin 445 arama yapılıyor, Facebook’ta 695 bin durum güncelleme, 79 bin 364 paylaşım yapılıyor, Flickr’a 6 bin 600’den fazla fotoğraf yükleniyor,
Skype’de 6 bin 150 saatten fazla konuşma gerçekleştiriliyor, 11 milyon kişi chat yapıyor, Youtube’da 600’den fazla video paylaşılıyor, 2 milyon kullanıcı online porno izliyor.”
Resmen “çılgınlık” bu.
Türkiye gerçekten bu haldeyse, kimsenin başka iş yapmaya vakti kalmıyor, demek!
Şimdi aktaracağım bilgiler ise kesin.
2012 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarında Türk Telekom hatlarından en çok aranan beş kısa numara şunlar örneğin:
182 (Hastane Randevu), 121 (Telefon Arıza), 163 (Türk Telekom Borç Sorma ve Ödeme Servisi), 186 (Elektrik Arıza) ve 112 (Sıhhi İmdat).
Anlaşılıyor ki, hastanelerden randevu alma uygulaması başarıya ulaşmış.
Çünkü sadece sabit hatlardan ve yine sadece üç ayda tam 4.381.676 arama yapılmış.
112 ise üç ayda 2.720.833 kez aranmış.
Fakat madalyonun bir de öbür tarafı var.
Onu da Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan yorumlamasını rica ediyorum.
Çünkü toplum sağlığındaki bu manzara, en azından bana “hayra alâmet” görünmedi!
Biraz da “para işlerine” bakalım.
2012 yılı birinci üç aylık dönemde Türk Telekom ve mobil işletmecilerinin net satış gelirleri yaklaşık 5,68 milyar lira olarak gerçekleşmiş ki, neresinden bakarsanız bakın; iyi para.
Cep telefonlarından yapılan konuşmaların üç aylık toplamı da, 39 milyar dakikayı geçmiş ki; Bir günde 1.440 dakika, 90 günde ise 129 bin 600 dakika olduğunu unutmayın.
Yani.
Bölün 39 milyarı, yuvarlak hesap 130
bine...
Ne çıktı?
300.000
Yine yani...
Türkiye’de bir dakikada 300 bin dakikalık mobil telefon görüşmesi yapılıyor demek ki!
İşte bu da:
Ayrı bir çılgınlık, olsa gerek!
Tek karelik sızıntı
AKLIN ZAFERİ
Dursunbeyli Ramazan Filiz’i yaratıcı zekâsı nedeniyle kutlarım.
Çünkü bir taşla üç kuş birden vurmayı başarmış.
Olan şu:
Bir arkadaşı, oğlunun sünnetine davet etmiş onu.
Aynı gün ve saatte Dursunbey dışında başka bir düğüne katılmak zorunda kalınca...
Ne yapsın?
Kendi endamında bir maket yaptırmış o da ve sünnet düğününe yollamış.
Sonuçta...
Vurulan kuş 1: Arkadaşı memnun.
Vurulan kuş 2: Düğüne gelenlerin mutlu.
Vurulan kuş 3: Ramazan Filiz mesut.
Çünkü namı Dursunbey sınırları aşıp, Türkiye’yi sarmış durumda.
Yaratıcılık böyle bir şey işte.
İnsan aklını kullanınca, kendisinin yapamayacağını, suretine yaptırır.
