Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BAKMAYIN siz “senaryo” dendiğine... Ne tek bölümden sonra yayından kaldırılacak berbat bir televizyon dizisi, ne de Altın Küre ve Oscar’daki ödülleri silip süpürecek bir film var ortada.
Ama ille de bir isim verilecekse... “Ölümlerden ölüm beğen” denebilir yazılan senaryolara.
Domuz gribinin Türkiye’de yaratacağı tehlike ve ölümcül sonuçları hakkındaki “öngörü” iki senaryo üzerine kurgulanmıştı.
Birincisi “iyi” senaryoydu:
l 1.8 milyon kişi hastalığa yakalanacak, yaklaşık bin 200 kişi yoğun bakımda tutulacak. Yaklaşık 400 kişi hayatını kaybedebilir.
İkincisi de “kötü” senaryo:
l 21 milyon kişi hastalanacak. Yoğun bakıma yatırılan 15 bin 500 hastanın yaklaşık 5 bin 300’ü hayatını kaybedebilir.
Acaba ne olacaktı?
Ölüm yarışını hangisi kazanacaktı?
İyi mi?
Kötü mü?
* * *
Uzmanlar ayaklandı.
Doktorlar çırpındı.
Sağlık Bakanı kendini paraladı:
“Aşı olun...”
Çünkü iyi senaryonun kazanması, insanların hızla aşılanmasına bağlıydı.
Olmadı.
İyi senaryoda öngörülen ölüm sayısı daha yolun başında, 14 Aralık’ta aşıldı:
“Pandemik gripten kaybedilen vatandaşlarımızın sayısı maalesef 415 olmuştur.”
* * *
İyi ile kötü arasında “kıl kadar” bir fark var oysa.
Başbakan’ın hangi temele dayandığı meçhul bir inat ile “Aşı olmam, olmayacağım” sözü yerine, bilimin sesine kulak vermeliydi insanlar.
“Kıl kadar ince bir iğne” ile aşı olmalıydılar.
Tamam.
“İyi senaryo” kaybetti.
Ama kötünün kazanmaması için, hâlâ bir fırsat var!


Koskoca CHP MYK’si!
CUMHURİYET Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu, yaşanabilecek provokasyonlar nedeniyle, parti örgütlerinin genel merkezden izin alınmadan miting, gösteri ve ortak basın açıklamalarına katılmasını yasakladı.
Tek kelime ile “gereksiz” bir açıklama.
Çünkü parti örgütlerinin “kendi aralarında itişip kakışmaktan” sokağa çıkmaya ne niyeti, ne de vakti var!
Aslına bakarsanız, “koskoca CHP MYK’sinin” bile olduğunu sanmıyorum.
“Neden” derseniz, Ümit Yaldız’ın yazdığını okumanız yeter:
“Nalbantoğlu’nu arayıp, ‘MYK Bornova’da 1, Konak’ta 3 mahalleyi iptal edecekmiş, duydunuz mu? Öneriyi de İzmirli MYK Üyesi Susam götürecekmiş, biliyor musunuz?’ şeklindeki soruma verdiği yanıtı aynen aktarıyorum:
Yok canım. Olur mu öyle şey. Koskoca CHP MYK’si... Türkiye’nin sorunlarını bırakıp İzmir’in mahalle seçimleriyle ilgilenir mi?”
Demek ki...
“Koskoca” olmak, gerçekten “büyük” olmaya yetmiyor!


Tek karelik park!

Ölüm yarışı