Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın internet sitesinde yeni bir uygulama başladı.
“T.C. kimlik numarası ve nüfus cüzdanı seri numarasını” yazdın mı, o kişinin hangi partiye üye olduğu ekranda beliriyor.
Bildiğim kadarı ile hiçbir siyasi partiye üye değilim!
Yine de emin olmakta fayda var.
Yüzlerce, binlerce örneğini gördük çünkü bugüne kadar.
Adamın haberi yok, partiye üye yapılmış.
Bırakın sağları...
Ölüler bile rahat bırakılmamış.
Herhalde maksat, üye kayıtlarının şişkin görünmesi.
Yani.
Bir nevi siyasi güç gösterisi.
Neyse.
İstenen bilgileri girip, bastım tuşa.
“Bağımsız” olduğum çıktı ortaya!
* * *
Kimileri bu uygulamaya karşı çıkıyor.
Gerekçeleri şu:
“Nüfus cüzdanını ev kiralamak, kredi çekmek, okul kaydı yaptırmak gibi birçok konuda kullanmak zorunda kalan kişiler, siyasi olarak fişlenebilir.”
Yapmayın.
Fişlemenin 100 çeşidi, zaten yüz yıldır yapılmış bu memlekette.
Ayrıca.
Kimin, hangi partiye kayıtlı olduğunun bilinmesi neden sakıncalı olsun ki?
Söz konusu olan eski TKP olsa, tamam.
O zaman komünist partisi kurmak yasaktı, üyeleri de gizli tutuluyordu mecburen!
* * *
Daha ileri bir demokrasi anlayışına hızla geçmeliyiz artık.
Israrla öneriyorum:
Siyasi partilerin internet sitelerinde yalnızca parti yöneticilerinin adı değil, üye listeleri de yayımlanmalı.
Şeffaflıksa...
Şeffaflık işte.
Hem “Bizim şu kadar bin ya da milyon üyemiz var” diye, işkembeden atmasın kimse.
Hem de aksi “şüphe yaratır” zaten.
“Beni üye yapın ama kimse bilmesin” demek, sahi, hangi akla hizmet?
* * *
Şahsen bir siyasi partiye üye olsam, ancak gurur duyarım bundan.
Başkasının öğrenmesinden endişelenmek şöyle dursun...
Dosta düşmana, davul zurnayla ilan ederim.
Neden olmasın?