Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Meclis müdahil, Hükümet müdahil, CHP müdahil, MHP müdahil... BBP müdahil, HAS Parti müdahil, Eşitlik ve Demokrasi Partisi müdahil... Doğan Öz, Prof. Cavit Orhan Tütengil ve Abdi İpekçi’nin aileleri müdahil... İdam edilen gençlerin aileleri müdahil... Eski DEV-YOL’cular müdahil... Haluk Kırcı müdahil.

Ya 12 Eylül darbesinin yapıldığı gün 43. Cumhuriyet Hükümeti’nin üyeleri olarak Türkiye’yi yönetenler, yani ilk yumruğu yiyenler; siz müdahil olmayacak mısınız?

Başta Süleyman Demirel olmak üzere o gün görev yapan bakanlar, milletvekilleri, Adalet Partisi’nin her kademedeki yöneticileri; kusura bakmayın ama anlayamıyorum.

Haberin Devamı

Sizler hâlâ neden bekliyorsunuz?

* * *

Tamam, hayatlarının son demindeki Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’yı linç etmek değil derdimiz.

Kabul, bu saatten sonra onlara ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermenin de bir anlamı yok.

Yine de işin nereye varacağı, henüz belli değil.

Bakarsınız, ellerindeki fırsatını ganimete çeviren, sahip olduğu gücü despotça kullanarak kendini tatmin eden ve tarih huzurunda “suçlu ilan edilmesi gereken” başkaları da eklenir o kervana.

12 Eylül davası benzer hevesleri taşıyanlara da ders olur sonuçta!

* * *

Haydi İsmet ağabey, 12 Eylül’de Maliye Bakanı sendin.

Harekete geç.

MHP’nin müdahil olması yetmez. 11 Eylül günü Sosyal Güvenlik Bakanı olan MHP Milletvekili Sümer Oral’ın da ayrıca müdahil olması gerekir.

Tıpkı yine o gün Devlet Bakanı olan Ak Parti Milletvekili Köksal Toptan gibi.

CHP Milletvekili Aytun Çıray da öyle.

O da Adalet Partisi’nin Bayındır Gençlik Kolu Başkanı’ydı 12 Eylül’de.

Devlet Bahçeli doğru söylüyor.

Nasıl olur da “Tetikçi hâkimler, savcılar, arkası önü ayarlanmış ara rejim mahkemeleri” unutulur?

* * *

Anlaşılan iş başa düştü.

Yeri geldiğinde yazılarımızı “ihbar” kabul edenler, bu yazımı da “12 Eylül davasına müdahil olma dilekçesi” saysınlar.

Ben de müdahil olmak istiyorum.

Zira darbe yapıldığında, Adalet Partisi’nin İzmir İl Yönetim Kurulu üyesiydim.

Zindana atılmadım.

İşkenceye uğramadım belki.

Fakat darbeden zarar gördüğüm yadsınamaz.

Haberin Devamı

En azından “beş yıl siyaset yasağı” kondu üzerime, sorgusuz sualsiz.

Konmasaydı kim bilir ne olurdu?

Öyle ya.

Parti kurmayacağım ve hatta iktidar olmayacağım ne malum!





Rıdvan’dan müthiş çalım


Pazar akşamı Trabzon-Fener maçının devre arasında, “Rıdvan acaba ne diyecek?” diye, geçtik NTV’ye.
Baktık.
Boyuna tanıtım dönüp duruyor.
“90 Dakika” programını ara ki, bulasın.
“Rıdvan’ın herhalde karnı ağrıyor, tuvalete falan gitti” tahmininde bulunduk çocuklarla.
Maç bitti.
Bu kez “90 Dakika” başladı başlamasına da, Rıdvan Dilmen yok.
Güntekin Onay sıkıntılı, belli.
“Özel bir durumu nedeniyle yok” falan dedi ama lafın yanlış yere gideceğini fark edip “Merak etmeyin sağlıkla ilgili bir sorun değil” deyip, durumu idare etti.
Ne yapalım?
Yoksa yok.
Göbeğimiz Rıdvan Dilmen’le beraber kesilmedi ya!
Ve derken, o “yokluğun kokusu” çıktı.
Yılda 2 milyon dolar aldığı NTV’den, Lig TV’ye geçiyormuş Rıdvan.
“Yeni kanalından kaç para alacağını” artık siz hesap edin.
Alsın elbet.
Hakkıdır.




Tek karelik zaman!