Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

SABAH Gazetesi’nden Şule Güner, 25 Kasım 2010’da “masal tadında” bir haber yazmıştı:
“Gülnara Kerimov’un, Taşkent Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi’nden lisansı, Harvard’dan doktorası ve son olarak yine Taşkent Üniversitesi’nden profesörlük dereceleri var. Özbekistan’ın BM Daimi Temsilcisi ve ülkesinin Madrid Büyükelçisi.
Ancak hayatı, siyaset ve diplomasiden ibaret değil. Onda biraz Galler Prensesi Diana, biraz Monako Prensesi Stephanie esintileri var.
İsviçre’nin ünlü mücevher markası Chopard için ‘Guli’ isimli koleksiyonu tasarlayan Kerimov, aynı zamanda bir iş kadını. Ünlü moda ve magazin dergilerinde boy gösteren, röportajlar veren bu güzel kadını dünyanın herhangi bir yerindeki moda haftasında veya prestijli bir davet veya ödül töreninde görebilirsiniz.
AIDS araştırmaları vakfının davetinde Bill Clinton ile yanyana... Başka bir davette Julio Iglesias ile Besame Mucho’yu söylerken... Sharon Stone, Rod Stewart veya Elton John ile aynı davette sohbet ederken... Cannes Film Festivali’nde kırmızı halıda yürürken...
Kendini moda dünyasından esinlenerek klasik Christain Dior ile çılgın John Galliano’nun karışımı olarak betimleyen güzel kadın, babasının ona seslendiği ‘Googoosha’ lakabıyla da şarkıcılık yapıyor.”
Vay vay da, vay vay.
Hele bir de fotoğrafına bakınca Gülnara’nın, insanın anlatılan masala kendini kaptırıp; soluğu Özbek diyarında almaması mümkün değil!
* * *
Bu haberin yayımlandığı tarihte, WikiLeaks’deki bombaların patlaması an meselesiydi.
Örneğin 20 gün kadar sonra ABD’nin Özbekistan Büyükelçiliği tarafından 13 Eylül 2005 tarihinde Washington’a gönderilen “Gizli” raporun “ifşa edileceğinden” henüz kimsenin haberi yoktu.
Dolayısıyla ABD’li diplomatların Gülnara’yı, “ülkedeki yozlaşmanın sembolü” olarak tasvir etmesi de... Belgelerde, Gülnara’dan, “Özbekistan’daki en nefret edilen isim” diye söz edilmesi de... Gülnara’nın, “Bütün kârlı projelerden pay aldığı” iddiası da... “Birçok şirketin yönetiminde de hisse sahibi” olması da... Belgelerde, “Özbekistan’da iş yapabilmenin, Gülnara’yı memnun etmekten geçtiğinin” örnekleriyle anlatılması da dile düşmemişti.
* * *
Yanlış anlaşılmasın, Sabah Gazetesi’ndeki haberi yazan arkadaşımızı eleştirmiyorum.
O da mutlaka bazı yabancı kaynaklardan edindiği bilgileri derleyip, topladı haberini hazırlarken.
Ama hayret...
Yabancı kaynaklarda, ABD’li diplomatların yazdığına benzer hiç mi haber çıkmadı geçen beş yılda?
Ve Gülnara Kerimov sadece bir örnek.
Yaşadığımız dünyada, kime ve neye inanacağımızı “bilmekten aciz olduğumuza” dair; çarpıcı bir örnek!
Not: Meraklısı için “GİZLİ” belgenin orijinal metni:

Haberin Devamı

Hangisi doğru?
Politikadan “sıtkı sıyrıldıysa” bilmem.
Mesele, 12 Eylül referandumundaki sonuçtan ibaretse... Tek derdi “İzmir’de ‘Evetler, Hayırları’ geçmezse istifa ederim” şeklindeki sözü ise...
Ömür Kabak, yanlış yaptı bence.
Çünkü referandumda “AKP İzmir il yönetimi başarısız oldu” diyemez hiç kimse.
Tıpkı Kabak’tan önce Aydın Şengül gibi... Tıpkı Aydın Şengül’den önce Ali Aşlık gibi...
Ömür Kabak da elinden geleni yaptı.
Unutulmasın.
Burası İzmir.
AKP İl Başkanı’nın ne yapmadığına değil, AKP Genel Başkanı’nın ne yaptığına bakar insanlar burada!
Fakat kafamı karıştıran birşey var bu arada.
Bazı haberlerde, Ömür Kabak’ın şu cümleleri yer alıyor:
“Görevden alınmamda bir arkadaşımızın başbakana gidip beni şikayet etmesi, daha doğrusu bana iftira atması etkili oldu. Ona hakkımı helal etmiyorum. Başına bir kötü olay geldiğinde gözünün önüne ben geleyim. Ona yalancı tanıklık edenlere beddua ediyorum.”
Gerçekten kafam karıştı.
Ömür Kabak istifa mı etti, görevden mi alındı?

Haberin Devamı

Tek karelik Googoosha

Haberin Devamı
Melek mi, şeytan mı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLAYER ALIN