Klinik vaka!
ABBAS GÜÇLÜ’nün hazırladığı Genç Bakış programı...
Yer:
Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir.
Konuk:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Mikrofon, türbanlı bir öğrencinin elinde.
Genç kız “Ayağa kalmak istemiyorum. Çünkü karşımda bir Atatürk yok” diyor.
Hayret.
Salon alkıştan yıkılıyor.
Neden ki?
Alkışın sebebi ne?
Türbana destek... Gerçek bir özgürlük ortamına ulaşma talebi... Genç kızın cüreti... Atatürk’e hasret...
Hangisi?
Yoksa...
Mesajı tersten okumaya çalışırsak, yaşanan sahne; Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki mi?
* * *
Programı “canlı” izlemedim. Ama video kaydını tekrar tekrar seyrettim.
Türbanlı öğrencinin “küstahlık yapma” amacıyla böyle bir tavır takınmadığı, görüntülerin tamamı izlendiğinde anlaşılıyor.
O dertli biri sadece.
Okula girerken de, çıkarken de saçına başına karışılmasını istemiyor.
Her ne kadar “Hiçbir partiyi desteklemiyorum” dediyse de, aynı anda, aynı yerde Recep Tayyip Erdoğan olsaydı; aynı tepkiyi gösterir miydi bu öğrenci?
İşte bundan pek emin değilim.
* * *
Kesin olan şey, aslında çok basit.
Türbanlı öğrenciyi heyecanla alkışlayan öteki öğrenciler, Kemal Kılıçdaroğlu, “Yalnızca başörtülü kızların değil, başı açık olanların da sorunları var” dediğinde; bu sözleri de, aynı coşkuyla alkışladılar.
Yani...
Genciyle yaşlısıyla...
Öğrencisiyle hocasıyla...
Başı kapalısıyla, başı açığıyla...
Herkesin öfkesi burnunda.
Herkes dertli.
Herkes çatacak bir yer ve/veya sarılacak bir dal arıyor kendine!
Ve zaten durum böyle olmasa, 22 milyon erişkin başta yüksek tansiyon olmak üzere, kronik hastalıklardan mustarip olur muydu Türkiye’de?
Güzel haber
GÜZELBAHÇE Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin şu sözlerini lütfen dikkatle okuyun:
“Bir kenti bütün kılan yapıları, kaldırımları, yolları yanında yeşil dokusudur. O kentin parkları, bahçeleri düzenlenirse kent bütünlük kazanır. Biz de Güzelbahçe’de refüj, yeşil alan ve park düzenlemeleri ile bu bütünlüğü sağlamaya çalışıyoruz. Halkımızdan da elini taşın altına koymalarını, kendi bahçe ve balkonlarında güzel görüntüler sağlamalarını istiyoruz.”
Kentini ve asıl önemlisi kendini düşünen biri, ancak mutlu olur bu sözler karşısında.
Ama “söz” yeter mi tek başına?
Asla.
Amaca varmak için “kural koymak” gerekli aynı zamanda.
İşin güzeli, Güzelbahçe’de yapılan bu işte.
Güzelbahçe Belediyesi ile Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi arasında “sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapılaşma” için işbirliği protokolü imzalandı.
Ve bundan böyle...
İnşaat ruhsatı alınırken, “peyzaj projesi” de istenecek Güzelbahçe’de.
Tek karelik yatak!
