BAŞBAKAN Erdoğan’ın demokratik açılım toplantısına... “Alev Alatlı, Gani Müjde, Elif Şafak, Mehmet Metiner, Kürşat Başar, Etyen Mahçupyan, Doğan Hızlan, Ahmet Turan Alkan, Mario Levi, Leyla İpekçi, İskender Pala, Hilmi Yavuz, Kürşat Başar, Ayşe Kulin, Refik Erduran gibi edebiyat dünyasının önemli isimleri katıldı” diye başlıyordu haber.
Adı geçenlerin bir bölümüne içten sevgilerimi gönderiyor, yazarlık yeteneklerine duyduğum hayranlığı ifade ediyorum.
Yine de o “bazılarının” varlığı, toplantının “samimiyet sorununu” gidermeye yetmiyor!
* * *
Yazar çok.
Meselâ benim gibi, laf olsun diye birkaç kitabı yayınlananlar da var... Yazdıkları birer şaheser olanlar da.
Kitap satışı yapan internet sitelerine girip, yazar indekslerini tıkladığınızda, göreceksiniz ki, upuzun listeler çıkacaktır karşınıza.
İşte A harfi.
Ve sadece adı “Ahmet” olan yüzlerce yazardan bazıları:
Ahmet Abakay, Ahmet Altun, Ahmet Altınay, Ahmet Akter, Ahmet Antmen, Ahmet Atakişi, Ahmet Dağaşan, Ahmet Erimhan, Ahmet Gökbel, Ahmet Gülüm, Ahmet İçduygu, Ahmet Kırca, Ahmet Vural, Ahmet Yılmaz Boyunağa...
Acaba hangisi davet edildi toplantıya?A harfinden devam edelim...
Arzu Öcal, iki kitabı yayımlanmış.
Arzu İpek Yükselen, iki kitabı yayımlanmış.
Arzu Çağlan, üç kitabı yayımlanmış.
Arzu Terzi, üç kitabı yayımlanmış.
Arzu Yüksel, dört kitabı yayımlanmış.
Arzu ederdim ki, adı “Arzu” olan yazarlar da orada olsun!
* * *
Veya Anıl Çeçen.
30’dan fazla kitabı var.
Yazarsa... İşte yazar.
Davetli listesinde adı var mı?
Ama adı “edebiyat dünyasının önemli isimleri arasında” sayılan ama asıl şöhretini ekran tartışmalarında Başbakan Erdoğan ile AKP’yi “cengâverce” savunması sayesinde kazanan, Mehmet Metiner orada.
Kayıtlarda bulabildiğim tek kitabı “Yemyeşil Şeriat Bembeyaz Demokrasi” oysa!
Oy... Oy... Oylama!
MİLLETVEKİLİ olmuş biri, nasıl oy kullanacağını bilmez mi?
Bir milletvekiline dünyadan bihaber biçare muamelesi yapmak ayıp değil mi?
Say sayabildiğin kadar...
Sor sorabildiğin kadar.
Mühim olan anayasa değişikliği Meclis’te oylanırken, en az 330 oy çıkmasını sağlamak.
Gerisi hiç önemli değil!
Onun içindir ki, AKP yönetimi her 18 -20 milletvekilinin başına bir “yönlendirici” tayin etmiş.
Onun içindir ki, her milletvekillinin eline birer kılavuz verilmiş.
Sanki 23 Nisan çocuklarına tembih ediliyor:
- Beyaz renkli pul “kabul”, kırmızı renkli “red”, yeşil renkli olan “çekimser” demektir.
Ama yine de bir sorun var.
Milletvekilleri arasında “renk körü” olanlar varsa...
O zaman ne olacak?
Tek karelik kazma