ARŞİVİ karıştırırken yıllar önce Yeni Şafak Gazetesi’nde yayınlanmış, “Arpalık üst kurullar...” başlıklı haber çıktı karşıma.
Baktım ki, o günkü uzun liste; bugün upuzun olmuş!
Öyleyse...
Bir daha dürtmek lâzım!
Asıl meseleye yer açmak için, adı geçen “arpalıkların” sadece bir kısmını hatırlayalım:
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Elektrik Üst Kurulu, Tütün Piyasası Üst Kurulu, Şeker Piyasası Üst Kurulu, Rekabet Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Enerji Piyasası Üst Kurulu, Doğalgaz ve Petrol Üst Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, İnternet Üst Kurulu, Transit Petrol Boru Hatları Kurulu, Talih Oyunları Yüksek Kurulu, Muzır Yayınlar Kurulu...
Ve tabii...
“Telekomünikasyon Kurulu” veya “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu” adıyla belleklere kazınan oluşumu ve onun bağrından çıkan ve de halk arasındaki amblemi bir çift “koca kulak” olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı da unutmamak gerekiyor!
* * *
Mesleğimin önemli unsurlarından “fikri takip” görevini yerine getirdikten sonra, gelelim asıl meseleye.
Arpalık listesindeki isimlerden biri de, KİK...
Kamu İhale Kurumu.
Ne zamandır İzmir’in gündemine, daha doğrusu metrodaki çukurların üzerine oturan KİK hakkındaki en çarpıcı değerlendirme, Burhan Özfatura’dan geldi.
Dedi ki:
“Bu ülkede kamu ihalelerinin büyük bölümü yandaşlara veriliyor. KİK’in maşallah orada hiç sesi çıkmıyor.”
Asıl mesele, bu işte.
Kamu ihaleleri “arpa yüklü filolar” halinde AKP yandaşlarına dağıtılırken, kendisi de bir “arpalık” olarak nitelenen KİK ne yapıyor?
Ve bir soru:
Mesela Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin, Sağlık ve Bayındırlık bakanlıklarının “kaç ihalesi” iptal edildi bugüne kadar?
Seçim olsa, ne olur?
MEHMET TEZKAN “Çare seçimdir” diye yazmış.
Keşke olsa.
Ama...
Aynı gün yayınlanan “Bugün seçim olsa” anketinde (ciddiye alınması gereken bir kurum tarafından yapıldığını belirtelim) ise partilerin son durumu şöyle sıralanmış:
AKP yüzde 38.9, CHP yüzde 22.2, MHP yüzde 16.7
DTP yüzde 5.5, SP yüzde 4.6, DP yüzde 3.3 ile “fena halde” baraj altında.
İşin kötüsü “yeniler” de, en azından şimdilik “umut” vermiyor.
Aralarında en iddialısı Mustafa Sarıgül güya.
Karşısında yazan oran, yüzde 1.7 yalnızca!
Anlayacağın Mehmet kardeşim...
Demirel’in “Siyasette bir gün bile uzun süredir” sözüne ümit bağlamaktan başka çaremiz yok.
Bakarsın birilerinin başına bir gün taş düşer de, akılları başına gelir.
Belki o zaman eylem ve söylemleriyle güven verirler halka ve dediğin gerçekleşir.
“Seçimin çare” olduğu gün, geliverir.
Tek karelik sürü