KARŞIYAKA Belediyesi’nin bir yıllık hesabını özetleyen tanıtım kitapçığında hoşuma giden bir söz var:
“Yaşamdan alacaklı son yüz gülene dek çalışacağız.”
Ne var ki, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak geçen yıl nasıl çalıştıklarını ve neler yaptıklarını anlatırken yüzü pek gülmüyordu.
İlçenin ikiye bölünmesi sürecinde yaşanan sorunların sıkıntısı hâlâ yüzüne vuruyordu.
Tamam artık, rahatlasın.
Çünkü gelecek yıllarda, yüzler gerçekten gülecek Karşıyaka’da.
Meselâ...
2016 Avrupa Şampiyonası’na aday olan Türkiye, İzmir’e 40 bin kişilik yeni bir stadyum yapıyor.
Çevresine kurulacak alışveriş merkezleriyle, Efes Antik Tiyatrosu’nu andıran mimarisiyle müthiş bir cazibe merkezi olacak bu yer, İzmir’in neresinde?
Karşıyaka Örnekköy’de.
* * *
Türkiye’nin en görkemli ve modern “opera binası” için de hazırlıklar başladı, proje yarışması açıldı.
25 bin metrekarelik alan üzerinde kurulacak, bin 200 kişilik opera ve bale salonu ile 400 kişilik ikinci bir salonu barındıracak bu kültür merkezi nerede yapılacak.
Karşıyaka Mavişehir’de.
* * *
Ege ve Dokuz Eylül üniversiteleri ile Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden sonra İzmir’de, dördüncü devlet üniversitesi kurulacağını duymuş olmalısınız.
Yeni üniversitede sağlık bilimleriyle ilgili fakülteler ağırlık taşıyacak ama turizm, gemi inşaatı ve denizcilik, mühendislik ve mimarlık, iktisadi ve idari bilimler, orman ve su ürünleri fakülteleri de bulunacak.
Turgut Reis adıyla açıklanan (benim önerim ise adının Zübeyde Hanım Üniversitesi olması) yeni üniversite için önerilen (ve acilen kesinleştirilmesi gereken yer) nerede?
Karşıyaka otoyolunun üzerinde.
* * *
Ve en önemlisi Alaybey Tersanesi’nin taşınarak, yerine bir Deniz Müzesi ile “su parkı” yapılması talebi var ki, hayali cihana bedel bir proje bu.
Bir an için düşünün...
Tam Karşıyaka’ya girerken o bina yığını yok olmuş.
Körfez çok daha temiz, insanlar suyla buluşmuş.
Kim bilir...
Yaşamdan alacaklı son yüz, işte bu hayal gerçekleştiği gün gülecektir!
Kaddafi’ye benzemek
İSRAİL Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman iyice azıttı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’na yine laf çarptı.
Neymiş?
Recep Tayyip Erdoğan giderek Libya lideri Muammer Kaddafi ya da Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’e benziyormuş.
Düpedüz hakaret bu.
Ülkemin başbakanı kim olursa olsun hakaret.
Şiddet ve nefretle reddediyorum.
Ama Başbakan Erdoğan’ın benden çok seven birileri çıkar da, “Ne var bunda. O Chavez, ABD’ye posta koyan adam. Ona benzemenin neresi kötü” derse...
Veya “Keşke herkes Kaddafi’ye benzese. Görmediniz mi? İtalya Başbakanı Berlusconi’ye elini öptürdü Kaddafi!” diyenlere yenileri eklenirse...
Kim, ne diyebilir ki!
Tek karelik mola