Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, AKP’ye sempati duyan bir TC vatandaşı olduğunu tahmin etmek; “Anayasa Mahkemesi kararı” kadar kesin olmasa da, sanmam ki aksini iddia eden biri çıksın.
Ve o bile, ister gönülden, ister idareten olsun “Anayasaların içeriği kadar yasalaşması da çoğulcu bir süreci yansıtmalı” diyorsa eğer...
“Sayısal üstünlük anlayışı, temel hak ve özgürlük anlayışıyla bağdaşmaz” demek zorunda kalıyorsa...
Anlayın artık.
Mecliste ite kaka sürdürülen Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin varacağı yer, yeni bir kaos ortamı olabilir ancak.
Derseniz ki...
İstenen bu değil mi? AKP kuruluşundan bugüne kadar, zaten hep kaos ortamından beslenmedi mi?
* * *
AKP, 14 Ağustos 2001’de kurulduğuna göre, bir bakalım... 2001 yılında neler olmuştu?
24 Ocak: Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 4 koruması ve şoförü, silahlı saldırıda çapraz ateşe tutularak şehit edildi.
19 Şubat: MGK toplantısında Cumhurbaşkanı, “Anayasa kitapçığını” Başbakana fırlattı. Borsa yüzde 14.6 düştü, repo faizleri yüzde 760’a vurdu. Merkez Bankası’ndan yaklaşık 7.6 milyar dolarlık döviz çıkışı olduğu iddia edildi.
22 Haziran: Anayasa Mahkemesi, “‘laik cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri nedeniyle”‘ FP’nin temelli kapatılmasına karar verdi.
6 Temmuz: Başbakan Bülent Ecevit, hakkındaki “öldü” söylentileri için “bunun amacı ya benden kurtulmak ya da ortalığı karıştırmak” dedi.
* * *
Velhasıl... Memlekette ne asayiş kalmıştı, ne ekonomik istikrar, ne siyasi huzur.
Tek kelime ile bunun adına “kaos” denmez de ne nedir?
Yetmedi.
Bir de 11 Eylül felâketi geldi hepsinin üzerine.
Türkiye ile beraber, dünyanın da çivisi çıktı, sanki AKP’nin kuruluşu şerefine!
Ve Türkiye’de genel seçimin 2002 yılında yapılacağını, kimse bilmiyordu o günlerde.
Hele 2002’de yaşanacak öteki kaotik olaylar, tamamı ile meçhuldü
Ya ülkeyi 2007 seçimine götüren süreç?
Eğer kaos yerine, huzur hakim olsaydı Türkiye’de...
AKP ilk seçimde yüzde 34, ikinci seçimde yüzde 46 oy alabilir miydi?
İzmir Marka Kent
İZMİR Kalkınma Ajansı’ndan yapılan son açıklamaya göre:
“İzmir Marka Kent Stratejik Planı” ihalesini kazanan “Art Grup, Wolff Olins, Blue Group, American World Services, TNS Global, Kita Tasarım Reklam ve Danışmanlık” şirketlerinden oluşan konsorsiyum ciddi ve hızlı bir çalışma yürütüyor.
Örneğin tüm dünyada sokak röportajları yapmışlar, anketler düzenlemişler.
İzmirli fikir önderleriyle yüz yüze konuşmuşlar, Türkiye’de 1854 kişi ile İzmir algısı konusunda birebir görüşmüşler.
Ne yapsalar az.
İzmir öylesine muhteşem bir hazine ki, onu anlatmak için, elbette önce anlamak gerekiyor!
Bu sefer umutluyum.
Çünkü gerçekten profesyonel bir ekip ve büyük bir bütçe ile yola çıkıldı.
Ve zaten...
Bir kez daha çuvallamaya asla tahammülümüz yok!
Heyecanla bekliyorum.
Herkese “Helâl olsun... Bu sefer tamam” dedirten bir projenin ortaya konacağı anı iple çekiyorum.
Tek karelik AYI