Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir ürünü hizmete sunarken yapılan hataların suçunu “alıcının üzerine yüklemeye” ne denir?
Haksızlık.
İnsafsızlık.
Soygun.
Daha açık ifade edelim.
Üretilen elektriği vatandaşa satarken, üzerine konan “KDV, elektrik tüketim vergisi, enerji fonu vs.” dahil ortaya çıkan rakamın üzerine; bir de “yüzde 10 K.K. Bedeli” konması, acaba neyin alâmetidir?
Beceriksizlik.
Yetersizlik.
İhmal.
Gaflet.
Başka?
Daha söylenecek çok şey var da...
Dahası başımı derde sokar!
* * *
Adına ne derseniz deyin, yıllardır devam eden uygulama bu işte.
Elektrikte “K.K.” var.
Yani...
Kayıp var.
Kaçak var.
Şimdiye kadar kimse çıkıp, bu “bozuk düzene” karşı mücadele etmedi nedense.
Şiddetle “önleyin kaybı” denmedi.
Hiddetle “kesin kaçağı” denemedi.
* * *
Söylenen şu sadece:
“2003’ten bu yana 40 milyon abonenin kontrol edildi, kaçak elektrik kullandığı tespit edilen 1 milyon 700 bin abonenin 523 bini hakkında suç duyurusunda bulunuldu.”
Anlamadım.
Neden 1 milyon 700 bini hakkında değil de, sadece 523 bini için suç duyurusu yapıldı?
Ya o 523 bini hakkında daha sonra ne yapıldı?
Bilen var mı?
* * *
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a sormuş:
- Uygulamanın başladığı tarihten günümüze kadar toplamda ne kadarlık KK bedeli elde edilmiştir? Bu paranın ne kadarı kayıp-kaçağın önlemesine yönelik yatırımlarda kullanılmıştır?
Cevabı merak ediyorsanız. . .
Etmeyin.
Çünkü Enerji Bakanı bu soruya karşılık “biraz eveleme, biraz geveleme” dışında bir şey söylememiş.
Bu arada...
İzmir milletvekillerinin aklına neden böyle sorular gelmez? Onu da ayrıca merak ederim!

Tek karelik oylama!

“K.K.” kadar taş düşsün


Hainler

İzmir’de yılın ilk 9 ayında trafik cezalarının neredeyse yarısı “park ihlâli” yüzünden kesilmiş.
Sayıyı da vereyim:
124 bin 219.
İddia ile söyleyeyim:
O sayı istense 524 bin de olurdu, 999 bin de.
Çünkü araç çok, otopark alanı az.
Var olan otoparkları kullanmaya da zaten kimsenin niyeti yok.
Herkes aracını, kapısının önüne park etmek istiyor.
Şehir merkezinde işi olanlar da, bilmem kaç kilometre ötedeki parka gitmektense; kaldırımları yürünmez, yolları geçilmez hale getirmeyi tercih ediyor.
Sorunun 40 tane sebebi, 40 tane de çözümü var.
Ama bir şey var ki yapılan, onun adı tek kelime ile...
İhanettir!
Kimler ki, inşa edilen binalarda “otopark alanı ayırmayı” bir kural olmaktan çıkardı vakti zamanında...
İşte onlar, şehirlerde yaşanan bu kâbusun müsebbibidir.
Ya da ve yine tek kelime ile...
Haindir.