Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

YEREL seçimlerde 48 milyon 49 bin 446 kayıtlı seçmen vardı. 40 milyon 932 bin 260’ı, yani yüzde 85.19’u sandığa gitti ve 39 milyon 988 bin 763 geçerli oy kullanıldı.
Geçerli oyların il genel meclisi seçiminde partilere dağılımı şöyle oldu:
MHP: 6 milyon 386 bin 279, yüzde 15.97
DSP: 1 milyon 139 bin 878, yüzde 2.85
DTP: 2 milyon 277 bin 777, yüzde 5.70
CHP: 9 milyon 229 bin 936, yüzde 23.08
BBP: 943 bin 765, yüzde 2.36
DP: 1 milyon 536 bin 847, yüzde 3.84
SP: 2 milyon 079 bin 701, yüzde 5.20
AKP: 15 milyon 353 bin 553, yüzde 38.39
Yüzde 97.39 oranındaki geçerli oya karşılık 38 milyon 947 bin 736 seçmenin tercihi, işte böyle dağılmıştı.
Geri kalan 1 milyon 41 bin 27 oy ise yüzde 1’den az oy olan partiler ve bağımsızlar arasında paylaşıldı.
Ve bugün...
12 Eylül sandıklarında 49 milyon 446 bin 269 seçmen var.
* * *
Bakalım şimdi.
2009 yılında partilerin aldığı oy, referandumdaki tercihleri paralelinde ve aynen sandığa yansırsa, ne olur?
“Evet” diyen AKP, SP ve BBP’nin toplam oyu, 18 milyon 377 bin 19 yapıyor.
“Hayır” diyen CHP, MHP, DSP ve DP’nin toplam oyu da, 18 milyon 292 bin 940.
Tamam.
Yanıtı zor çok soru var:
Referandumu boykot eden BDP (DTP) seçmenlerinden kaçı sandığa gider ve hangi yönde oy kullanır?
Yaklaşık 1 milyon 400 bin yeni seçmenin tercihi ne olur?
MHP ve DP’den “Evet” diyecek kaç kişi çıkar?
Kuyruk acısından mustarip ve buldukları yağlı kapıya yamanan solcuların toplamı ne eder?
AKP ne kadar fire verir?
Hepsini toplayın, çıkarın, bölün...
Sonuçta aynı kapıya varacaktır hesap:
12 Eylül’de de, tıpkı yasaklar referandumunda olduğu gibi “bıçak sırtında” geçecek saatler yaşanacaktır, son sandık açılana kadar.
Onun için yaz mevsimiymiş, havalar sıcakmış, araya bayram tatili girmişmiş...
Hepsi laf.
Aklı başında, kararı net, fikri berrak hiç kimse için; bütün bunlar mazeret olamaz.
Takvimlerdeki 12 Eylül gününü, kırmızı kalemle kocaman bir daire içine alın şimdiden.
O gün Allah bir kaza, bir bela vermezse; gidilecek yer de bellidir.
Yapılacak şey de!


Var mısın iddiaya?
İDDİAM şu:
Türkiye’nin vereceği karar ne kadar belirsiz ise İzmir’in tercihi de o kadar kesin.
İzmir “Hayır” diyecek.
Hiç kimseyi “keriz” yerine koymak istemem ama...
Yine de İzmir’deki sandıklardan “Evet çıkar” diyen ve bu iddiasını “Var mısın iddiaya?” diye de pekiştiren biri çıkarsa...
Söyleyebileceğim tek şey olabilir:
“Nesine?”
Fazla param yok.
Yatına veya katına iddiaya giremem.
Fakat “iki don, bir gömlek” türünden iddialara açık olduğumu, başta AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’a duyururum.
Neden Ömür Kabak?
Kendisi çok daha büyük bir iddia ortaya koymuş zira:
“Hayır oyu fazla çıkarsa, görevi bırakırım.”
Yok başkan.
Vazgeç bu iddiadan.
İzmir’den çıkacak sonucun
seninle bir ilgisi yok ki!

Haberin Devamı

İlle de bir iddia istiyorsan...
Ben buradayım, beklerim.


Tek karelik WC

İşte hesap, işte kitap