Tek cümlelik bir haber:
“Başbakanlık müşavirliklerine Yakup Caymazoğlu ile Taha Genç atandı.”
Hayırlı olsun.
Olsun da, kim bu arkadaşlar?
Google her şeyi bilir ya...
Önce “Yakup Caymazoğlu” yazdım ve yalnızca o tek cümlelik haberin yer aldığı yüze yakın başlıkla karşılaştım.
Başbakanlık Müşaviri Yakup Bey hakkında başka hiçbir şey yoktu.
Bir ihtimal...
Bugüne kadar hep “gizli görevlerde” bulunmuştu!
* * *
Ve ikinci isim, Taha Genç.
Hani şu “kim kimdir” sitelerinden birkaçında, sanırım kendi yazdığı bir hayat hikâyesi gördüm:
“İstanbul doğumlu. Liseyi İstanbul’da, üniversiteyi İzmir’de tamamladı. Suudi prenslerinin eğitim gördüğü kraliyet akademisinde kralın oğulları ile uluslar arası ilişkiler eğitimi aldı. Suudi kraliyet sarayında kaldı.”
Vay anam vay.
Keyfe Bak.
Sefaya bak.
Suudi kraliyet sarayında kalmış, koca Türkiye’de kaç kişi var?
* * *
Taha Genç’in hikâyesi bu kadar da değil.
Devamı şöyle:
“Adı Ortadoğu’yu en iyi bilen kişiler arasında geçiyor. Suudi prenslerine uzun yıllar danışmanlık yaptı ve Türkiye’ye gelmelerini sağladı. Arapçayı bütün lehçeleri ile çok iyi konuşuyor. Başbakana Arap ülkeleri ile ilgili danışmanlık yapıyor. Ayrıca Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun tüm Ortadoğu gezilerine katılıyor.”
Müthiş.
Özellikle prenslere danışmanlık yapmak, gerçekten büyük marifet.
Zira Arap prensleri nice filme konu olan öyle enteresan yaşamlar sürüyorlar ki, onlarla birlikte yaşamak, insana eşi emsali olmayan deneyimler kazandırabilir!
* * *
Herhalde vatan hasreti, ülke sevgisi falan derken; dönmüş, gelmiş ve engin bilgisini Başbakan Erdoğan’ın istifadesine sunmuş Taha Genç.
Bu arada anlamadığım iki şey var.
Birincisi...
Daha düne kadar “Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun tüm Ortadoğu gezilerine” hangi sıfatla katıldı bu arkadaş?
Bildiğim kadarı ile...
Başbakanlık Teşkilat Yasası’nda “eski prens danışmanı” gibi bir makam yok!
İkincisi...
Madem böylesine muhterem biri kendisi, “Başbakanlık Müşavirliği” yerine; yine Başbakanlık Teşkilat Yasası’na göre çok daha muteber bir konum olan “Başbakan Müşaviri” yapılmadı?
Tek karelik piyanist!
Tarassut ihtiyacı
Biliyorum, konuyu biraz abarttım yan tarafta.
Zira...
“Başbakanlık Müşaviri” olsan ne olur, “Başbakan Müşaviri” olmasan ne olur?
O kadar çok var ki kendilerinden, ne hepsinin adını bilen var ve ne de sayısını.
Belki hatırlarsınız...
Bir haber çıkmıştı gazetelerde, “Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Başbakanlık Müşavirleri için ‘tarassut’ emri verdi” diye.
Tarassut, “gözleme, gözetleme” demek.
Peki.
Ne olmuş da, “tarassut” ihtiyacı duymuş Ala?
Sebep şuymuş:
“Ala, müşavirlerin işe gelip gelmediğini kontrol için giriş ve çıkışta turnikeye kart basma zorunluluğu getirdi. Ala, gün içinde müşavirlerin odasına eleman göndererek yerinde olup olmadıklarını da kontrol ettiriyor. Yerinde olmayanlar hakkında tutanak tutuluyor.”
Sayın Müsteşar bu çabasında başarılı olmuştur umarım.
Çünkü bir iddiaya göre sayısı “150’den fazla” olan başbakanlık müşavirleri gözetlemek hiç kolay değil!