AĞAOĞLU Enerji Grubu’na ait Mersin’in Mut ilçesindeki Mersin Rüzgâr Enerjisi Santrali’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 5 Eylül’de resmen açılması ile Ali Ağaoğlu’nun 25 Ağustos’ta “Evet” oyu vereceğini açıklaması tamamen bir tesadüf müdür?
Yoksa...
Sergilenen tablo siyaset-ticaret sarmalındaki sıradan ilişkilerden biri midir yalnızca?
Veya...
25 Ağustos ile 5 Eylül’ü çok daha ağır ifadelerle mi “irtibatlandırmak” geçiyor içinizden?
Ya da...
“Helâl olsun Ali Bey’e... Delikanlı adammış. Aldığının hakkını veriyor!” demek mi, işin doğrusu?
Kim ne derse desin, Ağaoğlu ile Erdoğan arasında olanı biteni anlamak mümkün.
Tıpkı...
Anayasa Mahkemesi’nin 24 raportöründen biri olmasına karşın, iktidar nezdinde Anayasa Mahkemesi Başkanı’ndan fazla itibar gören Osman Can’ın; kapı kapı dolaşıp “Evet” propagandası yapması gibi!
Dolayısıyla...
İki çift laf ettiklerinde, yüce mahkemelerin başkanlarına “linç kampanyası” başlatanların, kendi dümen suyunda giden yargı mensuplarını omuzlarda taşıması da anlaşılır bir şey!
* * *
Anlaşılması zor ve dahi imkânsız olana gelince...
AKP’nin en önemli üç isminden biri ve Hükümet’in ikinci adamı Bülent Arınç, “Referandumdan çıkacak (Evet) oylarının yüzde 99’u AKP’nindir” dedi.
Resmen, dedi.
Açıkça, dedi.
Sorsanız şimdi...
“Evet, dedim” diyecektir, delikanlı gibi.
Aradan epey zaman geçti.
Aaa.
Bu haber de ne?
“Diyarbakır mitingi dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, sandıktan ‘evet’ çıkması halinde sonucu ‘AK Parti oyları’ olarak yorumlamayacaklarının teminatını verdi.”
Anlamadım.
Ne oldu ki?
Hangi dağda kurt öldü?
Eniştem beni niye öptü?
Boş lafı bırakalım ve soralım Sayın Başbakan’a:
Siz mi “doğru” söylüyorsunuz, yardımcınız Bülent Arınç mı?
Canı isteyen, soruyu Bülent Arınç’a şöyle de sorabilir tabii:
Siz mi “yalan” söylüyorsunuz, Sayın Başbakan mı?
İlk adım...İZMİR Büyükşehir Belediyesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Ege Çağdaş Eğitim Vakfı, Bornova, Buca, Balçova ve Karşıyaka belediyeleri ile Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi; İzmir dışından kayda gelen üniversite öğrencilerini, kente attıkları ilk adımda yalnız bırakmamışlar.
Onları Otogar’da karşılamışlar, kayıt olacakları üniversiteye ücretsiz ulaştırmışlar.
Bir kenti farklılaştıran türden, hoş ve doğru bir iş yapılan.
Emeği geçenleri kutlarım.
Ya üniversitelerde durum ne?
Gözümle gördüğüm yer Ege Üniversitesi’ydi.
Düzen, disiplin, nizam, intizam...
Her şey tek kelime ile mükemmeldi.
Kayıt bitince öğrencilere içinde bazı ürünler bulunan bir de sırt çantası veriyor üniversite yönetimi.
Hoş geldin hediyesi.
Öğrenciler mutlu.
Doğru.
Ne mutlu Ege Üniversiteli olana.
Tek karelik koro
Özay Şendir
ABD’de yaşama hayali
12 Ocak 2025
Abbas Güçlü
Eğitimi neden düzeltemiyoruz?
12 Ocak 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcı güvenli limanlara sığındı
12 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Burak Kut: ‘‘Hayatım mucizeler, iniş ve çıkışlarla dolu’’
12 Ocak 2025
Güldener Sonumut
Trump Avrupa’yı stratejik otonomiye mi itecek?
12 Ocak 2025