Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ARKADAŞ sekiz yıldır iktidarda...
Yediği önünde, yemediği arkasında.
Kuvvet.
Kudret.
Ne ararsan var.
O kadar ki...
İktidar gücünü onun gibi “güçlü biçimde” kullanan, hiç görülmedi şimdiye kadar.
Hatta darbe dönemlerinde bile hükümet edenler, böylesine pervasız ve acımasız olmadılar, olamadılar.
Tamam.
Dünya koşulları uygun.
Türkiye şartları müsait.
Ama başka birşey daha var işin içinde.
Büyülü bir kalkan...
Sihirli bir zıpkın, gibi bir şey.
Adı:
Mağduriyet.
Bugüne değin hiçbir siyasi, mağduriyet silahını bu denli emsalsiz bir maharetle kullanmayı beceremedi!
* * *
Arkadaş son günlerde dara düştü ya yine.
Aynı muhabbet dilinde.
“Biz bu yola bir elimizde bayramlık, öteki elimizde idamlıkla çıktık” falan, filân...
Aman.
Duyan da, idam cezası geri geldi sanacak!
Yok arkadaş.
Dur orada.
Türkiye’de ancak bayramlığını giyme şansın var.
Öteki için ise ya ABD’ye gideceksin...
Ya da İran’a!
* * *
Bu ne hazin çelişkidir ki, hem iktidar olacaksın hem mağduriyet edebiyatı yapacaksın...
Acınası bir durum ama maalesef işe yarıyor.
İşe yaradığı için de taklitçileri çıkıyor.
Baktım.
Medyanın kaymağını yiyenlerden biri de düşmüş aynı yola.
Yazdıklarını okudukça içim kabardı, gözlerim yaşardı.
Gerçi onun derdi başka.
İktidara yaptığı hizmetin karşılığını alamamaktan muzdarip kendisi.
Gereken tahsilâtı yapmak için, mağduriyet edebiyatı ile derdine çare arıyor o da şimdi!
Neymiş?
“Sonu ölüm de olsa beraberiz.”
Müthiş!


Haberim olsun!
OLAYIN İzmir’le doğrudan bir ilgisi yok şimdilik. Ama olur ha, bir gün İstanbul “Ataşehir” yerine, mesela İzmir “Mavişehir”de benzer bir durum olur...
Yani.
İmar planlarında “Resmi Kurum Alanı” olarak geçen 7 bin 760 metrekarelik bir alan, Maliye Bakanlığı’nın kararıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilir.
İki ay sora Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın kararıyla imar plan tadilatı yapılır ve “Resmi Kurum Alanı” olmaktan çıkar, “Spor Tesisi Alanı” yapılır.
İşte bu durumda, lütfen haberim olsun.
Bir “Spor Kulübü” kurarım anında.
Ve bu araziyi, tıpkı Ataşehir’de Tanju Çolak’a lütuf edildiği gibi “ihalesiz-bedelsiz” 30 yıl süreliğine memnuniyetle alırım!
Hiç kimse merak etmesin.
Spor alanlarının en güzelini yaparım.
En yetenekli hocaları tutarım.
Üstüme gelirlerse, “Buraya bina yapıp satmayacağım ki... Türk sporuna yeni yetenekler yetiştireceğim” diye bir de beyanat patlatırım.
Eh.
Eşek değilim ya, bu arada biraz da para kazanırım!


Tek karelik duman altı!

Hazin çelişki