Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları



Gövdesi kestane, gürgen ya da karadut ağacından oyularak çıkar meydana.
Göğüs tahtası için ince ve düzgün elyaflı köknar kullanılır.
Sap için en elverişli olanlar ise hem hafif hem de zamanla biçimi bozulmayan ıhlamur ve ardıç ağaçlarıdır.
“Tezene” diye adlandırılan esnek ve dayanıklı mızrabı, kiraz ağacı kabuğundan yapılır.
Önce “kopuz” denirdi adına.
Sonra “saz” oldu.
Ve nihayet “bağlama” ismi ile nam saldı cihana.
İkişerden üç tellidir bağlama.
Alt iki tel “la”, ortadaki iki tel “re”, üstteki iki tel de “sol” perdesine akort edilir.
Ayrıca, isteğe bağlı olarak, sol tellerinin üzerine bir oktav kalın perdede bir sol teli daha takılır ki; bu da bam telidir.
Ama şu satırları yazmamın nedeni, bağlamanın ortadaki tellerine “cim teli” de denmesidir.
Cim teli.
Musa Eroğlu’nun dediği gibi:
“Şu anda bağlamanın cim teli gibi gerilmiş millet.”

Bağlamanın ustasına, unutulmaz türkülerin yaratıcısına, yalnızca “Tabiplerde ilaç yoktur yarama / Aşk değince ötesini arama / Her nesnenin bir bitimi var ama / Aşka hudut çizilmiyor Mihriban” derken değil; asıl şimdi kulak vermek gerekiyor.
Çünkü son albümü müthiş.
“Zamansız Yağmur” gerçekten müthiş:
“Dağlar girdi aramıza
Taş çürüsün yol utansın
Diken sardı ellerimi
Naz etmesin gül utansın”
Sadece o mu?

Siz asıl “Beyin oğlu hangisidir” türküsünü dinleyin hele.
Dinleyin de...
“Bir yıldız kaydı yerinden, Ardahan’ın üzerinden
Manganın dokuz erinden, beyin oğlu hangisidir, hangisidir
Kar altında saklamayın, korkuyorsan kınamayın
Biri yüzsüz, biri hain, beyin oğlu hangisidir, hangisidir
Sular donar matarada, kurşun izleri yarada
Kaç bin yiğit bir arada, beyin oğlu hangisidir, hangisidir
Çekinme söyle kumadan, beyin oğlu hangisidir, hangisi?” derken; Musa Eroğlu’nun sesi ile “bağlamanın cim teli gibi gerilmiş milletin” gönül telini nasıl titrettiğini hissedin.
Dağ başındaki askerlerin hakkı nasıl aranırmış, hesap nasıl sorulurmuş durun ve dinleyin.
Belki sizin de sesiniz yükselir.
Belki siz de sorarsınız:
Beyin oğlu hangisidir?

Haberin Devamı

Cim teli

Haberin Devamı

Tek karelik eylem!

Doğru karar

İstanbul’da yaşanan her sorun “memleket meselesi” haline dönüşür ya, her seferinde.
Öyle oldu yine.
Boğaz köprülerindeki onarım nedeniyle, şerit sayısı azalınca; şişip, kaldı İstanbul trafiği iyice.
Sonunda Başbakan, manşetlere konu olan çareyi buldu:
“Çalışmalar bitene kadar, köprüden geçiş bedava.”
Tecrübe ile sabittir ki:
Karar doğru.
Çünkü vatandaşı çileden çıkmasını önlemek gerekiyorsa eğer, paraya pula bakılmaz bir süreliğine.
Nitekim...
10-12 yıl önce Fuarı yönetirken, “araç çıkışları bedava” talimatını vermiştim; Açıkhava Tiyatrosu’nda bir gösteri olduğu gecelerde.
Böylece kimse kuyrukta kimse beklemiyor, keşmekeş yaşanmıyor, Kültürpark hızla boşalıyordu.