BAŞBAKAN DA dinleniyor.
Dinleyen kim acaba?
İhtimallerden biri...
Kendisi.
İyidir.
İnsan ara sıra “kendini dinlemeli” zaten!
Şöyle başını yastığa koymalı ve “ne yaptığını, ne söylediğini” uzun uzun, derin derin düşünmeli.
“Hafıza -i beşer nisyanla malûldür” derler.
Madem dinleniyor...
İşi kolay.
Basmalı teybin düğmesine, bütün konuşma kayıtlarını tekrar dinlemeli.
Aldığı bilgileri dinlemeli.
Verdiği emirleri dinlemeli.
Besbelli.
Bir yerlerde yanlış var.
Belki de onun için istirahata çekilip...
İyice dinlenmeli!
* * *
Nitekim A&G’nin son anketine baktım.
AKP düşüşte.
Normal.
CHP düşüşte.
MHP düşüşte.
Çok şükür.
İş büsbütün normale döndü nihayetinde!
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, merkeze bağlı köylerin isim tabelalarının yanına Kürtçe isimlerini de ekleyerek; bu konuda tartışanları “kendi kaderine” terk etti.
Fiili bir durum yarattı yani.
Misal, köyün adı:
Çölgüzeli.
Altında da şöyle yazıyor:
GOZELIYEÇOLE
(En sondaki E harfinin tepesinde bir işaret var ama ben yapmayı beceremedim.)
Köylüler uygulamadan memnun, “Biz Kürtçe isimleri kullanıyorduk. Çoğu zaman Türkçe isminin ne olduğunu bilmiyorduk” diyor.
Olaya iyi tarafından bakarsak...
Bazıları Türkçe öğrenecek bu sayede!
İhtisasa hürmet!
ÇOK kişi adını ilk kez duyuyor olabilir.
Ama İbrahim Hasgür de, İzmir milletvekillerinden biridir.
İlan ediyorum:
İbrahim Hasgür bundan böyle, benim için en birinci milletvekilidir.
“Neden” derseniz...
İçinde bulunduğumuz ahval ve şerait içinde her babayiğidin harcı değildir Hasgür’ün yaptığını yapmak.
“Bu meseleyi bilen bilmeyen herkesin konuşmaması lazım. Örnek olmak için ben aşıyı vurduruyorum. Bundan sonrası Allah’ın takdiri” diye konuşmak.
Domuz gribi aşısı olurken söylediği şu söz ise... Ders olmalı herkese:
“İhtisasa hürmet göstermeli...”
Mesele net.
İhtisas sahipleri “aşı olun” diyor.
Ve gariptir...
İhtisastan nasibini almayanlar, ahaliden hürmet görüyor!
Tek karelik bekleyiş